Osman Şenher, Milliyet’teki yazısında çarpıcı tespitler yaptı:
Galatasaray’ı böyle bitirmişler
Düşünebiliyor musunuz; Galatasaray, Tarık Çamdal ve Yasin Öztekin ile mukavele yapıyor. Kontratlarda imza atıldığı günkü kurdan paralar ödenecek yazıyor. Yani 2014 senesindeki kur neyse bugün de ondan ücretler ödenecek. Peki, Başkan Mustafa Cengiz’den önceki yönetim ne yapıyor. Günlük kur uygulamasından ücretleri ödüyor.
Buradaki zararı hesaplamadım, bilmiyorum. Ama Galatasaray hiç oynamayan, gitmesi istenen bir futbolcuyu mükafatlandırıyor. O zaman kur 3 liraysa, onlar 4-4.5 liradan parasını ödüyorlar. Aynı hatayı Yasin’de de yapıyorlar. Şimdi soruyorum herkese ayıp değil mi, günah değil mi bu Galatasaray’a! Sizler nasıl yöneticilik yaptınız bu kulüpte. Mali işlere kim bakıyordu? İnsanın aklına ‘sanki futbolcuyla ortaklar!’ gibi bir düşünce geliyor.
Şimdi bu paraları tahsil etmek için yönetim belki de mahkemeye başvuracak. Tabii onlar rahat. Ceplerinden bir kuruş para çıkmadı. Kaybolan, harcanan para Galatasaray’ın parası. Taraftar dişinden tırnağından artırıyor, forma alıyor, kombine alıyor… İş bilmez yöneticiler de bu paraları çar çur ediyor. Daha sonrası malum UEFA ile hâlâ uğraşılıyor. Bu yüzden kulüp transfer yapamıyor.
Unutamıyorum, bir ara sarı bileklik yaptılar. UEFA’nın merkezine gidip ‘biz bundan 30 milyon euro kâr edeceğiz’ dediler. UEFA yetkilileri inanmadılar ve üstüne güldüler. Kulüp o bilekliklerden ne kadar zarar etti biliyor musunuz! Grosskreutz alındı. Dünya para verildi. Adam oynamadan milyon euroları aldı gitti. Neden oynamadığını hatırlatayım. Transfer evraklarını yetiştiremediler!
Basketbolda Erman Kunter’e 700, Oktay Mahmuti’ye 1 milyon 200 bin dolar verildi. İkisi de doğru dürüst çalışma imkanı bulamadan gittiler. Bunun yanında ‘bedava çalışırım’ diyen iyi bir Galatasaraylı olan Ergin Ataman’ı kovdular. Görüyorsunuz değil mi dev kulüp nasıl maddi olarak çökmüş. İşte bu iş bilmez insanlar kulübü bu hale getirmiş.
En gücüme giden de mali kongrelerde bu insanlar ibra edildi, alkışlandı. Bundan güç alarak tekrar başkan adayı oldular. Her zaman söylediğim gibi yine söylüyorum; Galatasaray’ı Allah korudu. Ama en büyük suçlu, Galatasaray’ın kongre üyeleri. Son seçimde bile kaybeden adaya 1361 oy verildi. Bunlar nasıl kulübünü seviyorlar. Şimdi toparlanma sürecine girildi fakat en az üç sene Başkan Cengiz, ekibi ve Fatih Terim istedikleri gibi hareket edemeyecekler, özgürce transfer yapamayacaklar.
Şeffaf Fenerbahçe
Kulüpler yavaş yavaş değişiyor. Eskisi gibi git bankadan kredi al, 30 küsür yaşındaki oyunculara servet öde… O devir bitti. Kulüpleri mali konularda yönetmek en önemli konu oldu. Transferde başarı sağlamaktan daha önemli. UEFA’nın kılıcı elinde. Cezalandırmayı bekliyor. Fenerbahçe’de mali konularda Şaban Erdikler, çok büyük üstat. Bir kuruşun hesabını kırk kere düşünür. Ve göreceksiniz bu bilgili kadro zaman içerisinde kulübün çehresini değiştirecek.
Aynı şekilde Galatasaray’da da Murat Ece var. O da büyük bir üstat. Mali konularda kulüpte de çok büyük hatalar olmayacak.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, şeffaf bir başkan. Kulübün durumunu taraftar ve kongre üyeleriyle açık açık paylaşacak. 24 Temmuz’da toplantı var. İnanın şimdiden merak ediyorum. Herkes soruyor. Fenerbahçe neden transfer yapmıyor? Neden bu kadar sessiz? Biz formaları alıyoruz, kombineleri alıyoruz ama kulüp yine sessiz diyorlar. Bunun cevabını toplantıda herkes öğrenecek.
Muğdat, Mersin’de bir cami ismi!
Futbolumuza huzur gelsin, saygı gelsin, çoluk çocuk aileler maça gidebilsinler diye İçişleri Bakanımız, Gençlik ve Spor Bakanımız, Futbol Federasyonu Başkanımız, Kulüpler Birliği Başkanımız ve kulüplerin başkanları harıl harıl mesai harcıyor. Ve bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının mesajlarını veriyorlar. Ne yapmak lazım, herkesin konuştuğuna, yazdığına, hareketlerine dikkat etmesi gerekiyor.
Galatasaray’ın yeni transferi Muğdat Çelik, aslan gibi bir çocuk. Dünyaya geldiği zaman annesi oğlunu alıp, Mersin’deki Muğdat Camii’ne dua etmeye gitmiş. Ve orada isminin Muğdat olmasına karar vermiş. Şimdi bu çocuğun ismiyle dalga geçmek hiç kimsenin haddine değil. Hem ayıptır hem günahtır. Sadece Muğdat için söylemiyorum. Her kim olursa olsun isimlerle dalga geçilmez, alay edilmez!