Kontrol futbolu makyajı!..
Topa hakim olmayı başaran ama oyuna hakim olamayan bir Fenerbahçe vardı. Mesafeler artmış, yardımlaşma azalmış ve devamı karşı atağa dönen uzun toplara mecbur kalınmıştı. Bu oyun kimilerinin hoşuna gidebilir, sonuç odaklı bakmak da bir yaşam kültürüdür. Ama Fenerbahçe’nin kültürü, senden çekinerek maça başlayan bir takıma karşı ‘kontrol futbolu’ makyajlı çekingen bir futbol oynamak olamaz.
Fenerbahçe’nin, her zaman fark ortaya koyan hücumcu bekleri için de artık ciddi bir sorgulama gerekiyor.
Gökhan Gönül’ün ezdiği toplar, yalnız kalması ve takımın genel sıkıntısı ile açıklanabilir belki.. Ama Caner, kendisini yıldız yapan futbol felsefesinden gittikçe uzaklaşıyor. Verkaçlarla ilerleyen, dikine giden Caner yoktu.
Dikine top şişiren bir Caner izledim. Katılımı en değerli futbolculardan birisi ama dün oyun içinde çok az kaldı.
74. dakikada Nani’nin zayıf topunda kaleciden dönen topu Fernandao’nun boş kaleye atması ve gelen 3 puan sarhoş etmesin. Fenerbahçe, ceza alanı girişlerini hızlandırmalı.
Gerçek anlamda tek pozisyon 85’te Nani ile başlayan, Volkan’ın inadı ile rakipten sökülen ve Van Persie’ye gol olmaya giden toptu. Yani dikine ve hızlı olunan tek an!
Bu arada, verilmeyen ‘el’ odaklı penaltı, net penaltıydı. Emre Güngör’ün, topa yetişmemesi için Nani’ye çelme atma gayreti de net bir penaltıydı. Adama sorarlar “O ayak niye kalktı?” Niyet, net bir engellemeydi.
AHMET KONANÇ- BUGÜN