TSYD Kongresi’nin ardından cevap bekleyen soru..
ÖCAL ULUÇ İSTİFA EDECEK Mİ?..
1980’nin başları..
Mesleğe adım attığım günler..
Öcal Uluç’u o yıllarda tanıdım..
Bizim gibi yetme gazeteciler için çok önemli bir isimdi..
Abimiz, ustamızdı..
Kardeşi Hıncal Uluç gibi sert bir kalemdi..
İnandığını yazardı..
İzmir’de çok ağırlığı vardı..
Saygındı..
Ömrü uzun olsun..
Hala öyle..
Özellikle meslek kuruluşlarımızın kongrelerinde hep başroldeydi..
Hep desteklediği listelerin kazanmasını isterdi..
1994 yılında İzmir’den İstanbul’a geldim..
O günden sonra Öcal abiyi hiç görmedim..
Sadece denk geldikçe yazılarını okudum..
.*. *. *
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin İstanbul’da genel kurulu vardı..
Öcal abi kongreden iki gün önce bir yazı kaleme aldı..
TSYD yönetimini göklere çıkarırken, muhalifleri ağır biçimde eleştirdi..
Öyle böyle değil..
Kaleminden adeta kan damlıyordu..
Hatta İstanbul Şubesi Başkanını isim vermeden hainlikle suçladı..
Yazı çıktığı gün İstanbul Şube Başkanını aradım..
“Öcal abi seninle konuştu mu?” diye sordum..
“Hayır” dedi..
“Emin misin?” diye tekrar sordum..
“Abi yemin ediyorum hiç aramadı.Yazı tek taraflı” diye cevap verdi..
Şaşırdım..
Oysa benim İzmir’den tanıdığım Öcal abi tek taraflı yazmazdı..
Yazısının sonundaki cümleler ise inanılmazdı..
Aynen şöyle diyordu..
“Bakın işte ben açıklıyorum; “Derneği, manşetlerde ‘Havuz Yazarları Derneği’ ilân ettiren bu zihniyeti, 26 Mayıs’taki genel kurul yönetime getirirse”, işte o zaman “Genel Kurul, bu derneğin ‘Havuz Yazarları Derneği’ olduğunu onaylamış olacaktır” ki, ben “böyle bir dernekte bir dakika bile durmam!..”
Yeni gelecek “o yönetim”, bu satırları “istifa dilekçem olarak kabul edebilir”; sonrasını, yani Tüzük’te yazılı olan “bürokratik işlemleri” İstanbul’dan İzmir’e dönüşte ben yerine getireceğim!..”
Oysa ben tam tersini düşünüyordum..
Bana göre suçlu gazeteler değil gazetelere bu malzemeyi veren zihniyetti..
Çünkü gazeteler seçim propagandası için dağıtılan dergide yazılanları kullanmıştı..
Ve o zihniyet yönetimde kalırsa, ben istifa edecektim..
*. *. *
Aradan iki gün geçti..
TSYD’de kongre günü geldi, çattı..
Öcal abi İzmir delegasyonundan kongreye katılmıştı..
Kendisini 20 yıl sonra görmüştüm..
Hoşgeldin dedim, sarıldım..
İstanbul’a bir gün önce geldiğini söyledi..
Heyecanlıydı..
Hemen dernek başkanının yanına gitti..
Kongre başladı, gõzlerim faltaşı gibi açıldı..
Öcal abi, mevcut yönetimin iktidarda kalması için resmen savaşıyordu..
Kamikaze gibiydi..
Heryere yetişiyordu..
Yerinde oturamadı..
Sık sık kürsüdeydi…
Muhalefetin her önerisine karşı çıktı..
Öylesine şartlanmıştı ki..
Muhaliflerin yanında yer alan gençleri bile suçladı..
Desteklediği liste kazansın diye inanılmaz çalıştı..
Ama nafile..
Başaramadı..
Çünkü burası İstanbul’du..
Burada onun yaşındaki duayenler taraf olsa bile fanatik olmazdı..
Burada duayenlere bu derece tarafgirlik yakışmazdı..
Öcal abiye de yakışmadı..
Sonunda Öcal Uluç kaybedenler arasında yerini aldı..
*. *. *
Kongrenin ardından 3 gün geçti..
Şimdi özellikle genç spor yazarları Öcal abinin ne yapacağını merakla bekliyor..
Söz verdiği gibi dernekten istifa edecek mi?..
Yoksa yazdığını unutup kulağının üstüne mi yatacak?..
Yakında bahis açılırsa şaşırmam…
Bakalım Öcal abi ne yapacak?
(Sedat Kaya’nın Facebook sayfasından alınmıştır)