Galatasaray Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat, 23 Mayıs Cumartesi günü yapılacak olağan seçimli genel kurulla birlikte 7 aylık görevinin sona ereceğini, bu dönemde hayatının en güzel günlerini geçirdiğini aktardı.
Galatasaray Lisesi’nde gerçekleştirilen mayıs ayı divan kurulu toplantısının son bölümünde üyelere hitap eden Yarsuvat, “2014 yılı ekim ayı içinde bana ‘Galatasaray’ın 35. başkanı’ sıfatını verdiniz. Emin olun, Galatasaray’la ilgili yapmış olduğum çalışmalarımın en zevk aldığım, en aşkla hizmet verdiğim dönemiydi” dedi.
Göreve gelmeden önce başkanlığa 7 ay için talip olduğunu ve bunu da Galatasaray’ın tüzüğüne uygun şekilde düzene girmesi için yaptığını aktaran Yarsuvat, şöyle devam etti:
“Bugün çok mutluyum. İlk başta 6 aday çıkmıştı ama neden bilmiyorum 3’ü vazgeçti. Üç aday huzurunuzda bugün, niçin aday olmak istediklerini anlattılar. Hepsi birbirinden kıymetli arkadaşlarımız. Bu 7 aylık süre içinde bizim yönetimimiz, Galatasaray için çok olumlu işler yaptı. Ben bu dönem aday değilim, böyle bir niyetim de olmadı. Amacımız kulübü bir düzlüğe çıkarmaktı ve bunda da başarılı olduğuma inanıyorum. Bu adaylar, bir baskın seçimle değil, 7 ay boyunca hazırlanarak huzurlarınıza gelmiş adaylardır. Bir zamanlar tek adayı bulmak için uğraşırken, bugün 3 aday arasında bir seçim yapılacak.”
“Aday değilim ama beni hedef alıyorlar”
Duygun Yarsuvat, genel kurulda başkanlığa aday olmamasına rağmen kendisinin eleştirildiğini kaydetti.
Seçimde aday olmadığını hatırlatan Yarsuvat, şunları kaydetti:
“Aday değilim ama beni hedef alıyorlar. Neden hedef alıyorlar anlamıyorum. Ne kabahatler işlemişim ona bakıyorum. Evvela Galatasaray’ın büyük bir marka olduğuna, yaşayan bir yapı olduğuna hepimizi, tüm Türkiye’yi inandırmış bulunuyorum. Futbol kulüpleri arasında dünyanın en değerli 17. markası olmuşuz. Bu marka değeri hiçbir zaman ortadan kalkmamalı, daha üst sıralara çıkmalıdır. Yine bakıyoruz, bu süre zarfı içinde ne yapmışız. Göreve geldiğimiz zaman durumundan herkesin üzüntü duyduğu bir futbol takımımız vardı. Bugün şampiyonluğa oynayan bir futbol takımımız mevcut. Oyuncularımızda hiç değişiklik yapmadık. Sadece sevgi ve moral verdik, sadece onların yanında durduk, bugünkü duruma geldik.”
Cesare Prandelli’nin ardından teknik direktörlük görevine Hamza Hamzaoğlu’nu getirmelerinin sihirli bir dokunuş etkisi yaptığını vurgulayan Yarsuvat, “Hocamıza ve futbolcularımıza çok teşekkür etmek istiyorum. Bu konuda canı gönülden hizmet veren Ali Dürüst ve Abdurrahim Albayrak kardeşlerimize çok teşekkür etmek istiyorum. Kadın basketbol takımımız lig şampiyonu oldu, Ekrem Memnun hocamız ve oyuncularımıza teşekkür ediyorum. Çok uzun ve güç bir yoldan geldiler. Erkek basketbol takımız kan kaybına uğramıştır. Evet bir çoğu bırakıp gitmiştir. 2013 ve 2014 yıllarından bize kalan ödemeler vardır. Bu ödemeleri yerine getirmek için uğraştık. Bu kadar engele rağmen erkek takımımız play-off etabına kalmıştır. Bu bir başarıdır. İlk maçı Ülker’le yapacaktır. Koçumuz Ergin Ataman’a da alkış istiyorum” ifadelerini kullandı.
Yarsuvat’ın, Türkiye Basketbol Ligi play-off çeyrek final etabında Galatasaray Liv Hospital’ın, Fenerbahçe Ülker’le karşılaşacağı maç için, “İlk maçı Ülker’le yapacaktır” demesi, salonda gülüşmelere neden oldu.
“Geliri olmayan bir kulüp aldık”
Galatasaray’ın görevi devraldıkları günden bu noktaya hiç de kolay gelmediğini belirten Yarsuvat, adı başkan adayı olarak geçen ancak aday olmayan bir kişinin medyada kendisiyle ilgili demecini okuduğunu paylaştı
Elde edilen başarıların hiç de kolay gelmediğini aktaran Yarsuvat, kendisiyle ilgili iddialar için ise esprili bir şekilde şu ifadeleri kullandı:
“Geliri olmayan bir kulüp aldık. Ayda 5 milyon lira çalışan maaşı ödeyen bir kulüp. Bir çok danışman var ama nerede olduğu belli değildi. Tüm bu durumların altından kalktık. Geçen gün baktım, bir gazetede sanki ben yarışa girmişim gibi adaylıktan çekilen kişi, ‘Yarsuvat’ın 70 milyon liralık sırrı’ diyor. Hiç sır falan yok. Sevgili Galatasaraylılar biz ne yaptık bu 70 milyon lirayı. Gece 12’lere kadar yönetim kurulunda tartıştık. Sonra karar verdik. Ben dahil 16 kişiyiz, birer villa satın aldık kendimize. Sonra geri kalanı için yine sabahlara kadar tartıştık, hararetli tartışmalar oldu ve oy birliğiyle deplasman maçlarına gidip gelmek için bir uçak alalım dedik. Geri kalanıyla da seçimden sonra hep beraber dünya turuna çıkacağız. Biz ne yaptık bu parayı? Nedir bu 70 milyon liranın sırrı? Acaba kendisi biliyor mu?”
Yönetime gelmelerinin ardından genel kuruldan 50 milyon lira ek bütçe alıp, yeni yıla kadar olan dönemi bu şekilde geçirdiklerini anlatan Yarsuvat, daha sonra da kredi kullandıklarını dile getirerek, “Bu kredilerle 170 milyon lira civarında ana para ve faiz ödemesi yaptık. Her ay ortalama 3 milyon lirayla kulübü döndürdük. Bu hesap, 70 milyon liranın sırrıdır. Bu kardeşimizi görürseniz lütfen kendisine söyleyin. İnanmıyorsa gelsin, kulüpte her şey açık olarak bulunuyor” diye konuştu.
Başkan adaylarının mali durumla ilgili net bilgi alamamaktan yakındıklarını ve kendisine yönelik eleştiriler olduğunu hatırlatan Yarsuvat, “Sevgili Galatasaraylılar, bu kulübün yapısı içinde bir anonim şirket var. Bu anonim şirket halka açık ve SPK’nın da kontrolü altında. Onunla ilgili herhangi bir hususu kamuoyuna açıklamadan, başka bir yere açıklamak suçtur. Aksi durum bize para cezası olarak dönüyor. Önce düşündük ve ‘vermeyelim’ dedik. Sonra yasal süre içinde bugün arkadaşlarım bu konuda bilgileri divan başkanlığına vermiş bulunuyor. Divan başkanlığına gelip bakabilirsiniz” değerlendirmesinde bulundu.
“Beni Kenan Evren’e benzetmişler”
Trafik nedeniyle toplantının başını kaçırdığını ve kendisinin Kenan Evren’e benzetildiğini öğrendiğini söyleyen Yarsuvat, yine nükteli ifadeler kullandı.
Yarsuvat, “Ben başkan adayı değilim ancak bir de Kenan Evren’e benzetmişler. Teşbihte hata olmaz ama yanlış var. Ben askerliğimi bahriyede yaptım. Askerlikte yaptığımda da en yaşlılardan biri olduğum için bana ‘amiral’ derlerdi. İyi noktası da var. Kenan Evren 98 yaşında vefat etti. Ben de ona benziyorsam sıkı durun, 20 sene daha beni göreceksiniz” şeklinde görüş belirtti.
Yarsuvat, konuşmasını, “Sevgili Galatasaraylılar, sizlere minnettarım. Hayatımın en zevkli günlerini bana verdiniz, Galatasaray’ı temsil etme onurunu yaşattınız. Ben de bu görevi layıkıyla yerine getirdiğimi düşünüyorum. Her şey Galatasaray için ve şen ola Galatasaray diyorum” sözleriyle tamamladı.
