Almanya ve Avusturya futbolu uzmanı Hüseyin Özkök, gelecek yıl uygulanacak olan Video Hakem Uygulaması’nı Spor Arena Plus’a yazdı:
VAR’LIĞI BİR DERT YOKLUĞU YARA: VİDEO YARDIMCI HAKEM
Majör ligler içinde video hakem uygulamasının 2017/18 sezonu ile birlikte test edildiği iki ligden biri olan Bundesliga’da sezonun ilk yarısında tartışmalar futbolun önüne geçti. Uygulanmanın tam anlaşılamaması ve bundan dolayı yaşanan belirsizlikler, beraberinde şiddetli tartışmaları getirdi. Öyle ki; DFB’ye hakemler için her yıl 17 Milyon € ödeyen DFL (Bundesliga) bile devreye girerek federasyondan bu konuda daha dikkatli olunmasını dahi istedi. Sezonun ilk yarısında haftada ortalama 14 video hakem incelemesi yapıldı. Bu, sezon başında beklenenden fazla sayıda müdahalenin ortaya çıktığı anlamına geliyor. Bunda en büyük etken sahadaki hakemin video hakeme güvenerek adeta sırtını ona yaslamasıydı. Bu durum, inceleme sayısının artmasına ve yanında bazı hatalı video hakem kararlarına neden oldu. Oysa sahadaki hakemin olayı ilk aşamada kendinin çözmeye çalışması ve biraz zaman alsa da saha kenarında monitörden inceleme yapması gerekiyordu. Önemli problemlerden biri de video hakemin maçın hakeminden daha üstünmüş gibi algılanmasıydı. Oysa IFAB’ın da açıkladığı gibi sahadaki tek patronun, maçı yöneten hakem olduğunun unutulmaması gerekiyor.
ULUSLARARASI HAKEMLERDEN ELEŞTİRİLER
Uluslararası eski hakemlerden gelen bir eleştiri konusu ise Bundesliga’da video hakemin stadyumda değil Köln’de hazırlanan bir merkez stüdyoda oturması. İsviçreli eski ünlü hakem Urs Meier, “Video hakemler kesinlikle stadyumda hatta bir TV canlı anlatım kabininde oturmalı. Çünkü maçı ancak bu şekilde hissedebilir. Oyunun bir parçası olmaları ve sahada ne olduğunu bilmeleri gerekiyor. Böylece gelecek bir video kararı için çok daha hazır olabilirler” fikrinde. Nitekim DFB Hakem Komitesi Başkanı Lutz Michael Fröhlich de yaptığı açıklamada Köln’deki stüdyonun ideal bir çözüm olmadığını ve gelecekte video hakemlerin stadyumlarda yer almasını istediğini belirtti.
ÜLKE İKİYE BÖLÜNDÜ
Hakem tartışmalarının daha önceleri çok fazla yaşanmadığı Almanya’da bu sezon ülke adeta video hakem uygulaması nedeniyle ikiye bölündü. Kicker’in 219 Bundesliga futbolcusu arasında yaptığı bir ankette oyuncuların % 47’si uygulamanın kaldırılmasını isterken % 42’si ise devamından yana. Taraftarlar arasında uygulamanın kaldırılmasını isteyenlerin oranı ise % 60’lara ulaşmış durumda.
Oysa daha önce sahadaki hakeme kısmen de olsa her şeyi anlık gördüğü için tolerans gösteriliyordu ve tartışmalar bu boyutlara varmıyordu. Ancak çeşitli açılardan defalarca izlenen kamera görüntüleriyle “video nasıl olsa işi çözer” düşüncesi hakim olmaya başlayınca, beklentiler tavan yaptı. Dolayısıyla sıfır hata beklentisi gerçekleşmeyince de bu defa tolerans sıfıra indi.
Aslında bu konuda tek ve basit bir soru var: Video hakemin müdahale etmesi gereken açık hata nasıl olmalı?
FIFA’nın futbol kurallarını düzenleyen organı IFAB, Aralık ayındaki çalışma grubunda “açık hata” tanımlamasını “açık ve bariz hata” şeklinde değiştirdi. Yani artık video hakemin futboldan anlamayan bir insanın bile gördüğünde çözebileceği açıklıkta pozisyonlara müdahale etmesi, çeşitli açılardan incelenmesi gereken birkaç ağır çekim sonrası dahi anlaşılması zor olan gri pozisyonlara, kesinlikle emin değilse, müdahale etmemesi istendi.
OFSAYT DA SORUNLU
Müdahale konusunda dikkatli olunması ve çok bariz değilse kararın sahadaki hakemlere bırakılması istenen diğer bir konu da ofsayt pozisyonları. Çünkü IFAB, ofsaytları yanıltıcı olduğu için video hakemin gözüne ve insanlar tarafından kullanıldığı için hata yapma ihtimali olan TV Piero’larına bırakmak istemiyor. Bu konuda, aynen gol çizgisi teknolojisinde olduğu gibi, ofsaytları teknolojinin otomatik olarak çekilen çizgilerle belirlediği ve çizgiyi % 100 hatasız şekilde sunan bir teknoloji üzerinde çalışmalar sürüyor. Aslında geçen yıl Konfederasyonlar Kupası ve sezon başında Bundesliga’da ofsaytları belirleyen bir teknoloji denendi. Ancak sistem yeterli olmadı ve hata yaptığı için bundan vazgeçildi. Bunun üzerine IFAB, video hakemlerden çok bariz olmadığı sürece ofsaytlara karışmamalarını isterken protokolde ofsayta yer vermedi. Ofsayt teknolojisi üzerine çalışma yapan firmalar, bunu FIFA’ya onaylattıktan sonra VAR uygulayan ülkelere satabilecekler. Gol çizgisi teknolojisinde FIFA’dan onaylı İngiliz Hawk Eye ve Alman Goal Control sistemleri kullanılmakta.
STAT EKRANLARI DEVREDE
Yine IFAB’ın son yaptığı çalışmada incelenen tartışmalı pozisyonların stat ekranlarından gösterilmesi ve kararın gerekçesinin stat anonsçusu tarafından seyircilere açıklanması kararı alınmıştı. Bununla birlikte video hakem tarafından stat anonsçusuna bir SMS gönderilerek kararın izahının da yapılması sağlanacak. Çünkü testlerde ortaya çıkan sonuçlara göre, kararların neden değiştiğini anlayamayan seyircinin huzursuz olduğu ve bunun da stat atmosferine olumsuz yansıdığı tespit edilmiş. Stat ekranlarından pozisyonların gösterildiği Avustralya ve ABD’de ise seyircilerin çok daha toleranslı oldukları gözlemlenmiş. Almanya’da bunun da ötesine geçip açıklamanın anonsçu yerine maçı yöneten hakem tarafından yapılmasının daha iyi olacağını söyleyenler de var.
Diğer yandan, maçı canlı yayında anlatan TV spikerlerinin de bilgi eksikliğinden seyirciyi yanlış yönlendirdikleri saptanmış. Bunun önüne geçmek amacıyla bir SMS’in de maçın spikerine gönderilmesi düşüncesi var. O da böylece ekran başındaki seyircileri kararın nedeni konusunda doğru bilgilendirebilecek şansa sahip olacak.
YÖNETİCİLER NE DİYOR
Kararlardan doğrudan etkilenen kulüplerde video hakem konusunda yönetici görüşleri ise oldukça farklı.
Örneğin; Leverkusen Sportif Direktörü Rudi Völler, “video hakem uygulaması futbol zevkinin katili” diyerek radikal bir görüş ortaya koyarken, Hoffenheim futbol şubesi direktörü Alexander Rosen, “Problem video hakem sisteminde değil. Uygulama ve iletişim eksikliğinde. Ben daha öncesinde belirttiğim gibi video hakem sisteminin daha adil bir oyun için çok faydalı bir enstrüman olduğuna inanıyorum” diyor.
IFAB Başkanı Lukas Brud ise işin başındaki kişi olarak şunları söylüyor: “Gereksiz müdahaleler ve hakemin sıklıkla video hakeme danışması video hakem konusunda yaşadığımız en büyük zorluk. Çok yeni bir şeyi deniyoruz. Bu nedenle sahadaki hakemler hata yapmak istemiyor ve hata yapacağıma video hakeme bir kere daha fazla başvururum diyor. Almanya’da diğer ülkelerin ortalamasına göre daha çok video hakeme başvuruluyor. Problem, video hakemin tam olarak ne zaman müdahil olacağını bilmemesi. Bu aslında diğer ülkelerde de sorun”.
HATALI KARARLARIN NEDENLERİ
Bundesliga’nın ilk yarısında hatalı kararların yaklaşık % 75’i düzeltildi. Oldukça önemli bir oran. Ancak kamuoyunda uygulamaya bardağın dolu değil de boş tarafından bakıldığı için, büyük tartışmalar yaşanıyor.
Yaşanan tartışmaların başlıca iki nedeni var.
1 – Çok açık bir hatalı kararın video hakeme rağmen düzeltilememiş olması.
Örneğin; Mainz-Köln müsabakasında Hakem Felix Brych Pablo De Blasis’in kendini atması sonrası Mainz lehine hatalı bir penaltı verdi. Video hakem kararı düzeltmedi ve Brych de itirazlara rağmen şüphelenip saha kenarındaki monitörden pozisyonu kontrol etmedi.
2 – Verilen doğru bir kararın video hakem incelemesi sonrasında iptal edilerek yanlış karara yönlendirilmesi.
Örnek verecek olursak; 29 Ekim’de oynanan Stuttgart-Freiburg müsabakasında hakem Tobias Stieler, video hakem Felix Zwayer’in yanlış uyarısı ile verdiği doğru kararını değiştirerek Çağlar Söyüncü’ye maçın daha 12. Dakikasından doğrudan kırmızı kart gösterdi. (Nitekim devre arasında yapılan seminerde bu hata üzerinde özellikle duruldu).
İşte bütün bunlar bir araya gelince video hakem uygulamasıyla ilgili olumsuz bir görüntü ortaya çıktı. İnsanların iyi örneklerden ziyade negatif olayları hafızasında tutan bir doğaya sahip olması da, tartışmaların dozunu arttıran etkenlerden biri.
GRİ POZİSYONLAR
Bir diğer problem ise video hakemlerin “gri” pozisyonlara da sıklıkla müdahalelerde bulunmasıydı. Buna bağlı olarak video hakemlerin yaptığı 11 önemli hatayı belirleyen DFL yönetimi, bu hataların gelecekte önüne geçilmesini federasyondan istedi.
Devre arasında DFB tarafından Mallorca’da katılımın zorunlu olduğu ve basına kapalı bir eğitim seminerine alınan hakemlere yapılan hatalar gösterilerek bundan sonra uygulamanın daha iyi hale getirilmesi için gerekli uyarılar yapıldı. Tüm hakemlere, oyunun patronunun sahadaki hakem olduğunun altı özellikle çizilerek bir kez daha hatırlatılıp, hakem ile video hakemin zaman alıcı gereksiz diyaloglar içerisine girmemeleri istendi. Ayrıca VAR’ın hakemlere tarif ve öneri (mesela istersen kırmızı ver gibi) yapmaması talimatı verildi. Çok net hatalı ofsaytlarda ise pozisyonun bitmesi ve müdahalenin daha sonra yapılması gerektiği bildirildi.
MEDYAYA EĞİTİM
Toplantıyı basına kapatan DFB, uygulamanın kitleler tarafından daha iyi anlaşılması için 16 Ocak günü medya temsilcilerine Stuttgart Mercedes Benz Arena’da 3 saatlik bir eğitim sunumu yaparak son gelişmeler hakkında bilgilendirdi. Basına verilen bu eğitimde DFB temsilcileri İtalya Serie A’da da denenen VAR uygulamasının İtalya’da Almanya’ya göre daha pozitif olarak algılandığını belirtirken İtalyan video hakemlerin Almanya’da olduğu gibi üçte iki oranda doğru karar verdiklerini ifade ettiler. Serie A’da video hakemlerin 8 kararda yanlışa düşerken 3 pozisyonda da doğru bir kararı yanlışa sevk ettikleri medya mensuplarına aktarıldı.
FİKİR BİRLİĞİ ŞART
Video hakem uygulamasının alışılmışın dışında ve yeni bir olgu olduğu aşikar. Burada özellikle futbolu yönetenlerin fikir birliği içinde olması şart. Ancak şu ana kadar futbolun paydaşları henüz aynı çizgiye gelebilmiş değiller.
Bundesliga’nın ilk yarısına geri döndüğümüzde DFB, IFAB’ın protokolde yaptığı bazı uygulama değişikliklerini devre arasını beklemeden uygulamaya soktu. Başlarda video hakeme yardımcı olan süpervizörlerin bu görevleri kaldırıldı. Daha sonra video hakeme bir yardımcı getirildi. Projenin başındaki komite başkanı Helmut Krug’un video hakemlere maçlar sırasında müdahale ettiği gerekçesiyle görevine son verilerek yerine Lutz Michael Fröhlich’e görev verildi. İlk haftalarda hatalı kararların değişiklik kararı sadece video hakeme bırakılmıştı. Ama sonra maçın hakeminden daha sıklıkla saha kenarındaki monitöre gitmesi ve pozisyonun tekrarını görmesi istendi. Bu kararın kulüplere geç bildirilmesi ise federasyonun çok eleştiri almasına neden oldu. Yine başlangıçta hakem ve video hakem arasında sıklıkla uyumsuzluklar oldu.
2. YARI İYİ BAŞLADI
Nitekim 2. Yarının ilk haftasında oynanan 9 maçta ilk kez video hakem tartışması yaşanmadı ve VAR’lar neredeyse hiç müdahalede bulunmayarak IFAB’ın varmak istediği noktaya yaklaştılar. En dikkat çekici olay ise 14 Ocak’ta oynanan Köln-Mönchengladbach karşılaşmasında yaşandı. Hakem Felix Zwayer genel kanının penaltı olduğu bir pozisyonda düdük çalmayınca video hakemin uyarısı sonrası saha kenarındaki monitörden pozisyonu izledi ancak buna rağmen kararını değiştirmeyerek oyunu devam ettirdi. Bir başka tartışmalı karar ise 20. Haftada oynanan W.Bremen-Hertha Berlin maçında verildi. W.Bremenli Delaney’in rakibinin yüzüne dirseği ile vurduğu pozisyonda kazanılan topun 12 saniye sonrası Bremen’in golü geldi. Maçın hakemi gol kararı verirken, VAR hakemi uyararak pozisyonu monitörden incelemesini istedi. Hakem Bastian Dankert incelediği pozisyonun ardından gol kararını iptal ederek oyunu Bremen aleyhine faul atışıyla başlattı. Ancak ligin ilk yarısına göre müdahale ve tartışmaların azaldığı da bir gerçek.
IFAB NELER YAPACAK
Peki bundan sonra neler olacak? IFAB’ın 22 Ocak’ta gerçekleştirdiği yıllık iş toplantısında video hakem uygulamasını canlı olarak test eden 20 ülkede 800 resmi maçta elde edilen sonuçların toplu olarak değerlendirildiği Belçika KU Leuven Üniversitesi’nin hazırladığı son rapor incelendi. Raporda çıkan olumlu sonuçların ardından video hakem uygulamasının geleceğinin 3 Mart 2018 günü Zürih’te FIFA Başkanı Gianni Inafantino başkanlığında toplanacak olan IFAB Yıllık Olağan Genel Kurul’unda karara bağlanması için tavsiye kararı alındı.
3 Mart’ta yapılacak toplantıda ise Genel Kurul, büyük olasılıkla bu tavsiyeye uyarak VAR sistemini futbol oyun kurallarına dahil edecek. Ancak gol çizgisi teknolojisinde olduğu gibi sistemi kullanma yetkisi ülke federasyonlarına bırakılacak.
FIFA’nın karar almasının ardından akla gelecek ilk soru, VAR’ın 2018 Dünya Kupası’nda kullanılıp kullanılmayacağı. Bu konuda eski önemli hakemler VAR’ın Rusya’da kesinlikle kullanılmaması gerektiği fikrinde. Ortak görüş, organizasyonda görev alacak tüm dünyadan çok sayıda hakemin bu konuda en ufak bir eğitim görmemiş olması. Böyle bir eğitimin 8 hafta civarında bir süre gerektirmesi, yoğun lig ve kupa programları nedeniyle eğitimi neredeyse imkansız hale getiriyor. Geçen yıl gerçekleştirilen Konfederasyonlar Kupası’nda yaşanan sıkıntılar da hala hafızalarda. Ancak FIFA, Markus Merk’in de iddia ettiği gibi (Bkz: Uluslararası 3 eski hakeme sorular) prestij için uygulamayı hemen devreye sokabilir.
Bunu Mart ayındaki Genel Kurul toplantısı gösterecek.
SONUÇ:
Yapılması gereken öncelikli şey, Belçika’daki üniversitede yapılan analizlerin arından sezon sonunda verilen tüm kararlarla ile ilgili ciddi yeni bir analiz yapılması olacak. Daha sonra da hataların en aza indirilmesi için gerekli tüm uygulamaların bir sonraki sezonda eksiksiz şekilde hayata geçirilmesi şart.
Gün sonunda “video hakem uygulaması oyunun daha adil olmasını sağlayacak mı” sorusu akla geliyor. Evet, sistemin oldukça faydalı olacağı ve bize daha adil bir oyun sunacağı kesin. Ancak sistemi gol çizgisinde olduğu gibi teknoloji değil insan kontrol ediyor.
İnsan unsurunun olduğu her yerde de sıfır hata beklemenin hayalcilikten öteye gitmeyeceği aşikar. Hata olduğunda da tartışmalar kaçınılmaz olacaktır.
Video Hakem (VAR) nelere müdahil oluyor:
Dünyada futbol kurallarını belirleyen yegane organ olan International Football Association Board, IFAB, tarafından hazırlanan ve dünyada test yapan tüm federasyonların uymasının zorunlu olduğu protokolde video hakem uygulamasında 4 konuda müdahale edilmesini karara bağladı.
Bunlar;
Hatalı gole neden olan pozisyonlar.
Hatalı veya verilmeyen penaltılar.
Verilen-verilmeyen kırmızı kart. (İkinci sarıdan kırmızı hariç)
Yanlış oyuncu ihracı.
Video hakem uygulamasına geçecek ülkeler, IFAB’ın hazırladığı protokole bağlı kalarak belirlenen hakem eğitimlerini yapmak ve gerekli teknik donanımı sağlamak koşuluyla uygun görülen zamanda test aşamasına geçebiliyor. Ancak VAR sistemi, futbol oyun kuralları kitabına girdiğinde gol çizgisi teknolojisinde olduğu gibi ülkeler için uygulama zorunluluğu söz konusu değil.
Test aşamasındaki ülkeler:
Almanya, İtalya, Portekiz, Belçika, Hollanda, Polonya, ABD, Avustralya, Güney Kore, Çin ve Çekya. 2018/19 sezonunda İngiltere, İspanya, Fransa ve Türkiye de sistemi test etmeye başlayacak. ABD ve Avustralya’da düzeltilen kararlar stat ekranlarından gösteriliyor.
İtalya’da İtalya Milli Takımı’nın kamp yaptığı Floransa yakınlarındaki Coverciano kasabasında bir video hakem eğitim merkezi kuruldu. İtalyan hakemler 2 Ocak’tan bu yana kurslara katılabiliyor ve simülatörlerde eğitim alıyor. Merkez uluslararası organizasyonların hakemlerine ve ülke federasyonlarına da açık.
Video hakem uygulaması artık o kadar ses getiren bir hal almış ki, Almanya’da yaşanan bir anekdot bunun en güzel örneğini veriyor.
Bavyera Mahalli liglerinden birinde (10. Lig) CP Reutlingen – Türkspor Dettlingen maçında Reutlingen uzatmada gol atıp 3-2 öne geçmiş. Türkspor’lu oyuncular gol öncesinden açık bir elle oynama var diye hakeme itiraz etmişler ve tribünde maçı telefonuyla çeken bir seyircinin kaydettiği görüntülere bakmasını istemişler. Hakem de bu isteğe uyup seyircinin telefonuna bakmış ve golü iptal etmiş. Ancak yaptığı şeyin, doğru kararı vermesini sağlamış olsa da, kural ihlali olması nedeniyle maç tekrar edilmiş.
ULUSLARARASI 3 ESKİ HAKEME SORULAR
1 – Video hakem uygulaması futbolu daha adil yapıyor mu?
Bernd Heynemann: Aslına bakarsanız daha adil hale getirmeli. Ama iyi niyetli düşünmek yapılanın her zaman iyi olacağı anlamına gelmez. Şu anda yapılan uygulamada adil olmaktan daha çok adil olmayan kararlar verildi. Hatta bazı kişiler ligin daha haksız hale geldiğini iddia ediyor. Birçok karar takım ve taraftarlar tarafından anlaşılamadı. Lig başlamadan önce söylenenler çok başka şekilde gerçekleşti.
Urs Meier: Hayır. Şu ana kadar yapamadı. En azından genel olarak. Bazı durumlarda adil kararlar verildi. Ama genel olarak bu gerçekleşmedi. Örneğin; Frankfurt-Bayern maçında Frankfurtlu Marius Wolf’e gösterilen kırmızı kartın geri alınması iyiydi. Ama daha önce Arturo Vidal çoktan sahadan atılmış olmalıydı. Frankfurt 1 kişi fazla oynama imkanına sahip olacaktı.
Markus Merk: Birçok kişi teknik yardımın her şeyin çözümü olacağını ve yanlış kararların tamamını düzeltilebileceğini düşündü. Tabi bu olmadı. Ama 5 yanlış karardan 3-4’ünü önleyebiliyorsam bunu yaparım. Bu yaşamın içinde de böyledir. Ama kendi kendime şunu soruyorum: Eğer bir maçta bir hatayı önlüyor bir diğerinde bunu yapmıyorsam o zaman bu adil mi?
2 – Şu ana kadar yapılan test uygulamasında en zayıf noktalar nelerdi?
Bernd Heynemann: Karanlık oda. Yani Köln’deki stüdyo. İlk önce video hakemin yanına iki operatör kondu. Sonra video hakemin yanına bir yardımcı daha getirildi. Teknik ve personel olarak iş çok karmaşık hale geldi. Hal böyle olunca sahadaki hakem çok zorlandı. Ayrıca sahadaki bir pozisyonun gelişimi daha sonraki görüntülerde farklı anlaşılabilir. Yani sadece çok açık ve net hatalar değerlendirmeye alınmalı. Bunun yanında kim kiminle daha iyi anlaşır şeklinde işin kişiselleştirilmesi hakemle video hakem arasında olumsuz rol oynadı.
Urs Meier: Çok açık olarak video hakemin stadyumda olmaması gerçeği. Köln’deki stüdyoda veya bir canlı yayın aracında oturmanın bir farkı yok. Video hakemler kesinlikle stadyumda hatta bir canlı anlatım kabininde oturmalı. Video hakem maçı ancak bu şekilde hissedebilir. Oyunun bir parçası olmaları ve sahada ne olduğunu bilmeleri gerekiyor. Böylece gelecek bir video kararı için çok daha hazır olabilirler.
Markus Merk: Uygulama teknik problemlerle başladı ama bu çabuk halledildi. Ofsayt için uygulanmak istenen çizgiler hala kullanılamıyor. Ancak hakemler bunu iyi çözdüler. Herkesi düşündüren ve bu sistemin en zayıf noktası nedir diye sorduran zayıf nokta hala şu: Açık bir hatanın tanımlaması nedir?
3 – DFB ve DFL başka bir sistem denemeli mi?
Bernd Heynemann: Bana göre takımların da karar aşamasına dahil edilmesi iyi olurdu. Buna destek veren birçok teknik direktörle konuştum. Yedek kulübelerine monitörler konulmalı ki sorumlular da pozisyonu bir kez daha görme imkanına sahip olsunlar. Bana göre iki kez itiraz hakları olmalı. Bir başka uygulama da, beşinci bir hakemin sahadaki video bölgesinde görev alarak video hakemin bazı görevlerini üstlenebilir. Bu da onun stadyumun atmosferini ve oyunun karakterini daha iyi hissetmesini sağlar. Ancak tartışmalı pozisyonların stadın ekranından gösterilmesini doğru bulmuyorum.
Urs Meier: Hayır. FIFA ve IFAB’ın talimatları çok açık. Bunu değiştirmek DFB veya DFL’in elinde değil. Video hakem uygulamasının başlatılması futbol tarihinin en büyük kararlarından biri. Artık bunun önüne geçilemez.
Markus Merk: Bu DFB ve DFL’in inisiyatifinde değil. Başta ben IFAB’ın 3-4 sistemi test etmesini ve tek bir uygulamaya bağlı kalmamasını savunuyordum. Şu ana kadar denemeye katılan çok sayıda federasyon, değişik varyasyonları test edebilirdi. Ne kadar çok deneme yapılırsa o derece çok şey öğrenilir. Örneğin; Almanya’daki testte oyuna çok müdahale edildiği ortaya çıktı. Şu anda çok konuşulan ve benim tam 10 yıl önce önerdiğim itiraz sistemi IFAB tarafından kesinlikle kabul edilmiyor. Ama ne kadar çok şey denenirse sonunda en iyinin ne olduğunu bulmak daha kolay olur.
4 – Video hakem uygulamasının bir geleceği var mı, yoksa bu devre arasında sonlandırılmalı mı?
Bernd Heynemann: Ligin ikinci yarısında da testin devamından yanayım. Ancak: Ekim ayında bir takım değişikliklere gidildi. Bu olmamalı. Eğer bir pozisyon beşinci ağır çekimde ancak anlaşılıyorsa bu video hakemin işi değil. Maçın hakemi monitör başına gidip kendi değerlendirmeli ve kararı kendi vermeli.
Urs Meier: Bütün diğer büyük futbol ülkeleri video hakem uygulamasına başlamayı planlıyor. Almanya’nın bundan vaz geçmesi doğru olmazdı. Ben FIFA ve IFAB’ın bundan sonra neler olacağı ile ilgili açık bir şekilde tavrını ortaya koymasını bekliyorum. İş dünyasında da böyledir. Bir ürünü test edersiniz ve bir zaman sonra karar vermek gerekir. O ürünün zayıf noktaları ile devam mı etmeli yoksa onu elemeli mi. Kimse bu projenin sürekli “dövülmesinden” mutlu değil. Ama çoğu zaman az daha fazla kazandırır. Video kontrolü bir hava yastığı gibi. Acil durumda yardımcı oluyor. Ama sadece gerçek bir acil durumda olmalı.
Markus Merk: Video hakem uygulaması iyi bir fikir. Ama başından kötü uygulanırsa sonradan oluşan zararı ortadan kaldırmak zor. Ligin ilk yarısının son 2 haftasında daha iyi olacağı konusunda benim umudum arttı. Yine de şu anda durum tam aksini gösteriyor. Büyük futbol ülkeleri İspanya, İngiltere ve Fransa da uygulamayı devreye sokacaklar. Genel olarak benim dileğim şeffaflık ve anlayışın daha fazla olması. Taraftarlar şunu dememeli: Onlar istediklerini yapıyorlar ama benim görmek istediğim futbol bu değil.
5 – Rusya’daki Dünya Kupası’nda video hakem uygulaması olmalı mı?
Bernd Heynemann: Keisnlikle hayır. Almanya’daki uygulamayı biz sadece 1 yıllık bir hazırlık ile devreye soktuk. Dünya Kupası’nda kendi ülkelerinde bu uygulamayla henüz tanışmamış hakemler olacak. Bu eksiklik 6-8 haftalık bir hazırlıkla giderilebilir ama bunu mümkün görmüyorum.
Urs Meier: Ben 2006 Dünya Kupası’nda gol çizgisi teknolojisinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verecek komisyondaydım. Birçok testin ardından uygulanmamasına karar verdik. Çünkü uygulanan teknik henüz yeterli güveni vermiyordu. Zaten ilk olarak 2014 Dünya Kupası’nda uygulamaya kondu. Rusya’daki Dünya Kupası’na bu uygulamayı henüz hiç tanımayan hakemler de görev yapacak. Bu hakemler belki bir takım çalışmalarla eğitilebilir ama maçlar sırasındaki gerçek baskı ve oyunun sürati bu çalışmalarla bir tutulamaz. Çünkü Konfederasyonlar Kupası’nda yapılan uygulama çok da güven verici olmadı.
Markus Merk: Bana göre bu projeyi başlatanların Mayıs ayında aniden hayır diyeceklerini pek düşünmüyorum. Bu nedenle Dünya Kupası’nda video hakem sisteminin uygulanacağından eminim. Ama memnun edici bir sonuç alınacağını sanmıyorum.
Not: Kicker dergisinden alınmıştır.