Habertürk gazetesi yazarı Atilla Türker, futboldaki yozlaşmış düzeni ve menajerlerin kulüpleri zarara uğratan gizli düzenlerini madde madde yazdı:
Avanta alan menajerler!
Nemanja Tomic… Gençlerbirliği’nde oynadı. Geçen yılın başına kadar Kırmızı- Siyahlı ekipte top koşturdu.
Gençlerbirliği’ne geldiğinde kaç paraya imza attı, biliyor musunuz? Yılda 400 bin Euro’ya… İyi para doğrusu! Unutulmasın, o dönem başkan İlhan Cavcav idi. Rahmetlinin de parası çok değerliydi.
Bir gün… Tomic, Gençlerbirliği’nin kulüp müdüründen bir ricada bulunur. Der ki “Elimdeki şu çantada 100 bin Euro bulunuyor. Benim menajerlere iletir misin?” Müdür önce şaşırır. Anlam veremez. “Ne parasıdır bu?” der. Tomic izah eder, “Sözleşmemde 400 bin Euro yazıyor ama bu 400 bin Euro’nun 300 bini benim, 100 bini de menajerlerimin. Menajerlerimle böyle bir anlaşma yaptım. Hatta bir protokol imzaladım.”
MENAJERLER, TELEFERİK GİBİ!
Müdür önce afallar. “Nasıl olur böyle bir şey?” der. Yine de parayı menajerlere iletir. Sonra da… İlhan
Cavcav’ın yanına gider. “Efendim” der, böyle böyle… Cavcav’ın tepkisi ne mi olur! Ortalığı dağıtır. Ayrıca… “O menajerler bir daha bu kulüpten içeri giremeyecek!” der.
Öyle ya! Top oynasın diye 400 bin Euro verdiği futbolcu… 100 bin Euro’sunu… Menajerlere kaptırıyor. Aktarıyor.
Yani… Menajerler, teleferik gibi çift taraflı çalışmışlar. Cavcav’dan komisyon, Tomic’ten de avanta almışlar.
Bilse bu durumu niye 400 bin Euro versin Cavcav!
Kendisini kandırılmış olarak düşünür haliyle duayen başkan… Bu doğrultuda o tarihi açıklamasını yapar:
– “Menajerler beni çok öptü.”
Olayın üzerine gider Cavcav… Yönetim kurulunda durumu değerlendirir. Kulüpteki görevlilerin ifadesini alır. Futbolcularla saha içinde toplantı yapar. Yetinmez… Menajerleri savcılığa şikayet eder. İş büyür. Sonrasında… Birileri devreye girer. Dosya kapanır.
Hemen belirteyim. Bu cambazlık… Günümüzde… Menajerlerin tamamına yakını tarafından yapılıyor.
Konuyu açayım: Menajer, futbolcuya soruyor, “Ne istersin?” diye. Futbolcu da misal, “800 bin lira” diyor. Oysa 400-500 bin liraya dünden razıdır bu futbolcu. Teklif cambaz menajerden geldiği için… Şişirme ilk dakikadan başlıyor!
Menajer, kulüp yöneticisiyle temasa geçiyor. Direkt söylüyor, “Elimde süper bir oyuncu var. Sudan ucuz… Sadece 3 milyon lira!”
Yönetici de cambazsa eğer… “Harika… Hemen alalım” ayaklarıyla… Elini uzatıyor.
Sözleşmeye 3 milyon lira yazılıyor.
Kulüp kasasından 3 milyon lira çıkıyor. Bu 3 milyon lira futbolcunun hesabına yatırılıyor. Futbolcu gereğini yapıyor. Kendi payına düşen miktarı yine abartarak… 1 milyon lirayı alıyor. Kalan 2 milyon lirayı menajerine veriyor. Menajer de racon keserek… 2 milyon lirayı yöneticilerle paylaşıyor. Bir kısmını da yancılara dağıtıyor.
Tüm bunlar kapalı kapılar ardında oluyor. Gerekirse protokol imzalanıyor. Bu onursuz alışverişten herkes memnun kalıyor. Verginin tamamını kulüp ödüyor. Çalınan paranın vergisi bile kulüpten çıkıyor.
Ülke futbolundaki sözleşmelerin çok önemli bölümü halen böyle gerçekleşiyor.
Uzağa gitmeye gerek yok… Son haftalarda çok sayıda örnek verdim. Tek tek yazdım. Belgeli ve tanıklı…
Sözün özü… Bizde bu taklacı menajerler ile kerameti kendinden menkul cambaz yöneticiler olduğu sürece…
Kulüplerimiz böyle soğan gibi soyulur!
