Spor basınının önemli isimlerinden Ercan Taner, Habertürk’te çıkan bugünkü yazısında muhabirlere sahip çıktı:
Galatasaray’ı yönetmek zordur
Son iki yıla baktığımda, ortaya vahim bir tablo çıkıyor.
Bir takım Avrupa kupalarında marka olmuş ise, bu istikrar ile süreklilik kazanır… Süreklilik ve gelmeyen başarıların sorumlusu, yalnızca teknik direktörler ve futbolcular değildir. Son iki yıla baktığımda, ortaya vahim bir tablo çıkıyor. İki yılda 20 transfer, 5 teknik direktör ile 2 Süper Kupa, 1 Türkiye Kupası var. Bunun adı başarı değil… 2 yılda, tek derbi galibiyeti yok… Riekerink gönderilirken, Beşiktaş ile puan farkı sadece 5’ti… Şimdi 12 puan barajı var.. Tudor, takımı sistem arama laboratuvarına çevirdi. 2 yılda, yönetimden 4, futbolun başından 3 yönetici istifa etti… Başka bir konu, maaş ödemeleri… Tüm amatör branşlarda, sporcuların ve personelin maaşları düzensiz ödeniyor… Galatasaray’ın geleceği açısından hayati önem taşıyan Riva ve Florya, 508 milyon TL’lik anlaşma ile elden gitti sayılır… Buna rağmen, borç-alacak farkı 1 milyar 190 milyon lira… Finansal Fair-Play kılıcı kulübün başında, alınan 1 yıl ceza unutulmasın bu arada… Mayıs sonunda, “Sportif A.Ş. kar edecek, merak etmeyin” dendi… Haziran 2016-Şubat 2017 arası, 239 milyon lira zarar açıklandı.. Nasıl kar bu? Ben de soruyorum, nereye gidiyor bu iş, nereye?
Muhabir!
Bir spor programcısı elinde mikrofon, soğukta, sıcakta saatlerce, günlerce haber kovalamaz ise haber yazmayı bilmiyorsa, röportaj yaparken iyi soru soramıyorsa, istihbaratı iyi değilse spor muhabiri olamaz… Muhabirlik, ben de yaptığım için biliyorum, emek ister.. Yeri gelir çocuğunuzu, eşinizi görmeden geçen haftalar olur… Bu yüzden, ülkede son yıllarda üretilen ve muhabirliğin kıyısından bile geçmemiş kişilerin bir deyimi var, zaten 3 kuruş maaş alıyorlar, ne istersiniz bu muhabir çocuklardan? Bu yorumları bırakalım da, dayak yiyen, hakaret edilen, gerçek haber emekçilerine daha fazla önem verelim… Haber merkezlerinin omurgası, işi çok iyi bildiklerini sananların boş deyimi ile, 3 kuruşluk muhabirlerdir! Bu mesleğe saygı duyun!
Uzaylı…
576 maça çık, 500 gole ulaş… Daha fazlasını da atacak… 37 hat-trick yap, 5 Ballon d’Or, 3 altın ayakkabı ve 2 defa da dünyada yılın futbolcusu seçil… Mavi gezegenimizin en iyi futbolcusu bence Ronaldo… Fakat şanssız… Çünkü galaksinin en iyisi ile aynı zamanda top oynuyor… Adı Messi… Barcelona gezegeninden…
Türkiye’de olur mu ?
Real Madrid, El Clasico sonrası radikal bir karar aldı.. 357 taraftarının kombinesini iptal etti… Bu taraftarlar, bir daha stada giremeyecek… Sebep, kartlarını Barcelona taraftarlarına bir maçlık 1500 Euro’ya satmak… Daha bitmedi, yine yasa dışı bilet satan 1450 kulüp üyesi de Real Madrid Kulübü’nden ihraç edilecek… Önemli olan ne biliyor musunuz, büyük takım olabilirsiniz; mesele, büyük kulüp olmaktan geçiyor…
Maria Sharapova’ya büyük kıyak…
Eugenie Bouchard, 2014 yılının Wimbledon finalisti… Malum, Sharapova, doping cezası alan her sporcu gibi masum ve kandırılmış insan fotoğrafları verdi bize, aylarca… “Zavallı kız, vah vah, ne hale düştü” dedi insanlar Sharapova için… Bouchard ise, tam içimden geçenleri söyledi… “Sharapova ve WTA tenise büyük zarar verdi.. Onun artık asla korta çıkmasına izin verilmemeliydi… Bence Uluslararası Tenis Federasyonu, bu afl, spora başlamak isteyen çocuklara çok yanlış bir mesaj gönderdi…” Bu açıklamanın altına imza atıyorum…
Kemal Özdeş…
Mütevazı, kendi halinde olan insanları çok severim… Onlar sadece çalışırlar ve başarılı olduklarında cep telefonu numarasını bile değiştirmeden -lafı dolandırmayayım- havaya girmeden işlerini yaparlar… Selamsız değildir böyle insanlar, sessizdirler ama işlerinde ellerinden gelenin en iyisini gerçekleştirmeye çalışırlar… Devam Kemal Özdeş, daha önemli başarılar seni bekliyor…
