Medyaradar’ın haberine göre Cumhuriyet Gazetesi eski yazarlarından Doğan Satmış, bugünkü davada tanıklık yaptı.

Doğan Satmış’ın Cumhuriyet davasında ifade verdiği sıralarda, yurt dışında firari olarak yaşamını sürdüren Can Dündar’dan çarpıcı bir iddia gündeme geldi.

Can Dündar, sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı;

“Yazalım artık: Doğan Satmış’ın görevine son verilmesinin nedeni, kesin kararımıza rağmen bir şirket davetiyle yurtdışına maç izlemeye gitmesidir.”

MEDYATAVA’YA “THY YAZISINDAN ATILDIM” DEMİŞTİ

Doğan Satmış, Medyatava’da çıkan röportajda kendisine söylenen gerekçenin THY ile ilgili bir yazı olduğunu belirtmişti.

Karar bugün tebliğ edildi. Nedeninin ise bir birikim olduğunu ve geçen yıl Türk Hava Yolları’yla ilgili yazdığım bir köşe yazısı olduğunu söylediler. O yazıda THY’yi övdüğüm gerekçesiyle rahatsızlık duymuşlar. Ancak o köşe yazısı bir övgü yazısı değil. Açıkçası abuk sabuk gerekçelerle işime son verdiler.

Tabii gazete içinde bir yönetim krizi olduğunu da ayrıca belirteyim. Bunun devamı da gelebilir. Yönetim, “Can Dündar kalsın ama ekibini tasfiye edelim” gibi bir mantık içinde ve  bu tasfiyenin ilk halkası da ben oldum…”

TERİM VE DAMATLARI HABERİNİ O VERMİŞTİ

Can Dündar’ın açıklaması ile Satmış’ın 29 Haziran 2016’daki işten çıkarma gerekçesi ortaya çıkmış oldu. İlginç olansa Doğan Satmış’ın kovulmasına neden olan maçla ilgili yazısının gazetede çıkması ve o yazıdaki iddiaların günlerce gündem olmasıydı.

Doğan Satmış’ın Cumhuriyet gazetesinde 21 Haziran 2016’da çıkan yazısı şöyleydi:

Volkan nasıl patladı?

Gazetelerde günlerdir Fatih Terim’in kızı ve damadı ile ilgili haberler çıkıyor. Olayların başlanğıç noktası, Türkiye’nin İspanya’ya 3-0 kaybettiği maçta tribünde yaşanan yarım dakikalık bir gerginlik. Olayın kahramanları Terim’in kızı Buse Terim, onun eşi Volkan Bahçekapılı ve bir grup Türk gazeteci. Ancak olay, Cumhuriyet’te çıkan birkaç cümle dışında basına tarafsız olarak tam yansımadığı için bir tartışmadır gırla gidiyor. 

Öncelikle Terim’in kızına yönelik kampanyayı ve tüm olumsuz karalamaları taa başından kınayıp maçta yaşananları size ilk elden anlatalım.

18 gazeteci, yanlarında 7 kişiyle bir grup olarak Nice Stadı’nda, 17 ve 18 numaralı VIP locada Türkiye-İspanya maçını izliyorduk. Ancak sahada milliler pek etkili olamıyordu. İlk gol, derken ikinci gol geldikten sonra tribünlerden millilere yönelik laf atmalar sıklaştı.

‘BRAVO’YA TEPKİ

Üçüncü golden sonra bulunduğumuz locadan da millilere yönelik “Bravo” diye bir ses işitildi, küfür falan yoktu. Büyük umutlar bağlanan futbolcuların, 3-0 yenik oynadığı bir maçta, üstelik de kötü gidiş varsa söylenecek en kibar söz “Bravo” olmalı.

İşte bu “Bravo” sesi duyulduktan sonra, 15 numaralı locadan olduğunu sonradan öğrendiğimiz ve üzerinde milli takım yedeklerinin giydiği bir forma olan sakallı biri, Türk gazeteci grubuna koşturarak “Siz ne biçim Türk’sünüz ulan, millilere nasıl bravo dersiniz?” diye bağırarak üzerimize yürüdü.

Ne olduğu anlaşılmaya çalışırken gençle birlikte yanında birileri daha 17 numaralı locaya yöneldi. Bizim locadakiler de, savunmaya geçerek saldırıda bulunan kişiye “Ne diyorsun? Sana mı soracağız? Bizim Türklüğümüzü mü” diye itiraz ettiler. 16 numaradan çıkanlar araya girdi. Saldırgan gencin çevresindekiler onu tuttu. İki loca arasındaki 16 numarada maçı izleyenler, patırtının ortasında kaldı.

[Haber görseli]

Bağırmalar üzerine, alt tribündekiler bile localara dönüp baktılar. Sonra devreye Fransız güvenlik görevlileri ve Türkçe konuşan bir kadın görevli girdi. Biri, “Lütfen yapmayın, bakın eşi hamile, karnı burnunda” diye sol tarafı engellemeye çalıştı. Aralarında bariyer olmadığı için localardan çıkıp gelenler falan, bir hayli kalabalık toplandı.

DAMAT VOLKAN BEY

“Kim bu” falan denirken, bağırıp yürüyen kişinin Fatih Terim’in damadı Volkan Bahçekapılı olduğunu öğrendik. Dünkü Posta’dan anlıyoruz ki, küçük damadın yanında diğer damat Ahmet Baran da varmış. Zaten fırlayıp geldiği 15 numaralı locada Fatih Terim’in eşi de vardı. Ayrıca, damat beyin hamile eşi Buse Terim Bahçekapılı’nın da orada olduğunu anladık. Hatta bizim gruptan, işinden olmaması için adını vermeyeceğim bir gazeteci olayı görmüş, “Damadı buraya eşi gönderdi. Buse Hanım ona ‘Babam için laf ediyorlar’ filan deyince, genç kalkıp üzerimize yürüdü” dedi. Birinin tahrik edilmeden ve durup dururken, “Bravo” dediler diye başkalarının üzerine yürümesi anlamsız olurdu zaten.

VİDEO ÇEKEN VAR MI?

Olay böyle bitmedi, ilk ataktan sonra aynı genç ikinci kez hücuma geçti. “Kim çekti ulan” diyerek, olay anında video çekeni aramaya başladı. Yine durduruldu. O sırada birilerinin de “O locada içki içiyorlar” diye bağırdığını duyduk.

Doğruydu, 17-18 numaralı localarda şampanyadan Fransız şaraplarına kadar her türlü içki vardı. İçkinin etkisi var mıdır bilemem ama 19 gazeteci gafil avlanmış, hiçbiri video çekmeyi akıl edememişti. Bırakın videoyu, bir fotoğraf çeken olmamıştı. Çünkü kendilerinin saldırıya uğrayacağını ve saldıranın ‘damat’ olacağını kimse tahmin edememişti.

[Haber görseli]
Fransız görevliler ve arada bariyer olunca, olay yatıştı. Fatih Terim ailesinin bulunduğu loca, maçın bitmesine 20 dakika kala boşaldı. Damat bey, maç sonunda gazetecilerle tekrar yüz yüze gelmemek için 3’üncü golden sonra erkenden stadı terk etti. 

Olay böyle yaşandı ve 17 ve 18 numaralı localardaki 18’i gazeteci 25 kişi buna tanık oldu. Bu olayın Cumhuriyet dışında gazetelere yansımamasının nedeni de, Fatih Terim ve onu her zaman kayıtsız şartsız desteklediği bilinen Recep Tayyip Erdoğan’ın yarattığı baskı ortamı. Bu gazetecilerden biri, yaşananı yazsa, işinden
olabilir. Neyse ki, Cumhuriyet var ve biz bunları yazabildik. Son bir not iletelim. Damat beyler kendilerine küfür edildiğini söylüyorlar. Bu doğru değil. Eğer “Bravo” sözü küfür derseniz, o da takdiriniz.

 

Önceki İçerikAli Ece’nin yeni adresi de Doğan Grubu’ndan! Transferini Terimvari tweet’le duyurdu: Nerede kalmıştık!
Sonraki İçerikUğur Boral, FETÖ itirafçısı oldu! Boral, toplantılara katılan futbolcuların isimlerini verdi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz