Sabah gazetesi yazarı Ahmet Çakar, Galatasaray’ın teknik direktörü Tudor’u eleştirdi. ‘Denize düşen Galatasaray yönetimi, yılana sarılır misali Tudor’a tav oldu. İki maçta alınan sadece bir puan var. Üstelik futbol olarak değişiklik yok’ diyen Çakar’ın yazısı şöyle:
Fenerbahçe elinde kalan tek dal olan kupaya sarıldı. Bu sezon Kayserispor’u ilk kez yenerek yarı finalin kapısını araladı. Bu durum biraz olsun suların durulmasını sağlar mı?
Görünen o ki Fenerbahçe Türkiye Kupası’nda finale çok yakın. Ama yine Aziz Yıldırım’ın ifadelerine göre bu teneke (!) bir kupaydı ve bu kupada oynamak her türlü angaryaydı. Şimdi kendilerine göre angarya gelen bu teneke kupayı almak Fenerbahçe’yi ve camiayı ne kadar sevindirir kestiremiyorum! Suların durulması o kadar kolay olmayacak.
Kupa şampiyonluğu Advocaat’ın Fenerbahçe’de bir sene daha kalmasını sağlar mı?
Ben hiç inanmıyorum. Advocaat burada mutlu değil. Oyuncular ondan memnun değil. Taraftarın da hocadan memnun olduğunu düşünmüyorum. Zira Advocaat’ın Fenerbahçe’ye saha içi ve saha dışı yaptığı en ufak bir katkı yok. Her yenilgi sonrasıoyuncularını satıyor ya da her mağlubiyet sonrasıyöneticilere ‘Daha iyisini bulursanız benim yerime getirin’ diyor. Bu çok basit bir yaklaşımdır.
Galatasaray’a büyük ümitlerle ve tartışmalı bir şekilde gelen İgor Tudor derbi sonrası eleştirilmeye başladı. Tudor, sarı-kırmızılı takımda başarılı olur mu? Sezon sonunda gider mi?
İgor Tudor’un sadece adı güzel. Tipi karizmatik, Juventus gibi bir dünya devinde de futbol oynamış… Hepsi bu. Onu, Galatasaray’a hoca olarak getirebilmek için başka özellikleri de olması lazım. Ama denize düşmüş yönetim, yılana sarılır misali Tudor’a tav oldular. İki maçta alınan sadece bir puan var. Üstelik futbol olarak da hiçbir değişiklik fark etmedik.
Podolski sezon sonu Japonya’ya gidiyor bu resmen açıklandı… Sneijder sakat ve 2 maç yok. Antalya maçı öncesi bu iki oyuncunun durumu takıma nasıl yansır?
Podolski ve Sneijder demek takımın neredeyse yarısı demek. Antalya da ligin iyi takımlardın biri. Galatasaray’ın kazanması çok zor görünüyor.
4 büyük takım ekonomik olarak sıkıntı içinde ve bu da UEFA’nın Finansal Fair Playbaskısını üzerlerinde hissetmelerine neden oluyor. Kulüplerin bu durumdan kurtulması için ne yapması gerek? Takımlarımızın Avrupa’daki geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Bunu yıllardır söyledik. Yazdık, çizdik. ‘Bizlere büyük düşünüyoruz’ dediler. Gördük büyük düşünmeyi! Yakında amatör futbolcu bile transfer edemeyecek duruma gelecekler. Bugünlerin geleceği yıllar önceden belliydi. Kulüplerin geleceğini mahvettiler. Şahsi emelleri uğruna bol bulamaç tuhaf transferler yaptılar ya da bazı transferlerle kulüplerini soydurdular. Gelinen durum ortada hepsi bu.