Milyonların sevgilisi, efsane oyuncu Zeki Alasya son yolculuğuna uğurlandı.
Karaciğer hastalığı dolayısıyla 22 Nisan’dan beri tedavi gördüğü hastanede vefat eden tiyatro ve sinema sanatçısı Zeki Alasya, son yolculuğuna uğurlandı. Fenerbahçeliliğiyle de bilinen Zeki Alasya’nın tabutuna Fenerbahçe forması konuldu.
Levent Camisi’nde öğle vakti düzenlenen cenaze töreninde, Alasya’nın eşi Jülide Atak, kızı Zeynep Alasya ve eski eşi Oya Mella taziyeleri kabul etti. Alasya’nın tabutunun üzerine daha önce giydiği Fenerbahçe forması serildi, kenarlarına üzerine “Sevgili Zeki ağabey, seni unutmayacağız”, “Sevgili Zeki Alasya güle güle” yazılı kağıtlar iliştirildi. Zeki Alasya’nın tabunun önüne bir de fotoğrafı konuldu.
Ayrıca Beşiktaş Belediyesi’nce caminin girişine, Alasya’nın dev fotoğrafının bulunduğu pankart asıldı. Alasya’nın cenazesi, kızı Zeynep Alasya’nın da saf tuttuğu cenaze namazı sonrasında alkışlar eşliğinde cenaze aracına taşındı.
Zeki Alasya’nın cenazesi daha sonra götürüldüğü Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.
—————
Hayatını kaybedne usta sanatçı Zeki Alasya, 2012 yılı Kasım ayında Fenerbahçe Dergisi’ne verdiği röportajda takıma olan sevgisini dile getirmişti.
Alasya, karaciğer hastalığı sebebiyle 22 Nisan 2015 tarihinden beri özel bir hastanede tedavi görüyordu. Sanatçı saat 10:30 sularında vefat etti. 18 Nisan 1943 doğumlu olan Alasya 72 yaşındaydı ve Fenerbahçeliliği ile biliniyordu.
İşte, Zeki Alasyla’nın Kasım 2012’de Fenerbahçe Dergisi’ne verdiği röportajdan başlıklar:
“HAYATIMIZ KADIKÖY’DE GEÇTİ”
“Bizim hayatımız Fenerbahçe Stadı’nda geçerdi. Belli bir yaşa kadar Fenerbahçe’nin hiçbir maçını kaçırmadım. Zamanla Fenerbahçe aşkı, renk aşkı, oyunculara aşk yerini başka hiçbir aşka bırakmayacak şekilde insanı zapt ediyor sanırım fanatizm dedikleri şey de bu. Kendim gözüm kapalı fanatik olmama rağmen ve başarısızlıklarımızda da objektif düşünebilmeme rağmen tabir-i caizse “hasta bir Fenerbahçeli” oldum. Babam da Fenerbahçeliydi. Dolayısıyla benim için Fenerbahçeli olmaktan başka bir şans yoktu.”
“ÇOK KOYU…
“Fenerbahçe kötü sonuç aldığı zaman çok kötü olan bir adamım. Tabii bütün objektifliğimi yitirecek kadar fanatik değilim. Yendiğimiz zaman çok mutlu oluyor, inanılmaz bir keyif alıyorum. Çok koyu bir Fenerbahçeliyim ben…”
FENERBAHÇE’YE MESAJI…
“Dostluğun geri gelmesi lazım; yalnız spora değil, politikaya, eğitime… Eskiden insanlar her şeye sevecen bakarlardı. Şimdi sen bana bir laf ettin, ben sana bir laf ettim ardından da istenmeyen olaylar… Bunlar el birliğiyle düzelmeli. Sağduyu ve terbiye çok önemli. Bizim mabette son zamanlarda dengeler bozuldu. Özellikle bir iç bölünme yaşandı. Bunu hiç haz etmiyorum. Bunda herkesin bir suç payı var. Bir an önce toparlanmalıyız. Görmek istemediğim bir tabloda tüm statlarda tribünlerdeki boşluklar. İnsanların kapıda kaldığı maçlarda bu boşluklar ve bu boşlukların nedenleri hiç hoş değil. Bu mesafelere bakmak bile istemiyorum. Düşüncelerim lezzetli değil ancak Fenerbahçe seyircisi çok büyük. Bunları aşacak düzeydeyiz.”