Milliyet gazetesi yazarı Ercan Güven, Arda Turan’a yönelik sert bir yazı kaleme aldı:

Arda anlamadı galiba!

 

Belki de biz iyi anlatamadık Arda’ya… Ne Galatasaray taraftarları işleyen Galatasaray makinesini aksatır/stop ettirir diye düşünüyorlardı yuvaya dönüşüne karşı çıkarlarken…
Ne de biz hızlı Beşiktaş’ı ağırlaştırır veya takımın ihtiyacı yoktur/vardır diye yorumu yapıyorduk Kartal ile flörtüne… Beşiktaş’ın etik değerlerini hatırlatmıştık sadece.
Düşünülen “Bir süre daha Türkiye’de oynama” mesajıydı aslında.
Hatta ben açıkça yazmıştım Beşiktaş Arda’ya niyetlendiğinde:

“Arda epeydir “istenmeyen adam” değildir futbolumuzda
ama “istenen” olduğunu söylemek de zordur.
Ne kendisi ne ülkesindeki futbolseverler yakın geçmişte Milli Takım’da yaşananlar için helalleşmiş, ne de Arda merkezli kaosun küllenmesi için yeteri kadar zaman geçmiştir.
Yani sebep “topu” değil “huyu”dur Arda’nın”.
Çözümü de eklemiştim:
“Ama Arda’nın menajeri ve başta Beşiktaş büyük kulüplerimiz şunu unutmasın… Özür ve pişmanlık mekanizmalarını devreye sokmayarak en az yarısının faili olduğu Rusya’ya mal olan kriz henüz anılardan silinmemişken Arda’nın (2019’dan önce) Türkiye’deki bir kulübe gelmesi, hem kendisi hem de o kulüp için hiç hayırlı bir iş değildir bilesiniz”.

Yani Başakşehir büyük bir hata mı yaptı?
Hayır…
Bu söylenenler ve yazılanlar, yapılanması bir asırdan uzun zamanda  aşağıdan yukarı gerçekleşmiş, Türkiye’nin üçte biri büyüklüğünde tabana dayanan kulüplerimiz için geçerliydi.
Taraftarlarının hislerini/algılarını gözetmek zorunda olan kulüplerimiz için…
Hedefe yürürken kitlelerin kırmızı çizgilerine basmaması gerekenlerin.
Oysa Başakşehir yeni bir takım. Dört yıllık mazisi var.
Günah/sevab/başarı/hezimet/kâr/zarar hepsinde sorumlu ve yetkili olanlar, kulübün sahipleri.
Şirket işte… Hedefi kazanmak. Büyümek… Sonunda yabancı yatırımcıyı çekmek.
Başkanı sayın Göksel Gümüşdağ’ın basın toplantısında söylediği gibi başarının birinci derecedeki getirisi “para”.
Arda gazeteciye saldırmış ne gam!.. Başakşehir takımı geçen yıl cümbür cemaat saldırmış gazetecilere de tınmamış yönetim; işine bakmış…
Taraftar da minimum olunca…
Arda ile Başakşehir’in “erken” birlikteliği, Galatasaray, Beşiktaş veya Fenerbahçe’ye gelmesi kadar rahatsız etmez kamuoyunu. Geriye, kazanmak için her şeyin yapıldığı bu ülkede rakip seyircilerin maçlarda Arda’yı ne kadar rahat bırakacağı kalır ki, söz konusu milyonluk maaşlar milyarlık dışa açılmalar olunca devede kulaktır.

Ama bu işte bir tuhaflık var!
Şöyle bir adım geri çekilip duruma bakın:
Gelmiş geçmiş en kariyerli ve en pahalı futbolcumuz ülkesindeki şampiyon adayı bir kulübe dönüyor, biz “keşke gelmesiydi” diyoruz, protestolardan korkuyoruz. Doğup yeşerdiği yuvasına dönmesinin şimdilik söz konusu bile olamayacağını baştan kabul ediyoruz.
Neden?
Bunu Arda soracak kendine?
Öyle “beyaz sayfa açtım” demekle bitmez toplumların hayal kırıklıkları…
Açtığın beyaz sayfanın bir gerisindeki tatsız karalamaları silmez de balık hafızalara güvenirsen, en azından ters esen her rüzgarda açılır eski sayfalar, sıkıntı yaratır.

 

Önceki İçerikGalatasaray’da menajer Cenk Ergün bir kez daha kızakta…
Sonraki İçerikMessi’den ses yok! Arda Turan’a sadece Rafinha ve Ter Stegen veda etti…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz