Fenerbahçe ve Galatasaray başarı endeksli camialar. Hal böyle olunca tribünler dolmuyor. Tribünler dolmayınca takım havaya girmiyor. Takım havaya girmeyince skor gelmiyor. Tam bir kısır döngü yani. Bir şeyi yanlış yaptığında zincir kopuyor, sihir bozuluyor. Ve Fenerbahçe bu sezon ne kadar yanlış varsa hepsini yaptı. İtici gücü taraftara bizzat başkandan sınırlama geldi, tribünler boşaldı bir daha da dolmadı. Emekliliğe ayrıldığını söyleyen hoca göreve getirildi. Takıma 10 numara diye Salih Uçan alındı. Dünya yıldızı Van Persie kazanılamadı vs… O kadar çok hata yapıldı ki takım bunları tolere edemedi.
Fenerbahçe şimdi tüm bu hataların faturasını ödüyor. Türkiye Ligi’ne hala adapte olamayan Advocaat, takımını da henüz çözebilmiş değil. Van Persie’yi tutup takımda kerhen kalan Emenike’yi oynatıyor. Emenike gibi mecburiyetten kalan Van der Wiel dururken Ozan Tufan’dan sağ bek yaratmaya çalışıyor. Sezonbaşı planlamasında Diego’nun yerine 10 numara düşünülen ancak bi numarasını göremediğimiz Salih Uçan’a ‘Dur bakalım ne yapacak’ diye forma veriyor. Zincir böyle uzuyor. Hal böyle olunca da Emenike ile gole hasret kalıyor, Ozan’ın kanadından gelen ataktan golü yiyor, Uçan’la orta alanı tutamıyor.
Fenerbahçe haftalardır puanları topluyordu ama futbol olarak oraya doyurucu bir şey koyamıyordu. Seke seke gidiyordu. Bu kez sekmedi. Antalyaspor ilk yarıda durdurduğu, ya da daha doğrusu durduğunu farkettiği Fenerbahçe’ye karşı ikinci yarıda cesaretlendi. Skorun açılmasını ve olası farkı önleyen isim Volkan Demirel’di. Ancak Volkan’ın yüksek performansı, biraz Alper, biraz Lens farkı yetmiyor işte. Fenerbahçe’ye bundan daha fazlası lazım. Takımla daha ilgili bir hoca da lazım, camiayı toparlayacak, birleştirecek başkan da lazım.
Fenerbahçe’nin işi çok. Kayıp bir sezonun uzatmalarını oynadığını değil, yeni sezonun hazırlıklarını oynadığını farkedemezse Fenerbahçe’nin işini gelecek sezon da kolay olmayacak.
BÜLENT TUNCAY- karar