BİLAL MEŞE SORDU DUAYEN GAZETECİ ŞANSAL BÜYÜKA CEVAPLADI
-ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA-

Beşikaş bu; bir bakıyorsunuz Avrupa’da şahlanıyor, bir bakıyorsunuz ligde umulmadık puanlar kaybediyor.
Eskişehir’e yenildi, eleştirildi… Sonuncu Balıkesirspor ile berabere kaldı, eleştirildi… Sivasspor’u yendiği maçın ardından sonra bile kendini beğendiremedi. Ama Erciyes’e fark atıp liderliğe oturan da bu takım…
Ustamız Şansal Büyüka’dan Beşiktaş’taki gel-gitleri ve bugünkü tabloyu dinleyelim.

Beşiktaş, Club Brugge maçında ve Fenerbahçe derbisinde neler yapabilir?
Beşiktaş 72 saat içinde sezonun iki kader maçını oynayacak. Hadi Fenerbahçe maçının telafisi var ama Brugge maçı, ya hep ya hiç… Rakibini bırakalım, kendimize bakalım. Beşiktaş’ın geride bıraktığı rakipleri Brugge’den çok daha iyi takımlardı. Brugge değil, yeter ki Beşiktaş, Beşiktaş gibi oynasın. Ama savunmaya özellikle dikkat. Son iki maçta cidden iyi sinyal vermiyorlar.

Bilic ile Necip arasında ilginç anlar yaşandı. Hırvat hoca, Necip’ten kendisini öpmesini istedi. Meslek yaşamınızda böyle bir enstantane görmüş müydünüz?
Bilic’in insan ilişkileri çok iyi… Hakemlerle, rakiplerle, kendi oyuncuları ile çok sıcak ilişki kurabiliyor. Bir de takımı, adaletine inandırmış. Unutmayalım , daha bu sezonun içinde Necip az protesto edilmedi. Şimdi o Necip takımın vazgeçilmezlerinden biri… Ne diyor Necip, “Babamı öper gibi Bilic’i öptüm.” Beşiktaş’ta oyundan alınan bir futbolcunun söylenerek, hocasına tavır yaparak çıktığını gördünüz mü? Bunlar sıcak ve samimi ilişkiler… Bizi gerilim, öfke sarıp sarmaladığı için böyle sıcak ilişkileri görünce şaşırıyoruz.

Serdar Kurtuluş’un yokluğu Beşiktaş’ı nasıl etkiler?
Serdar’ın istikrarını ve formunu düşününce elbette büyük bir kayıp… Ama onun yokluğunda Opare sağ bekte, Motta sol bekte oynarsa, bir sorun olacağını sanmıyorum.

Diego Ribas iyi oynadığını sanıyor!

Diego çıkarken bu kadar söylendiğine göre kendini iyi falan oynuyor sanıyor. Ne yapıyorsun kardeşim… Dön sağa, dön sola… Öne bir hamlen var mı? Araya bir top atıyor musun, adam eksiltiyor musun, ne oldu o efsane şutlarına?

Fenerbahçe’nin Gençlerbirliği yenilgisi hiç de sürpriz değil. Çünkü sarı-lacivertliler zaten son dört maçından sadece bir galibiyet, bir beraberlik çıkarmış, 4 puana karşılık 8 puan kaybetmiş bir takım…

Fenerbahçe’nin bu tablosu ne kadar devam eder? Ankara’daki son mağlubiyetin başlıca nedenleri neydi?
Mustafa Denizli “Fenerbahçe yavaş oynuyor” dedi, kızdılar. Doğru söyledi… Gençlerbirliği 4 pasla gol atıyor. Fenerbahçe 10-15 pas ortalaması ile rakip kaleye gitmeye çalışıyor. Fenerbahçe’nin bir rakip savunmayı az adamla yakaladığını hiç gördünüz mü? Kabul ediyorum, iyi organize oluyorlar, ama hızlı hücum edemiyorlar. O zaman karşılarında hep kalabalık ve hep organize bir savunma anlayışı buluyor.
İnsaf…
Diego-Emre tercihi doğru muydu? Diego’nun çıkarken gösterdiği tepkiyi nasıl yorumluyorsunuz?
Diego çıkarken bu kadar söylendiğine göre kendini iyi falan oynuyor sanıyor, Ne yapıyorsun kardeşim… Dön sağa, dön sola… Öne bir hamlen var mı? Araya bir top atıyor musun, adam eksiltiyor musun, savunmaya yardım ediyor musun, ne oldu o efsane şutlarına… Diego bu görüntüsü ile ilk on birin adamı olamaz. Ama o da haklı… Saha içinde o kadar kötü vardı ki “Piyango niye bana vurdu ?” diye isyan etti. Fenerbahçe’nin iki golcüsünün attıklarını toplasanız, yarıştığı rakiplerin golcülerinin tek başına attığı kadar bile gol atamamış. Düşünün; küme düşmemeye çalışan Akhisar’ın santrforu Gekas bile, Emenike ile Sow’un toplamı kadar gol atıyor. Biri mütevazı Akhisar, diğeri süper kadro Fenerbahçe… İnsaf…

Beşiktaş’a sorduğumuzu bu kez Fenerbahçe için tekrar edelim; sarı-lacivertliler derbide ne yapar, ne yapamaz?
Beşiktaş, Galatasaray gibi değil… Kadıköy’de o kadar kolay kaybetmiyor. Ama Bilic’in karnesine bakıyorum, derbilerde bugüne kadar sıfır çekti. Çok başarılı ama bu başarıyı derbilere yansıtamadı. Ayrıca Brugge maçının yorgunluğu, yıpranmışlığı olacak… Fenerbahçe kaybederse, fark yedi puana çıkar ki, geçmiş olsun… Aynı Galatasaray maçı öncesi bir tablo var… Fenerbahçe’den çok, golcülerinin ne yapacağı önemli… Bu maçın sonucu, Beşiktaş’tan çok, Fenerbahçe’yi etkiler.

Niye özür dilesin?

Hamza Hoca’nın özür dilemesini ben kabul etmiyorum. Hocasın, bir hamle yaparsın, tutturamazsın… Futbolun içinde bunlar var

Galatasaray, liderlik koltuğunu kendi elleriyle Beşiktaş’a verdi. Başakşehir gibi bir takıma karşı, hem de iki farklı öne geç, sonrasında da “Ben yemedim, sen ye!” diyerek aldığın üç puanın ikisini teslim et.

Hamza Hoca mı formsuz, yoksa Galatasaraylı futbolcular mı kötü bir dönemden geçiyor?
Hamza Hoca’nın özür dilemesini ben kabul etmiyorum. Niye özür dilesin? Hocasın, bir hamle yaparsın, tutturamazsın… Futbolun içinde bunlar var. Koca Galatasaray takımı bir Yasin çıktı diye mi son 10 dakikada iki gol yedi? Yasin yok ama sahada 11 Galatasaraylı var. Neredeydiler, ne yaptılar? Hamza Hoca’nın, Dzemaili değişikliği de dahil, “Nasıl olsa kazandık” havası Galatasaray’a ağır bir ders oldu.

Derbiden sonra Selçuk ile Sabri arasında yaşandığı iddia edilen polemik haftaya damgasını vurmuştu. Son maçta ikili birbirlerine pas verirken Sabri asist de yaptı. Böyle bir sorun hiç mi yoktu yoksa…
Futbolcular arasında elbette tartışma da çıkabilir. Karı-koca zaman zaman kavga ediyorsa, tartışıyorsa futbolcu niye etmesin? Üstelik bunlar kanları kaynayan adamlar… Kavga etmiş olsalar bile, birbirlerine niye pas vermesinler? Galatasaray kazanırsa önce kendileri kazanıyor. Prim alıyorlar, prestij topluyorlar… Bunlar cin gibi adamlar…

Şota’dan ders
Söylemesek olmaz; Kasımpaşa-Torku Konyaspor maçında hem Donk’un, hem de Şota Arveladze’nin yaptığı çok konuşuldu.
“Futbol sadece futbol” olduğunda güzel değil mi?
Beşiktaş maçında yaptıklarını da düşünürsek Donk zaman zaman “arıza” yapıyor. Ancak Şota hepimize unutulmayacak bir ders verdi. Türkiye’de “kazanalım da nasıl kazanırsak kazanalım” anlayışı bu kadar egemenken, Şota “hileyle hurdayla değil, alın terinizle, helalinden kazanın” dedi. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul-zurna az…

Kâbus gibi bir yıl
Trabzonspor herkesi aldattı! Mersin İdman Yurdu karşısında fark atan takıma herkes, “Tamam şimdi oldu” dedi. Ama Gaziantepspor karşısında görüldü ki, işler öyle değil.

Bordo-mavililer için ne düşünüyorsunuz?
Trabzonspor bu kadar transfer yaptı, adamlar ortada yok. Mehmet Ekici ile Cardozo durursa gol atacak adam da yok. Trabzonspor transfer yapsa da yapmasa da, sahaya sadece formasını koysa da, bu ligde gene en kötü dördüncü-beşinci olur. Trabzonspor’un bu sezonu için söylenecek tek şey var; kâbus gibi bir yıl… Şampiyonluk heyecanını yaşamamış, o mücadeleyi yapmamış bir kadrodan şampiyonluk bekleyemezsiniz.

Önceki İçerikGeç gelen itiraf: “Ben de oy verdim ama 10 milyon euro etmezdi. Bruma en fazla 3 milyon euro eder”
Sonraki İçerikEmenike’ye bir darbe de Amokachi’den! Nijerya Milli Takımı’na almadı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz