Ya UEFA duyarsa?
2012 Aralık’ında B.Dortmund sahasında Wolfsburg’a 3-2 yenildi. Hakem Wolfgang Stark 36. dakikada Dortmund aleyhine penaltı ve kırmızı kart verdi. Karar yanlıştı. Stark da maç sonrası “O anda öyle gördüm ama maç sonrası gözlemciyle beraber izlediğimde hata yaptığımı fark ettim. Raporumda bunu belirteceğim. Özür dilerim” diye açıklama yaptı.
Alman hakem Wolfgang Stark hakemliği bırakmadı. Hatta Şampiyonlar Ligi maçları dahi yönetmeye devam etti.
Bizim memlekette ise; Kasımpaşa-Ç.Rizespor maçının hakemi Deniz Çoban verdiği hatalı kararlar sebebiyle kameralar karşısında özür diledi, sonrasında yaptığı basın toplantısında da gözyaşları içerisinde hakemliği bıraktığını açıkladı.
MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu, “Hakemler her zaman hata yapabilir ama çıkıp da kamuoyu önünde özür dilemesi doğru değildi. Deniz’in yaptığı hareket, UEFA nezdinde kötü bir izlenim verir” diye konuştu geçen gün.
Derdimiz UEFA’ya karşı zor durumda kalmamak ise; UEFA, MHK tarafından çok önemli bir göreve getirilen eski hakem hakkındaki çok çok önemli iddiaları öğrenirse ne olacak?
Maalesef hukuki gerekçelerle isim veremiyorum, ancak bilmeyenler için özetleyeyim: Yıllar önce, MHK’de önemli bir görevdeki hakemin dönemin kadın hakemlerinden Neslihan Bayraktar’ı telefon mesajlarıyla taciz ettiği iddiaları ortaya atılmış ve biz daha ne olduğunu anlamadan konunun üstü kapatılmıştı. Ortada bir mahkeme yok, ancak Bayraktar’ın açıklamaları hâlâ gazete arşivlerinde ve hepimizin hatırında.
Hayırlı işler!
Dayak, taciz, tecavüz bir kadın için gurur kırıcıdır ve araştırmalar göstermektedir ki, bunu yaşayan kadınların çoğu bu durumu çevresinden dahi saklamaktadır. Böyle bir şey yaşamadığı halde, bunu iddia edenlerin ruhsal sağlıklarının yerinde olmadığı düşünülür. Çünkü psikolojisi “Normal” bir kadın, yaşamadığı halde böyle bir suçlamada bulunmaz. Neslihan Bayraktar da o zaman yaşadığı taciz olayı sebebiyle bir kırılma yaşayıp, hakemliği bırakmıştı. Hakemlik kariyerinde FIFA kokartı takmamış, dolayısıyla hiç uluslararası maç yönetmemiş eski hakemimiz ise son dönemde tekrar ortaya çıktı ve Ağustos ayında MHK içinde çok ama çok önemli bir göreve getirildi.
Söylenenlere göre, Yusuf Namoğlu’nun MHK başkanlığından istifa etmesinin de sebebi bu. Namoğlu, Yıldırım Demirören’in bu isteğini (mahkemeye taşınmamış ama camia içinde bilinen tacizden sabıkalı hakemin göreve getirilmesi) kabul etmedi ve görevden çekildi. Yerine Kuddusi Müftüoğlu gelince de bu atama gerçekleşti. Ancak MHK içinde bu konudaki rahatsızlık devam ediyor.
Futbol camiasının ne kadar erkek egemen bir yer olduğunu biliyorum. Ancak konu çok önemli ve ben sormadan edemiyorum: Yanlış karar verdiği için canlı yayında özür dileyen Deniz Çoban mı daha hatalı, yoksa tacizci bir eski hakeme çok önemli bir görev veren MHK mi? UEFA, bir takım iç dengelerle(!) göreve getirilen eski hakem hakkındaki iddiaları duyarsa ne olacak? Bu konuda bir şey yapılacak mı? Yoksa MHK Başkanı Müftüoğlu, o koltukta kalmak için başından beri bildiği bu konuyu görmezden gelmeye devam mı edecek?
NİLAY YILMAZ- FANATİK