Kaş’ta tüpsüz 110 metreye dalarak erkekleri de geride bıraktığı yeni bir rekor kıran Şahika Ercümen, “Suyun altında rüya gibi bir dünya var. Özgürlüğü hissediyorum, nefes alıyorum” dedi. Sosyal sorumluluk projeleri ile de takdir toplayan Ercümen, “Suyun üstünde altına göre çok daha korkunç şeyler var” yorumunu yaptı.
KARAR ÖZEL HABER: CELAL DEMİRBİLEK
Çocukluğunda geçirdiği astım hastalığını spor ve deniz aşkı ile yenen Şahika Ercümen, sağlığına kavuştuktan sonra da serbest dalışta rekor üstüne rekor kırdı. Genç yaşında imrenilecek bir kariyere sahip olan Şahika, denizlerinden temizliğinden şehit çocuklarına çok sayıda sosyal sorumluluk projesine de aktif şekilde destek verdi. Sportif başarılarının yanı sıra alkışlanacak kişiliği ile de gönüllerde taht kuran 31 yaşındaki sporcu, içini dökmek için Karar gazetesini seçti… İşte Celal Demirbilek’in dünya denizlerinin ‘Deniz Kızı’ ile gerçekleştirdiği soluksuz okunacak röportajın detayları…
Sportif başarıların ortada. Önce sosyal sorumluluktan başlayalım…
“Kaş’ta (22-25 Ekim arası) şehitlerimize ithafen ve şehit çocuklarına eğitim hayatları boyunca maddi-manevi destek sağlayacak ‘Turkuazın Çocukları’ projesine destek sağlamak için dalmıştım. Sonuçta 110 metrelik yeni bir rekor geldi. Yeni rekorlar ve güzel projeler için çalışmalara devam edeceğim.”
Bu sporla gönül bağın ne zaman başladı?
Bir okul gezisi sırasında, dalışa başladığım Çanakkale Sualtı Kulübü ile tanıştım. Suyun dibine daldığım anda nefes aldığımı hissettim ve bir daha hiç çıkmadım.
Neden tüpsüz dalış?
Çünkü suyun altında daha özgürsünüz.
Su altında seni korkutan şeyler var mı?
Su üstü çok daha korkutucuyken, sualtı hiç bitmeyen bir rüya kadar huzurlu. Gören bilir, sualtı gerçekten büyülü bir dünya. Yaşayan canlıların renk ve biçimleri o kadar büyülü ki aklınızı kaybetmeniz an meselesi. Su altında evimde gibi huzurlu ve sessiz hissediyorum.
ERKEKLERİ DE GEÇTİ
Zor anlar yaşadığın oldu mu?
Birçok dalgıcın başına gelen sıvı su bayılmasını geçen yıl ben de yaşadım. Fakat tüm güvenlik önlemleri alındığı için kötü ucuz atlattım.
Dalışın senin için anlamı…
Tutku.
Van Gölü’nde oksijeninin az olmasından etkilendin mi?
Van Gölü’nde yüksek irtifada oksijenin az, görüşün yetersiz ve suyun sadece 3 derece olduğu sodalı bir gölde dünya rekoru kırmış oldum. Bu rekor en ekstrem rekorlar arasına girdi. Van Gölü’nü tercih etmemin sebebi ise dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan inci kefallerinin yumurtalarını bırakabilmek için akıntıya karşı yüzerek yaptıkları yolculuğu dünyaya duyurabilmekti.
Kuzey Buz Denizi’nde buz altında 110 metre yüzdün. Neler hissettin?
Buzun altında dalmak dünyanın en zor işlerinden birisi. Bu rekor ile erkekler dünya rekorunu da geçtim. Bu da beni gerçekten istersek elde edemeyeceğimiz başarı olmadığına inandırdı.
Su altında ilginç gördüğün ilginç şeyler…
Balinalar, köpekbalıkları ve yunuslar favorilerim arasında…
Tekrar sosyal sorumluluk projelerine dönelim ama bu kez biraz daha açalım…
Çocukluğumda geçirdiğim astım rahatsızlığı nedeniyle hayatı çok önemsiyorum. Yaşamlarına dokunabildiğim hayatlar benim için rekorlardan daha değerli. Tüm rekor denemelerimde mutlaka nesli tükenmekte bir deniz canlısına dikkat çekiyorum. Denizlerimizin temizliği hem bizler hem gelecek nesiller için çok önemli. Bu konularda birçok projenin parçasıyım. Sık sık engellilerle dalış yaparak, engellerin kalkmasına destek olmaya çalışıyorum.
Peki şehit çocuklarına destek projesi…
Şu anda da ana sponsorumuz Globa Stone Dünya Taş’ın, ‘Şehit Çocuklarına Destek Projesi’ ile maddi desteğe ek olarak her bir çalışanının, en az bir şehit çocuğuna, zorlukları aşma ve hayat hedeflerine ulaşma konusunda destek vermesini sağlıyoruz. Hedeflerimizden biri de bu projelerin daha büyük kitlelere yayılması.
Bundan sonraki hedeflerin…
Yeni rekorların yanı sıra sualtı belgeselleri üzerine yoğun çalışmalarım var.