Şampiyon olamazsan git!
2014-2015 sezonunu Hamza Hamzaoğlu, Galatasaray ile şampiyon olarak tamamladı. Bir de üzerine cila olarak Türkiye Kupası’nı kaldırdı ki değmeyin Galatasaraylı’nın keyfine. Sezonu iki kupa ile tamamlamak her takım taraftarının hayalidir.
Şimdi kendisi de yeni olan Galatasaray yönetimi, Hamza Hamzaoğlu ile yeni sözleşme yaptı. Bu çok normal bir sonuç. Başarılı olan hocayı göndermek olmazdı da zaten.
Ezeli rakibi Fenerbahçe ise takımını ikinci yapmayı başarabilen, Teknik Direktör İsmail Kartal ile yollarını ayırdı. Slaven Biliç de, Beşiktaş ile üçüncü olarak bitirdiği sezonun sonunda İsmail Kartal ile aynı akıbeti yaşayarak takımından ayrılmak zorunda kaldı.
Ligi dördüncü bitiren İstanbul Başakşehir için Avrupa Kupalarına katılmak büyük başarı. Bu yüzden Teknik Direktörleri Abdullah Avcı görevine devam ediyor. Beşinci Trabzon’un hocası Ersun Yanal zaten takımını geç devraldığı için mazereti var. Şimdilik devam ediyor ama yarın ne olur bilinmez!..
Bu tablo bize gösterdi ki ülkemizde takımında kalabilmek için tek gerekli olan şey şampiyonluktur. Şampiyon olamazsan sana kapı gösterilmesi kaçınılmaz sonuç…
Bugünlerde takımlar gelecek sezonun planlarını yapıyor. Galatasaray aynı kadro ile devam ederken, Fenerbahçe Portekizli hoca Vitor Pereira ile anlaştı. Beşiktaş ise yola Şenol Güneş ile devam edecek.
Vitor Pereira, Fenerbahçe’ye gelmeden önce Porto’da ve son olarak Olympiakos’ta şampiyonluklar yaşadı. Bu iki takımından da şampiyon olmasına rağmen ayrıldı veya ayrılmak zorunda kaldı. Oysa bizde durum tam tersi oluyor ya şampiyon olur takımının başında görevine devam edersin. Ya da şampiyon olamazsan, başarısızlığı kabullenip kovulursun… Bu da gösteriyor ki Türkiye’de Portekizli hocayı sezon sonu çok farklı duygular bekliyor… Şampiyon olursan seni diğer kulüplerdekinin tersine bırakmazlar ama olamazsan zaten hiç beklemeden bavulunu toplayabilirsin!..
———————–
Bir sözün çok şey anlatır!
Şenol Güneş Beşiktaş’a imza attıktan hemen sonra yaptığı açıklama ile sosyal medyanın gündemine oturdu. Şenol hoca “Teknik Direktörlük kariyerimde hiç şampiyon olamadım. İnşallah bunu Beşiktaş ile başaracağım” cümlelerini kullanarak aslında söylemek istediği, özlemini duyduğu şampiyonluğa Beşiktaş’ta ulaşabilirim mesajını vermekti. Sözlerinin nereye gideceğini planlamamıştı. Oysa sadece Beşiktaş ile birlikte şampiyonluğa ne kadar aç olduğunu ve bunu birlikte başarabileceklerini anlatmak istemişti.
Sosyal medyanın klavye ustaları hemen parlak zekalarını kullandılar ve Şenol Güneş’in bu sözlerinden birer kazanım elde ettiler. Güneş, 2010-2011 sezonunun şampiyonun Fenerbahçe olduğunu kabul etmiş bu sözleriyle. Kimisi vicdanını rahatlattı, kimisi daha önceleri Şenol hocanın bu konuda hafızalarda kalan sözlerine atıfta bulundu. Fenerbahçe taraftarlarının bu yaklaşımına, Trabzon tarafından da büyük tepkiler gelmişti, bu sözleri nasıl söyler diye. Onun ne anlatmak istediği kimsenin umrunda değildi. Söylediğimiz gibi herkes kendi hesabını yazıya dökme peşindeydi..
3 Temmuz’dan bu yana 4 sezon geçmesine rağmen, Türkiye’de cezalar verilmediği ve bir türlü mahkemeler sonuçlanmadığı için bu konuda kimse rahat değil. Şike konusu tamamen sonuca bağlanmadan kimse huzur bulamayacak, bu çok net… Çünkü milletimiz, her konuda balık hafızalıyken, iş futbola gelince fil hafızalı olabiliyor…
Son olarak, Şenol Hoca’nın “Teknik Direktörlük kariyerimde hiç şampiyon olamadım. İnşallah bunu Beşiktaş ile başaracağım” demesini Beşiktaşlılar açısından büyük avantaj olarak görüyorum. Demek ki Güneş bütün enerjisini şampiyonluğa adayacak ve bunu Beşiktaş’ta başarabileceğine inanıyor…
