54. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu sona erdi ama organizasyondaki hatalar nedeniyle geride olumsuz hatıralar bıraktı.

Külliye ziyareti olmadan, Çırağan’da lansmanı yapılmadan doğruca Konya’dan başlatılan turda ilk sorunlar da burada başladı. 26 Türk, 24 yabancı aktedite gazetecinin takip ettiği tur için yarış etaplarının geçeceği kentlerdeki yerel gazeteciler de akredite edildi. Ancak yerel gazeteciler için kart basılmaması, Konya’da düzenlenen toplantıda yerel gazetecilerin diğer gazetecilerle birlikte yemeğe alınmaması şaşkınlık yarattı.
Bisiklet Federasyonu Başkanı Erol Küçükbakırcı’nın memleketi Konya’daki bu ayrımcılık Konya basınının tepkisine neden oldu. Yerel basında bu alışılmamış uygulamaya yönelik eleştiriler çıktı.
Tur için Konya’dan Alanya’ya geçen sporcular ve turu takip eden gazeteciler için sıkıntılar ve aksilikler devam etti. Tur için kiralanan araçların yolda kalması, medya mensuplarının aktarımında yaşanan sorunlara sporcuları taşıyan araçların şoförlerinin yetersizliği eklendi, yabancı takımların bazıları aktarmadaki sorunları protesto etmek için araçlardan inerek yolda eylem yaptı. Tur doktorunun yarışı üstü açık lüks bir araçla takip etmesi de yarışı izleyenler arasında esprilere neden oldu.
Turizm kenti Alanya’da medya için bir tesettür otelinin ayrılması da başka bir sorunu beraberinde getirdi. Otelde eşiyle aynı masaya oturan bir yabancı gazeteciyi kaldıran müşterinin tavrı skandala neden oldu. Yabancı gazeteci turistik oteldeki bu davranışı protesto ederek otelden ayrıldı.
Cumhurbaşkanlığı adına düzenlenen turda seçilen oteller yarış boyunca sık sık eleştirilere neden oldu.
Bisiklet sporunun tanınmış spor yazarı Feyzi Açıkalın da turla ilgili sert bir yazı kaleme aldı.
Medyanın rahat ve hızlı çalışmasını zorlaştıran, sporcuları ekstra yoran programı ve organizasyon bozukları tur direktörünü de kızdırdı. Direktör, bir medya mensubuna turu değerlendirirken eliyle de işaret yapıp üç kez ‘sıfır, sıfır, sıfır’ diyerek gelecek sezon için elit kategoriden çıkarılabileceği anlamına gelen bir çıkışta bulundu.
ETAPLAR ARASINDA ÇOK MESAFE VARDI
Tour de France’ta yarış 21 gün sürüyor ama sadece 5 taşıma yapılıyor. Tour of Turkey’de ise altı günde 3 taşıma yapıldı. Üstelik bu taşımalar 200 km ya da biraz üstüydü. Turun toplamı 935 km iken taşıma mesafeleri 600 km’yi geçti. Bu karayolu yolculuğu uzun olunca sporcuların öfkesine neden oldu. Mesela Manisa – Bursa arası 350 kilometrenin üzerinde olduğu için kafileler 20.30 sularında Bursa’ya geldi. Yemek yiyip yatmaları ve sabah 07’de kalmaları çok eleştirildi.
Turu takip eden medya mensupları, yaşanan sorunlarla ilgili organizasyon şirketini işaret ettiler.
FEYZİ ALNIAÇIK’IN YAZISI
Bisiklet yazarı Feyzi Açıkalın’ın yenialanya.com’da çıkan yazısı:
TUR’u Alanya’ya almakla iş bitmiyor

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’u kısaca “TUR” ile ifade edilir. Türk bisikletinin bir onur yarışı olan TUR, 54 yıldan beri aralıksız yapılagelmektedir.

Daha da ötesi, TUR yurdumuzdaki en uzun soluklu uluslararası organizasyondur. Bunu, belki de adının atfedildiği Cumhurbaşkanlığı makamına borçludur.

TUR, özellikle 2008 yılı sonrasındaki çalışmalarla dünyanın sayılı bisiklet organizasyonlarından birisi haline gelmiştir. Görsel yayını yapılan her bisiklet turu gibi, TUR da ülkemizin doğal, tarihi ve kültürel yapıları başta olmak üzere tanıtımına büyük katkı sağlamaya başlamıştır.

TUR başlangıç aldığı yıllarda Marmara bölgesinde yapılmaktayken, 1987 yılında ilk kez Akdeniz bölgesine gelmiş ve Alanya’dan geçmiştir. Alanya, 2004 yılında ilk kez TUR başlangıcı, 2006 yılında da TUR’un son etabı olarak kullanılmıştır.

2009 yılından başlayarak Eurosport tarafından naklen yayınlanan TUR, bütçe açısından da çok büyümüştür. Ama dünyadaki benzerlerinden farklı olarak bu bütçe bağımsız bir organizatörce değil, devletin kendisi tarafından oluşturulmakta ve üleşilmektedir!

Zurnanın zırt dediği yer burasıdır! Sporu iliklerine kadar kullanan siyaset makamı, sağladığı maddi olanağın karşılığı olarak organizasyondan en üst derecede yararlanmak ister. Bunun için de ne yazık ki sporcuları, sporu yönetenleri, kamu idarecilerini kullanır.

Konumuza gelirsek…

TUR’umuz ölçeğindeki Avrupa yarışlarının rotası bir yıl öncesinden belirlenmekteyken, 54. TUR’un parkuru yarışa son birkaç ay kala açıklanmış ve Alanya’da tepkiyle karşılanmıştır. Çünkü Alanya ile özdeşleştiği var sayılan yarışın şehri içermemesinde, yeni federasyon başkanının olumsuz görüşünün rol oynadığı savunulmuştur.

Bunun üzerine, özellikle yerel basın tarafından Alanya’nın yüksek siyaset makamı göreve çağrılmış(!) TUR’un bir etabının Alanya’ya alınması sağlanmış ve sorun çözüldü zannedilmiştir.

Şimdi sıralayalım: Kural 1- Organizasyonun Alanya’dan geçmesi gibi bir zorunluluğu yoktur. Ama Alanya bir etap olarak kullanılmayı ülkede en çok hak eden şehirdir. Çünkü: A-1969 yılında başlayan ve 1986 yılına kadar süren Akdeniz Bisiklet Turu sayesinde bisiklet sporuyla tanışan Alanya insanı, daha sonra da kış kamp merkezi olarak her yıl sporcu ağırlamıştır. Şehir sporcuya alışmıştır.

B- Alanya, triatlon ile geliştirdiği organizasyon yeteneği ve konaklama alt yapısı ile Türkiye’nin en gelişmiş beldesidir.

C- Alanya, ülkemizin turizm tanıtımına en ihtiyaç duyulan bu zaman diliminde, uzun plajları ve ekim ayındaki doluluk oranları ile havadan yapılan çekimlerde en iyi görüntü sunacak şehirdir.

Ama…

Ülkemizde spor vıcık vıcık siyasetin emrindedir. Spor yönetimindeki çekişme, yalnızca Saray’a ne denli yakın olunabileceğine dairdir. Bal tutanının parmak yaladığı bir devirde, bir sporun federasyon başkanının aldığı karar onun anlık gücünü gösterir.

Dolayısıyla, daha yüksek bir makamdan gelen baskıyı, son anda Alanya etabını TUR’a ekleyerek yerine getiren federasyon başkanı, yarış esnasında TV ekranlarında Alanya yeterince yer almadı diye suçlanamaz. Onun olumsuz bir isteğinden bağımsız olarak bu çok olası değildir. Çünkü…

Alanya bu yıl bir bitiş değil, başlangıç etabı olmuştur. TV naklen yayınlarında yalnızca son 1,5- 2 saatlik bölüm görüntüye girer. Belki yapılabilecek olan, etap öncesindeki helikopter çekimlerinin yayın sırasında araya serpiştirilmesidir. Ama bunun için de şartlar vardır…

Görüntüleri Eurosport değil, orada yayınlanmak üzere özel bir yapım şirketi çeker. Yüzbinlerce Avro ödenerek gerçekleştirilen çekimlerde, eğer reji TIR’ına girip nerelerin çekilmesi istendiğini, çekilen turistik, tarihi, doğal alanları tek tek anlatmazsanız verilen paralar boşa gider.

Bundan daha da önemlisi, geçmişte büyük bir vizyonerlikle yapıldığı gibi Gazipaşa- Alanya etabı kurgulanmazsa Alanya ve çevresinin tanıtımı yapılamaz. Helikoptere binip, tek tek yer gösterilmezse yapımcı istediğini çekip yayınlar.

Parası ödenmediği için yarışın ortasında çekip gitmek isteyen yapımcıyı sakinleştirmezseniz, akşam bir içki ısmarlamazsanız havanızı alırsınız…

Sonuç… Spor idarecileri ne yazık ki günümüzde spor organizasyonlarını kendi bölgesine ne denli hizmet verdiğinin bir göstergesi olarak kullanma çabasındadır. Bu her zaman böyledir. Dolayısıyla, eğer bükemediğin bileği öpmek durumunda kalacaksan kendi şartlarını oluşturacak, özel önlemleri işleteceksin. Öyle oturduğun yerden mama yok. Hele bu devirde; kurtlar sofrasında!

KONYA BASINI CUMHURNAŞKANINA SESLENDİ. İŞTE HABERKENT’TE ÇIKAN YAZI:

İŞGÜZARLAR “VIP BASIN” UYGULAMANIZI SAYIN CUMHURBAŞKANI DUYMASIN!

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun (Tour Of Turkey) 54’üncüsünün başladığı Konya’da Organizasyon yetkililerinin, yaygın basından ve yurtdışından gelen basın mensuplarının “VIP” statüsüne alınıp, Konya basınının “VIP” dışında tutulması uygulaması tepki çekti.

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun (Tour Of Turkey) 54’üncüsünün başladığı Konya’da Organizasyon yetkililerinin, yaygın basından ve yurtdışından gelen basın mensuplarının “VIP” statüsüne alınıp, Konya basınının “VIP” dışında tutulması uygulaması tepki çekti.

Basında böyle bir ayrımcılık yapılamayacağı ve Konya’da “VIP Basın” uygulamasını gerçekleştiren Organizasyon yetkililerinin, bu yanlıştan bir an önce vazgeçmeleri ve diğer şehirlerde de aynı durumun yaşanmaması gerektiği belirtildi.

Organizasyon öncesi, Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) tarafından gelen talepler doğrultusunda akredite listelerinin oluşturulduğu ve organizasyon yetkililerine ulaştırıldığı öğrenilirken yine Konya’da bir otelde gerçekleştirilen lansman toplantısında da yarışları takip edecek ve kentte görev yapan yayın-yerel basın çalışanları “görev kartlarını” alamadı. Lansman toplantısında Organizasyon ekiplerine “akredite” talebini yineleyen ve bilgi güncellemesi yapan Konya’daki yaygın ve yerel basın mensupları, Organizasyon görevlilerinin, Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tur’u startının verileceği Mevlana Meydanı’nda program öncesi “görev kartlarını alabilecekleri” ifade edilmesi üzerine yarışların startının verileceği bir sonraki günü bekledi.

54’üncü Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tur’unun başlangıcı olan Konya-Konya etabı, Mevlana Meydanı’nda dün Konya Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Cumhurbaşkanlığı Genel Müdürü Yusuf Karaloğlu, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış, Genel Müdürü Mehmet Baykan ve Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Erol Küçükbakırcı’nın damalı bayrağı sallamasıyla 20 ülkeden, 138 bisikletçinin yarışa başlamasının ardından görev yapacak yerel basın mensupları “görev kartları”nı alamadığı gerekçesiyle organizasyon görevlilerine müracaat etti.

Mevlana Meydanı’nda organizasyon masasında, akredite kartlarının çıkmadığını öğrenen Konya’da görev yapan basın mensupları, TSYD’nin girişimleri sonucu, yarışların Konya etabının “finish” bölümünü takip edebilmeleri için kartlarını aldı. Konya’da görev yapan yaygın ve yerel basın mensupları  ise yarışların Konya etabının “finish” alanında “VIP Basın” için ayrılan alanda görev yapmalarına izin verilmemesine tepki gösterdi.

Organizasyon yetkililerinin “VIP Basın” uygulamasıyla yurtiçi ve dışı basın mensuplarının, “turkuaz” renkli tişört, mont, çanta ve kartlarıyla görevlerini rahatça yapabilmeleri için her türlü imkan sağlandığı öne sürülürken, Konya’da görev yapan yaygın ve yerel basın mensuplarının ayrıma tutulması tepki çekti.

Basının tek olduğu ve görevinin kamuoyunun sesi olduğu ifade edilirken, Cumhurbaşkanlığı bisiklet yarışlarında da “VIP” ve “VIP olmayan” şeklinde bir ayrıma tabi tutulamayacağının anımsatıldığı Organizasyon yetkililerinin bu tutum ve uygulaması “ayrımcılık” olarak değerlendirildi.

“VIP Basın” uygulamasıyla Konya’da görev yapan basın mensuplarına bunu reva görenlerin;  dünya’da Cumhurbaşkanlığı adına düzenlenen tek yarış olan Tour Of Turkey’in  başlamasıyla ilgili olarak bir mesaj yayınlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Spor insanlığın ortak dilidir. Spor turnuvaları da farklı renklerden, farklı inançlardan, farklı kültürlerden insanları biraraya getirerek dünya barışına büyük katkılar sunar. Bu yıl büyük mütefekkir ve mutasavvıf Hz. Mevlana’nın şehri Konya’dan başlayacak yarışa katılacak bütün sporcularımıza başarılar diliyorum” mesajını iyi anlamaları gerektiği anımsatıldı.

-SAYIN CUMHURBAŞKANI BU UYGULAMANIZI DUYMASIN!

Konya’da görev yapan bazı basın mensupları; Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Konyalı olan Bisiklet Federasyonu Başkanı Erol Küçükbakırcı ile Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan’ın basına verdiği önemi ve hassasiyeti bildiklerini, basında ayrımcılığa asla müsaade etmeyeceklerine inandıklarını ifade ettiler.

Organizasyon yetkililerinin, yaygın basından ve yurtdışından gelen basın mensuplarının “VIP” statüsüne alınıp, Konya basınının “VIP” dışında tutulmasının ayrımcılıktan başka bir şey olmadığı, Konya’da “VIP” uygulamasını gerçekleştirenlerin bu uygulama ve yanlıştan biran önce vazgeçmeleri gerektiği dile getirildi.

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Konya programlarında bile böyle bir uygulamayla bugüne kadar karşılaşılmadığı vurgulandı.

 

Önceki İçerikGalatasaray’dan “10 bin dolar için Şampiyonlar Ligi’nden çekildi” haberine akreditasyon yasağı geldi
Sonraki İçerikTSYD Başkanı Oğuz Tongsir, Adnan Polat’a ve Eczacıbaşı’na teşekkür etti

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz