Hürriyet gazetesi spor müdür yardımcısı Cömert Arslan, seyahat ekine, kış sporları merkezine dönüşmeye başlayan Munzur dağlarını ve Tunceli’yi yazdı:
Ovacık sizi bekliyor
Bir karede bendeniz, birinde büyük oğlum Cem ve kayak hocası, diğerinde ufaklık Alaz. Görüldüğü gibi tesis var, pist var, doğal yaşam var…Peki,‘Bilindik birçok yer dururken niye Dersim dağlarına vuralım’ mı diyorsunuz? Okudukça hak vereceksiniz bence…Öyle ya, yol uzun, bir de ‘asayiş’ korkusu var, değil mi?Yolun güzelliklerini söyledim. Gelelim ‘efsane’ mevzuya… Korkmayın, yol güvenli. Gelmesi en sıkıntılı görülen devlet memurları ben oradayken vızır vızır gidip geliyordu Tunceli-Ovacık arası. Hâlâ da öyle. Memleketin güzel bir parçasını görecek, farklı bir güzellik keşfedeceksiniz, desem, yetmez, biliyorum.
Öyleyse devam…Elazığ daha kısa yol, siz orayı tercih edersiniz diye oradan gelelim…Havalimanından bir saat sonra, Tunceli il sınırlarına girdikten 15 dakika sonra bizim ata topraklarına varırsınız. Kızılcık köyüne… Dede, baba ocağımızda sizi ağırlayıp çay, kahve, ayran vb. ikram edeceklerdir. Sonra 3 kilometre ilerideki Göktepe köyünde denize nazır balık restoranları var desem “Yok canım” dersiniz. E tamam, bildiğimiz anlamda deniz yok ama sular çekildiğinde Munzur ırmağı, yükseldiğinde Keban Barajı gölü var orada deniz gibi…
Aynalı sazan ya da meşhur Munzur alabalığı yiyince bana teşekkür edersiniz.Balık değil de et mi yiyeceksiniz? Devam edin, birkaç kilometre ileride Mazgirt köprüsü restoranları var. (Sanki Fransız Rivierası’nı anlatıyorum değil mi? Ama öyle, ne yapayım? Köprüde mutlaka Tunceli’nin ‘milli yemeği’ saç kavurma yiyin. Daha uzatmayalım, yolcu yolunda gerek… Tunceli’nin merkezinde çok kalmayıp Ovacık’a kıvrılalım. Ovacık’ın kuru fasulyesi, tulum peyniri, gözeleri meşhur, bir de komünist belediye başkanı.Konu yemek olduğuna göre bence kahvaltıda peynir ve yöreden yağ ile bal, akşam da kuzu çevirme veya tandır yiyin.Bol bol Munzur suyu için. Yıllardır büyük kentlere dağıtımı yapılıyor ama her markette bulunma sorunu çözülemedi bir türlü. Siparişle getiriyorlar ancak. Orada içtiğinizde farkını anlayacaksınız.
NERELER GÖRÜLÜR?
Ovacık deyince Munzur akla gelir. Dağı, ırmağı ve ırmak kaynağı gözeleriyle. Üçünü de görün, yaşayın. Gözeler kutsal sayılan bir yer olmanın yanında (bkz. Munzur baba efsanesi) buz suyuyla bir doğa harikası. Şunu diyeyim anlayın. Önceki eylülde ayağımı suya sokup, “Ne kadar dayanırım” diye denedim, 15 saniyeyi zor buldum.
NE YAPILIR?
E kayak yapacaksınız. Ben pek yapamadım düşmekten, sizi görelim. Bir ara ilçedeki Che Guevara kafesine gidin, devrim şarklılarıyla yiyip için. Çay içmeye, memleketin ilk ve tek komünist belediye başkanına gidin, kapısı açık herkese… Anlatsın inadına yaptığı işleri.
NEREDE KALINIR?
Acemi “seyahat yazarlığıma” verin, bu kısmı sona bırakmışım…Ovacık’ta küçük birkaç otel var.Devletin, yani Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün kayak tesisi, son derece güzel, temiz, sıcak. 75 yatak kapasitesi, 1200 metre kayak pistine sahip. Geçtiğimiz hafta sonu tamamen doluydu. Önceden telefonla rezervasyon yaptırmakta yarar var.Üç öğün tesiste yiyebilirsiniz (ana yemek fiyatı 15 TL) ya da 2 kilometre ilerideki Ovacık ilçe merkezindeki restoranları tercih edersiniz. Size özellikle et ile ilgili farklı lezzetler sunacaklardır. Her ikisi de çok hesaplı.Tesiste geceleme 35 TL. Başka yerlerle karşılaştırdığınızda bedava yani!
Birçok kayak merkezinde bu kış kardan eser yokken, Ovacık’ta 50-60 santimetre kar olması da cabası…Ne kadar anlatabildim bilmiyorum ama bir kez giden, eminim Tunceli Ovacık’ı tatil için eşine, dostuna önerecektir.Bu arada unutmadan, yanınıza varsa fotoğraf makinenizi alın. Cep telefonuyla fotoğraf çekmek, o güzelliklere haksızlık olur!
‘Bahar ve yazda da bekleriz’
Tunceli Gençlik ve Spor İl Müdürü Şefik Kara, Ovacık Tesisi’nin bölgenin yüz akı olduğunu belirtiyor.Kara, sömestr tatili nedeniyle tesisin yüzde 100’e yakın dolulukla çalıştığını söylerken, pisti büyüterek daha profesyonel kayakçılara hizmet sunmak istediklerini de anlatıyor.Kara, Ovacık’ın sadece kış değil, bahar ve yaz aylarında da doğa sporu ve yürüyüşlerine ev sahipliği yapan bir yer olduğunu, havaların ısınmasıyla birlikte özellikle Munzur Dağı’nın ciddi bir turizm merkezi haline geldiğinin altını çiziyor.