Uzun ve sancılı bir sürecin sonunda Sonnokta Gazetesi’nin doğumu gerçekleşmişti. İlk kez 1 Şubat 2013 tarihinde toplumla buluşmuştu. Bu gazetenin doğum sancılarında ve emekleme dönemlerinde vardım. Bir çocuğu sağlıklı ve topluma yararlı yetiştirebilmenin heyecanıyla kolları sıvamıştık. Çok güzel işlere imza atmıştık. Ama o günün şartlarında benim açımdan pek de kabul edilemeyecek bazı koşulların ortaya çıkması nedeniyle büyük heyecanla büyütmeye çalıştığımız emekleme dönemindeki bu çocuktan kopmak zorunda kalmıştım..
Sonra bir süre Karadeniz Ekspres Gazetesi’nde spor danışmanlığını yürüttüm. Ardından internet gazeteciliğiyle tanıştım. Sporyorum ve Trabzonajans’ta sanal dünyanın gerçekleriyle yüzleştim. Çok güzel işler yaptık. Ama bazen koşullar kenarda durmanızı gerektirir. Ben de bu süreci yaşadım. Bir süre boşluk oldu!…
Sonra…
Kadim dostum Hasan Bahadır’ın telefonla arayıp, ‘Müdürüm: Bir oturup sohbet edelim” sözlerinin ardından bir araya gelip, havadan sudan konuşmanın sonunda, birlikte yola devam etmeyi teklif ettiğinde, her hangi bir tereddüt duymadan, özgürce, inandığımız doğrular çerçevesinde, bildiğimiz kadarını yazabileceğimi düşünerek ‘evet’ dedim.
Emekleme döneminde bıraktığım ama artık serpilmiş, büyümüş bulduğum Karadeniz’de Sonnokta’da sizlerle birlikte olacağım. Bize düşen görev de, artık delikanlı çağına gelmiş dünün emekleyen çocuğunun daha da gelişmesine katkıda bulunmak için burada mücadele veren tüm mesai arkadaşlarımla birlikte omuz omuza yol almak.
Ve yeniden birlikteyiz.
Benim işim yazmak.
Gerçeklerin, doğrunun ve erdemi önde tutanların yanında olma kaydıyla tek silahım olan kalemimi bugün itibarıyla yeniden elime aldım. Genelinde sporun, özelinde Trabzonspor’un gerçeklerini toplumla paylaşmak görevim. Tam 33 yıllık bir yolculukta sapmadığım doğrularımla yeniden aranızda olmanın kıvancını yaşıyorum.
Sizin de sevginizle, tebessümünüzle, eleştirilerinizle, yol göstericiliğinizle bana katkı vereceğinize inanarak karşınızdayım.
Merhaba sevgili dostlar.”