Ersun Yanal’ın ardından yardımcı antrenörlükten teknik direktörlüğe terfi eden Kartal 1 sezon boyunca yaşadıklarını, kendisini istifaya götüren olayları, hayâl kırıklıklarını, karşılanmayan transfer beklentilerini ve gelecekle ilgili planlarını anlattı:
‘AKILLAR MUKAVELEDEYDİ’
“DEVRE arası bazı oyuncular istedim. Transferler yapmamız gerektiğini konuştum başkanla, bir rapor da verdim. Bana ‘Ekonomik olarak fazla iyi değiliz. Biraz sıkıntıdayız’ dedi. Bunlar da gerçekleşmedi, olmadı. ERKAN Zengin’in olabileceğini söylediler. Ben de ‘Hiç olmazsa bir Erkan Zengin, sağ ön, sol ön, ileriye dönük bir oyuncumuz olabilir’ dedim. İki kulvarda mücadele ediyoruz. Hem kupada hem ligde. O da olmadı.
ARTI takımda 7-8 tane sözleşmesi biten oyuncularım vardı. O oyuncuların beklentileri vardı. Onlarla ilgili görüşme olmadı. Futbolcunun bu tip durumlarda kafası karışık olur. Geleceğini görmek ister. Kafasındaki kaygılarının bir an önce giderilmesini ister. Daha çok sahiplenir, daha huzurlu ve mutlu olur. Bunlar olsa çok daha iyi olabilirdi ama olmadı.
‘BENDEN ÖNCE ALDILAR’
DIEGO konusunda çok fazla konuşmak istemiyorum. Çünkü transferini ben yapmadım, kulüp yaptı benden önce. Diego bize ne kadar faydalı oldu? Aynı mevkide diğer takımlarda oynayan diğer futbolcular ne kadar faydalı olmuş, neler yapmış insanlar bir de buralara baksın, Diego’yu da ona göre kıyaslasınlar. Diego, Türkiye’de ilk yılı olduğu için bekleneni veremedi. Çok çalıştı, çok uğraştı ama istenen seviyeye henüz gelemedi. Ben başka bir şey söylemek istemiyorum bu konuda. Ben bu kadar konuşabilirim.”
‘En şanssız hoca kesinlikle benim’
“BİR sezonda her şey geldi başıma. En şanssız hoca kesinlikle benim. Takım otobüs kurşunlandı, milli oyuncularım tepki gördü, eşim ve çocuklarım kaza yapıp ölümden döndü. Araba parçalandı. Oğluma okulda laf atmalar, kavgalar. Eşime mesajlar, tacizler. Geçen gün 3 kişi bana hareket etti. İleride durduk. Kavga etme noktasına geldik. Araya girildi. Arkamızı döndük gittik sonra. Hepsi Fenerbahçe için.
BEN F.Bahçeliyim. Her şey uzaktan görüldüğü gibi değildi bu sene F.Bahçe Kulübü’nde. Ben bir F.Bahçeli olarak içime attım, sustum. Kimsenin arkasından da konuşmadım, bize yakışmazdı. Onun için bütün bu olayları kendi dünyamda yaşadım. Kendi mücadelemi kendim verdim. F.Bahçe için mücadelemi de kendi dünyamda verdim. Kimselere bunları anlatıp, gazetelere televizyonlara çıkıp kendimi küçük düşürmek istemezdim.”
‘Biraz becerikli olabilseydik…’
“BİZ ön tarafta yani 3. bölgede geçen seneye göre birazcık daha becerikli ve kaliteli olabilseydik bu kadar girilen gol pozisyonlarının yüzde 1’ini yüzde 2’sini daha gole dönüştürebilecek anlamda sonlandırabilseydik, daha farklı olabilirdi. Olmadı. Buraya kadarmış, bu kadar yapabildik.”
‘Kalbim yaralı, vicdanım rahat’
“BU sene yaşadığım bazı şeyler beni gerçekten çok üzdü. Kalbimde derin yaralar var. İnşallah bu yaralar orta ve uzun vadede -bir tatil olur. Nasip olursa başka bir kulübe giderim, başarılı olurum- bu yaralar kapanabilir ve kapanmasını isterim. Çok üzüldüğüm anlar oldu ama vicdanen çok rahatım.”
‘Başkan kulübeyi aradı…’
“BAŞKAN Erciyes maçında kulübeyi aradı. ‘Hakeme tepki koyun, sizi katlediyor. Bütün antrenörler sahaya girecek siz hâlâ oturuyorsunuz’ demiş Hasan’a. (Çetinkaya) O da ‘Hocam bir şey yapalım’ dedi. Ama benim tarzım değil o.
BENİM İsmail Kartal olarak bir kimliğim, kişiliğim var. Biz aile
terbiyesi olan bir insanız.”
‘Biraz daha destek şarttı’
“FUTBOLCU kardeşlerime verdikleri emeklerden dolayı teşekkür ederim. Güzel günlerimiz oldu. Personelimize ve taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum. Keşke biraz daha fazla destek verselerdi bize.”
Cumhurbaşkanımız aradı, bize güç verdi’
“KURŞUNLANMA çok basit bir olaymış gibi geçiştirilse de orada 5 dakika sonra Sayın Cumhurbaşkanımız beni aradı otobüsün içindeyken. Olayı sahiplendi. Arkasında duracağını, takipçisi olacağını, peşini bırakmayacağını söyledi ve büyük moral verdi, güç verdi, enerji verdi.
ERTESİ gün bir daha, sonraki gün bir daha aradı. Hep aradı bizi sağ olsun, Allah razı olsun. Onun bize verdiği enerjiyle sezonu tamamlamaya çalıştık. Emre’yi ve başkanı da aramış. Sahiplenmesi, hemen araması çok önemliydi. Ona çok teşekkür ediyorum. buradan. Sonra tekrar lig devam etti, lider olduk.”
‘O kurşunun yarasını saramadık’
“Rize’deki futbolumuz ve galibiyet rakiplere gövde gösterisi oldu. Tam ritim yakaladık, lige 1 hafta ara verildi. O zorlu süreçte de enerjimiz azalınca 2. sırada bitirdik.”
“HER yerde yuhalandık, ıslıklandık, kendi taraftarımızın önünde oyuna giren yuhalandı, çıkan ıslıklandı. Bazı oyuncular özgüvenlerini kaybettiler. Rize maçındaki futbolumuz ve galibiyet rakiplerimize gövde gösterisi oldu. Ama dönüşte kurşunlanmamız… Çığlıklar, şoförden kan akıyor.. Camlar patlamış. Herkes tabii şok oldu.
KURŞUNLANMANIN ardından lige ara verilmesinin bizim için avantaj olduğu söylense de dezavantajdı. Çünkü biz tam bir ritim yakalamıştık.
‘YABANCILAR GİDİYORDU’
Yabancıların moralleri bozuldu. Hepsi ‘Biz bu ülkede futbol oynamak istemiyoruz, gideceğiz. Ölmeye mi sahaya çıkıyoruz, ölmek için mi buraya geldik?’ diye konuştular. ‘Biz böyle bir şey görmedik. Bir Afrika’da oldu. Avrupa’nın göbeğinde nasıl olabiliyor böyle bir şey?’ diye konuşuluyordu. Bazılarına izin verdim ben. Aradan faydalansın, herkes kafasını dağıtsın diye.
ARADA ‘Neden bunlar oluyor?’ gibi başka şeyleri düşünmeye başladılar. Bakış açıları değişti. Öyle olunca da enerjimiz gittikçe azaldı. Durum böyle olunca ligi ancak ikinci bitirebildik.”
BİRAZCIK SEVGİ G.SARAY’I ŞAMPİYON YAPTI
BAKIYORSUNUZ G.Saray da sezon başından beri hiç iyi futbol oynamadı. Sadece Muslera, Sneijder, zaman zaman Selçuk, bazen Sabri, zaman zaman Burak, Melo gibi oyuncularla, Yasin çıktı, bireysel oyuncu performansıyla şampiyon oldular.
AMA bize baktığın zaman bir Volkan’ın, bir Diego’nun, bir Emenike’nin, bir Sow’un daha fazla şeyler vermesini beklerdim. Olabilirdi. Yani olması gerekirdi. Ama söylediğim gibi bu kurşunlanma olayı, bir de bazı oyuncuların aşırı tedirginliği, biraz özgüvensizlikleri bu noktaya getirdi bizi.
‘ÖNCEKİ SEZONU GEÇTİK’
G.SARAY’DA bir-iki yöneticinin bu işleri sahiplenmesi, birazcık sevgi ortamı yarattılar basından takip ettiğim kadarıyla, bazı oyuncuların bireysel performanslarının öne çıkmasıyla, farklı motivasyon metotlarıyla şampiyon oldular.
BİZ de olabilirdik. Biz şampiyon olmak için her şeyi yaptık. Bütün istatistiklerimiz ortada. Geçen sene ile aynı puanı almışız. Bu sene en az gol yiyen, en az mağlup olan takımız.
BU takım her şeyi yapmış. Bütün rakiplerinin açık ara önünde. Bu yıl da bir yıl yaşlanmasına rağmen Avrupa’nın en yaşlı ikinci, Türkiye’nin ise en yaşlı takımı olmamıza rağmen en çok koşabilen ve mücadele edebilen takımlarından bir tanesiyiz.
YANİ ne oldu da ne eksik oldu da şampiyon olamadık biz? Eksik olan neydi? Biz nerede hata yaptık? Ben bunu antrenör olarak kendime soruyorum. Ben nerede hata yaptım? Biz ekip olarak daha başka neler yapabilirdik de şampiyon olabilirdik?”
“Sezon başından beri hiç iyi futbol oynamadılar. Bir-iki yöneticinin bu işleri sahiplenmesi, birazcık sevgi ortamı yarattılar… Bazı oyuncuların bireysel performanslarının öne çıkmasıyla farklı motivasyon metotlarıyla şampiyon oldular.”
‘Ben her zaman dimdik durdum’
“BİR F.Bahçeli olarak boş mukaveleye futbolcu ve teknik adam olarak imza atan tek kişiyim. Benden başka kimse yok bu camiada. Onun mutluluğu, gururu bana yeter. Bir F.Bahçeli olarak da namusumuzla, onurumuzla, şerefimizle hep dik durduk.”
‘Hasan’ı aldığım için beni tebrik ettiler’
“BURSA’YLA oynadığımız kupa rövanşında 5 oyuncumuz sakattı. 2. yarı tam Raul’u çıkartıp Sow’u alacakken Kadlec atıldı. Hasan’ı soktuğum için antrenör arkadaşlarım beni tebrik etti. Eleştiren Chelsea’yi izlesinler. Mourinho şampiyon olmuş, 1-0 öndeler ama 6-7 stoperle oynuyor. Önce defansı sağlama alacaksın. Bu yüzden onu tercih ettim. İnsanlar kendine göre yorumluyor.”
‘Maçtan önce hakem arandı’
“HAKEMLER atılması gereken rakipleri atmadığı gibi bazen kart bile göstermedi. Ama bize 8-9 kırmızı kart çıkartıldı. Verilmeyen penaltımız var. Maçlardan önce hakemlerin aranması var; ve o maçta da lehimize çalınmayan bir penaltı. Hakem faktörü hiç yabana atılmasın.”
‘Selçuk’un ne günahı var!’
“ELİMDE var da ben mi oynatmıyordum, yoksa mecburiyetten mi? En iyisi Selçuk olduğu için mi oynatıyordum? Futbolu bilenler kadroya baksınlar. Selçuk’un ne günahı var? 12 sene kulübe hizmet etmiş. Milli olmuş. Böyle mi saygı, böyle mi F.Bahçelilik? Böyle midir dostluk, böyle midir ahde vefa? Böyle midir sahiplenmek? Kitabımda böyle bir şey yok!”
‘Webo’nun sakatlığını kimse bilmiyordu’
“SOW, Emenike, Webo, Kuyt. Kuyt 2. yarıyı sakat tamamladı. Sow bu sene düşüşteydi. Webo’yu çeşitli sakatlıklarından dolayı (biz kimseyle bunu anlatmadığımız, paylaşmadığımız için, yaşlı olduğu için) sürekli iğneyle hazırladık. Onu saklayarak, 45 dakika, 30 dakika kullandığımız zaman daha fazla verim aldık. Emenike’de de problemler yaşadık. Özgüvenini kaybetti. Bun yüzden yeterince faydalanamadık.”
‘Emenike gol atsa kenetlenecektik’
BEŞİKTAŞ maçı öncesi Gökhan sakatlandı, maç içinde de Raul’la Kuyt. Sonra Emenike olayı patladı. O anda oyundan alsam onu kaybederdim, ‘Devreyi bitir’ dedim. O sürede gol atabilirdi. Eğer bunu yapabilseydi hem taraftarla bağ kuracaktı hem de bu kenetlenme bizi şampiyon yapacaktı.”
‘Teklifler var ancak kimseyle görüşmedim’
“BİRKAÇ kulüpten teklif var. Resmi net bir teklif almadım ama aracılar, menajerler vasıtasıyla haberler ilettiler. Başarılı olacağıma inandığım, rahat çalışabileceğim, istediklerimi yaptırabileceğim, sistemlerini kurabileceğim, orta ve uzun vadeli çalışabileceğim bir kulüp olursa tabii ki düşünüyorum çalışmayı. AKHİSAR, Bursa, Rize ile adım geçiyor ama resmi teklif almadım henüz. Haberlerde geçse de bir kulübün yöneticisiyle görüşmedim şu ana kadar.” (vatan)