Fenerbahçe’de gelecek sezonun yapılanmasını kurgulayacak olan yeni teknik direktör Vitor Pereira, her yönüyle dikkat çekici bir kişiliğe sahip… Portekizli, hemen hemen her yerde bir şekilde sivrilmeyi başarıyor. Pereira, kimi zaman başarıları, kimi zaman dobra oluşu, bazen de kışkırtıcı tavrıyla göze çarpıyor.
1-Porto’yu adam etti
– UEFA Avrupa Ligi şampiyonu olan Porto’da tüm yükü çeken isimdi. Villas-Boas, soyunma odasında söylediklerinin ‘yasa’ olarak kabul edildiğini biliyordu. Çünkü arkasında Vitor Pereira vardı.
2-‘Normal’ değildi
– Pereira, Villas-Boas’a normal bir yardımcılık yapmıyordu. Çünkü Pereira, Porto’nun hedefini Avrupa olarak görüyordu. Villas-Boas’ın yanında sık sık inisiyatif alıp, oyuna müdahale ediyordu.
3-Rafine bir hayat
– EVİYLE işi arasında doğal bir hayat yaşıyor. Çocuklarıyla sinemaya gitmeyi, futbolun konuşulmadığı bir hayatı ve medyadan uzak zamanları seviyor. Emeklilik hayali ise ‘balıkçılık’ yapmak.
4-İnancına bağlı
– VITOR Pereira, kendisini koyu bir Katolik olarak görmüyor. Ancak buna rağmen Portekizli, eşi ve çocukları için dua etmekten hiçbir zaman vazgeçmiyor. Futbolla dini karıştırmayı sevmiyor.
5-Hala bir öğrenci!
– FELSEFESİNİ, “yaşamak yetişmektir” olarak niteliyor. Takım anlayışını ise, “Uzaya kadar gidebilen aynı zamanda takımına destek olarak geri dönebilen oyuncular istiyorum” diye tanımlıyor.
6-İdmanda acımasız
– ATAK futbolundan taviz vermiyor. Mükemmeli yakalayana kadar vazgeçmeyen Pereira, oyuncuları yorgunluktan bitap düşse bile acımadan programına devam ediyor. İşi şansa bırakmıyor.
7-Futbola saplantılı
– KENDİNİ futbol konusunda, “obsesif” olarak tanımlayan Pereira, uyurken bile aklının futbolla çalıştığını saklamıyor. Bundan kurtulmak için farklı metodlar denediğini de her zaman söylüyor.
8-Farklılık hayranı
– SAHA içinde olduğu kadar soyunma odasında da bambaşka bir kimliğe sahip. Rekabeti seven, kendisine farklı yanıtlar veren futbolcuları seviyor. Bu sayede özgüveni artırmasını da biliyor.
iSTEDiGiMi SÖYLERiM YOKSA KALKIP GiDERiM
Pereira’nın, Al Ahli’de yıldız oyuncuları eleştirmemesini isteyen tercümana yaptığı çıkış karakterini anlatan en güzel örneklerden biri.
2013-2014 sezonunda Suudi Arabistan’da Al Ahli takımını çalıştıran Portekizli teknik adam, bir basın toplantısı sırasında söylediklerini çeviren tercümanla girdiği sert diyalogla da hafızalara kazındı. Pereira, yıldız oyuncuları eleştirmesini istemeyen tercümana, “Ya istediğimi söylerim, ya da giderim” demişti.
Rotasını Arabistan’dan Avrupa’ya çeviren Vitor Pereira, Olympiakos’taki bir Panathinaikos derbisi öncesinde rakip tribünlerle yakın diyalog kurup sahaya girmelerine neden olmuştu. Ayrıca, Yunanistan Kupası’ndaki bir AEK mücadelesinde takımının golü sonrası Pereira, AEK taraftarının nefret ettiği bir şekilde sevinip tribünlerden yabancı cisimlerin atılmasına aldırış etmemişti.
TERCÜMAN: ELEŞTiREMEZSiNiZ
PEREiRA: KELiMELERiM KALBiMDEN GELiR
– PereIra: Öncelikle size gördüklerimi anlatacağım. İlk olarak kötü profesyonel oyunculara sahibiz.
– Tercüman: Özür dilerim koç. Yıldız oyuncular hakkında eleştiride bulunamazsınız. Sadece oyunun teknik detayları hakkında konuşabilirsiniz.
– PereIra: Arkadaşlar, ben nasıl istersem öyle konuşurum.
– Tercüman: Hayır. Bu basın toplantısının kontrolü benim elimde. Burada maçın geneliyle ilgili bilgi verebilirsiniz. Ancak oyuncular hakkında konuşmak istiyorsanız bunu dışarıda yapabilirsiniz.
– PereIra: Eğer istiyorsanız gidebilirim. Hayatımda ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyorum. Ne gördüysem onu söylüyorum. Sen polis mi olmak istiyorsun? Ya ne istediğimi söylerim ya da hiç. Oyun hakkında ne gördüysem onu konuşurum. Ya doğrusunu ya da hiç.
– Tercüman: Lütfen devam edin.
– Pereıra: Tekrar söylüyorum. Bugün gördüklerimi anlatacağım. Kötü profesyonel futbolculara sahibiz. Adı Aziz. Benim takımımda 10 futbolcu var. Daha fazla çalışmaları ve savaşmaları gerek. Savaş, savaş, savaş… Bunlar benim bugün oyunda gördüklerim. Herkese teşekkür ederim. (Gitmeye kalkıyor)
– Tercüman: Lütfen gazeteciler sizi bekliyor.
– Pereira: Hepsine saygı duyuyorum. Ancak burada doğruların konuşulmasını istiyorum. Benim kelimelerim kalbimden geliyor. Hiçbiri yalan değil.
– Tercüman: Ben sizin yalancı olduğunuzu söylemedim.
– Pereira: İstediğim tek şey doğruluk, ok!
YUNAN GAZETECİLER NE DEDİ?
Yorgo KIRBAKİ / HÜRRİYET- ATİNA
Guardiola’nın akıl hocası
Bayern Münih’in Real Madrid’e 4-0 yenildiği maç sonrası Guardiola, telefonla aradığı Vitor Pereira’dan fikir almıştı.
2010 yılı sonunda Andre Villas Boas 15 milyon Euro’ya Chelsea’ye gidince yardımcılıktan Porto’nun hocalığına terfi eden Vitor Pereira’nın kariyerinde çok bilinmeyen, ilginç yaşanmışlıkları da var…
1-Rüyası İngiltere
– PEREIRA’nın hayali, İngiltere Premier Lig’deki bir takımı çalıştırmak… Portekizli teknik adam, İngiltere ve İskoçya takımları ile defalarca masaya oturdu ama bir türlü mukavele imzalayamadı.
2-“Rakamı sen yaz”
– 2013’te Suudi Arabistan ekibi Al Ahli Cidde’nin 2 yıl için 6 milyon Euro’luk teklifini kabul etti. Önüne gelen sözleşmede para hanesinin boş olduğunu, kendisine, “Rakamı sen yaz” denildiğini söyledi.
3-Başkanla uyuşmadı
– OLYMPIAKOS ile hem lig, hem de kupayı kazandı. Pire kulübünün armatör başkanı Vangelis Marinakis’le yıldızı bir türlü barışmadı. Gizlice Glasgow Rangers ile görüşünce Olympiakos’la yolu ayrıldı.
4-Bazen çok kışkırtıcı
– YUNANİSTAN’da saha kenarında, özellikle rakip takım taraftarlarına karşı yaptığı hareketleri çok tartışıldı. Ama Portekiz’deki geçmişinde bu konuda önemli bir vukuatı olmadığı da biliniyor.
5-Pep’e akıl verdi
– BAYERN Münih, Real Madrid’e 4-0 yenilince Pereira, “Pep ile konuştum. Defans hatalarını anlattım. Ona bir nasihat verdim. Ertesi gün ‘Bana söylediklerini uyguladım’ dedi” ifadelerini kullandı.
YUNAN GAZETECİDEN PSİKOLOJİK VE TEKNİK ANALİZ…
Thannos Sarris / ATiNA
DIEGO RIBAS YILDIZI OLUR
VITOR Pereira, oldukça zor bir dönemde Olympiakos’un başına geldi. Takımı toparlayıp çifte kupa kazandırdı. Ama herkesin hayran kalacağı hayalindeki takımı yaratamadan gitti.
Dürüst olmak gerekirse, projelerini hayata geçirmek için yeteri kadar zamanı olmadı. Eğer olsaydı, her şey daha farklı gelişebilirdi.
1-KARŞILIK GÖREMEDİ
– PEREIRA’nın Yunanistan’da istediklerini başaramamasının ana nedeni soyunma odasında yaşadıklarıydı. O, kulübe ve oyunculara her şeyini verdi ama futbolcuların zihniyetini bir türlü değiştirmeyi başaramadı.
2-Defansı boşlamaz
– HÜCUM futbolunu seven bir yapıya sahip olsa da, savunmada boşluk vermekten her zaman için nefret eder. Alan savunmasında takımı başarılı hale getirdi, kişisel hatalar yüzünden problem yaşadı.
3-Tek vazgeçilmezi…
– YUNANİSTAN’da en çok kullandığı saha dizilişi 4-2-3-1 oldu. Bazı maçlarda nadir de olsa 4-4-2 taktiğini kullandı. Forvet arkasında mutlaka yaratıcı birini ister. Fenerbahçe’de bu işi yapacak kişi Diego Ribas…
4-Patlayıcı karakter
– EN bilinen özelliklerinden biri patlayıcı karakteri. Rakip takım taraftarlarına karşı sevinç yaşarken hiç çekinmez. Bir karşılaşma öncesi oyuncularına ters psikolojiyle motivasyon sağlamayı sever.
5-OYUNCULAR istemedi
– YUNANİSTAN’DA taraftarlar ona büyük bir hayranlık besledi. Ama futbolcular kalmasını istemedi. Çünkü istediği atak futbolu sahaya yansıtamadığı gibi oyuncuları da yüzde 100 motive edemedi.(hürriyet)