Beşiktaş Başkan adayı Hürser Tekinoktay, Medyascope TV’nin canlı yayınında Beşiktaş’ın ve Türk futbolunun gündemine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Medyascope TV’nin Youtube, Facebook ve Scope kanallarından canlı yayınlanan programda Metin Dirim ve Eyüp Yıldız’ın sorularını yanıtlayan Hürser Tekinoktay, Kulüpler Birliği’nde son günlerde yaşanan tartışmalarla ilgili çarpıcı açıklamalar yaparak şunları söyledi:

“Kulüpler Birliği çıksa İddaa iflas eder”

“Kulüpler Birliği’ne benim önyargım var. Şöyle var. Kurulduğundan beri hiçbir faydası olmayan bir birlik. Sadece günün popülist politikalarını güdüyor. Hakemlerle ilgili konuşuyor onlar bunlar. Kulüpler Birliği’nin kulüplerin gelirini artırması lazım. Bir örnek vereceğim. İddaa’nın bir ihalesi var biliyorsunuz. 14 yıl önce bir ihalesi oldu ve kulüplere yüzde 5 pay verdiler. 14 yılda İddaa’nın geliri 38 kat arttı. Kulüpler Birliği’ne sormak lazım. Kulüplere verilen miktar ise sadece 18 kat artmış. Ciro 38 kat artıyorsa, kulüplere verilen para da 38 kat artmalı. Ve futbol bu İddaa’nın yüzde 80’ini oluşturuyor. Yani bütün havuza bakıyorsunuz. Kulüpler Birliği çıksa oradan İddaa iflas eder.

“Kulüplerin gelirlerini artırıcı hiçbir şey yapmıyor”

Gelirler 38 kat artarken Kulüpler Birliği bugüne kadar “Bizim gelirlerimiz neden 38 kat değil de 18 kat artıyor” demedi. Kulüpler Birliği gelir artırıcı hiçbir şey yapmıyor. Birliğin bence şirketleşmesi lazım. Yayın gelirlerini TFF’nin değil kulüplerin pazarlaması lazım. Futbol Federasyonuna neden bağlı kalacak? Premier Lig öyle yapmadı mı? Şirket kurdular ve Premier Lig’in marka değerini yükseltmek için çalıştılar. Şu anda Premier lig 176 ülkede naklen yayınlanıyor. Değeri, La Liga ve İtalya Ligi’nin toplamından daha fazla. Kulüpler Birliği’ne baktığınız zaman hantal, gelirleri düşünmeyen, futbolun marka değerini yükseltmeyen, yayın gelirlerini daha iyi hale getiremeyen, pazarlamayı yapmayan, sadece TFF ile arada kavga eden, kendi içinde hantal yapısı olan bir birlik.

“Futbol sahasını savunduk diye mahkemelik olduk”

Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri insan kaynağını hiçbir alanda iyi değerlendiremiyoruz. Radyospor’da Barış Ertül ile birlikte bir dönem çok yoğun programlar yaptık. Amatör spor kulüplerinin semt sahalarının AVM oluşuna karşı epey mücadele ettik. Hatta Beşiktaş Belediyesi’yle mahkemelik olduk futbol sahasını savunduk diye. Savunmamız lazımdı çünkü bizim Beşiktaş’ın altyapısı Ortaköy sahasında top oynayan çocuklardı. Çocuk orada top oynamaya başlıyor sonra Beşiktaş’a geliyordu. Dolayısıyla Türkiye’nin genelinde spor alanları artık gözden uzak köşeye atıldı. Herkesin top oynayabileceği sahalar avm oluyor.

“7 milyonluk Küba’nın bizden fazla sporcusu var”

Profesyonel şubelerde futbolculara para harcıyoruz. Amatör şubelerde de sporcu yetiştiremiyoruz, yabancı sporculara para harcıyoruz. Profesyonel bedellerle basketbol oynatıyoruz. Bu aslında çok büyük bir reform gerektiriyor. Biz kendi adımıza Beşiktaş’ta bunu yapacağız. Sporcu kaynağını 4 yaşına indireceğiz. 4 yaşından itibaren 6, 8, 10’lara geldikten sonra branşlara dağıtacağız. Biz kendi sporcumuzu ciddi bir endüstri ile yetiştirmek zorundayız. Bu bugünlük bir iş değil. Ama 3 ila 5 yıl içinde yavaş yavaş meyvelerini vermeye başlayacak bir iş. Ve 10 yıl sonra Beşiktaş kendi basketbolcusunu, voleybolcusunu, hentbolcusunu yetiştirecek, amatör sporcular sıfır maliyetle yetiştirilecek. Belki de yabancı sporculara gerek kalmayacak. Küba’da yabancı sporcu var mı? 7 milyon nüfusu var. Bu nüfusun yüzde 60’ı lisanslı. 80 yaş ortalamasıyla yaşıyorlar. Olimpiyatların en değerli sporu 110 metre engellidir. Koordinasyon var, sürat var, çabukluk var. 110 engelliyi Çin’de Kübalılara kaptırdılar. Niye? Çünkü sporu 4 yaşında başlatıyorlar. İnsan kaynağını 4 yaşından itibaren alıp iyi eğitirseniz, Küba’daki gibi voleybolcu çıkar, basketbolcu çıkar, beyzbolcu, güreşçi, boksör çıkar.

ALİ KOÇ BİLMEYEBİLİR, BİZ BİLİYORUZ

Bizim nüfusumuz 80 milyon, Küba 7 milyon. Küba’dan az sporcumuz var. İnsan kaynağını erkenden eğitirseniz yabancı sporcuları renk, çeşit olsun diye, kaliteyi biraz yükseltsin diye kullanırsınız. Şimdi 3. Ligde bile yabancı futbolcular oynuyor.

Spor bakanları 2 yılda bir değişiyor. Spor, eğitim ve alt yaş gruplarına bu spor altyapısını verebilecek bir spor bakanlığı politikası olmadı bugüne kadar. Sayın Ali Koç’un dediği gibi “devlet yapsın” demek de yanlış. Devletin bunu yapabilecek ortamı, o uzmanlıkta insanları yok. Kulüpler yapacak bunu. Ali Koç “nasıl yapacağımızı bilemiyoruz” diyor. Biz biliyoruz, biz yaparız.