”FUTBOLCULAR, FUTBOL FEDERASYONUNU YÖNETMELİ.’’
Galatasaray’ın eski futbolcusu Ümit Karan futbolu bıraktıktan sonra ilk teknik direktörlük deneyimini yurtdışında yapıyor. Makedon 1. Lig takımlarından Shkuphi’yi çalıştıran genç teknik adam, yurt dışı deneyimini ve Makedon futbolunu Sporlig’e anlattı. Genel Yayın Yönetmenimiz Selahattin Ekrekli’ye konuşan Ümit Karan ayrıca Türk futbolu ve geleceği hakkında da birbirinden çarpıcı açıklamalar yaptı.
Shkupi takımını çalıştırıyorsun Shkupi’nin anlamı nedir biliyor musun? Araştırdın mı?
Arnavut demek diye biliyorum.
Peki, neden neden Makedonya?
Çalıştığım şirket bir yapılanmaya girdi. Genç futbolcu yetiştirmek ve satmak için akademiler kurdu. Bosna, Makedonya ve Belçika’da takımlar var. Çünkü artık genç oyuncu çok fazla yetişmiyor. Türkiye’de ise hiç yetişmiyor. Dış pazarları tarıyoruz. Onların kültürleri bize yakın. Balkan kültürünün bizden bir farkı yok, uyumsuzluk süreci de olmuyor. Mesela şu an Fenerbahçe’de çok yetenekli bir oyuncu var. Elif Elmas o da Makedonya’dan gelme. 19 yaşında bana göre çok yetenekli müthiş bir oyuncu. O tarz oyuncular yetiştirmek amacımız. Bir de futbol akademisi kurmak.
Peki nasıl Makedonya’da futbol? Lig seviyesi nasıl?
Tabii orada da üst düzey takımlar var. Vardar, Şkendiya gibi… Biliyorsunuz; Vardar takımı yıllar önce UEFA Kupası’nda Fenerbahçe’yi elemişti. Lobodinçki onlar da bir ara Trabzonspor’u elemişti. Saha şartları, antrenman şartları daha zor. Antrenman sahaları, saha zeminleri, hava şartları çok kötü. Tesisleşmede biraz sıkıntı var. Onun dışında futbol kalitesi olarak bizim Ligimize göre orta kalitede bir lig. Üst düzey takımlar hariç tabi. Burada kafa kafaya oynayacak takımlar da var. Mesela, ligdeki Şkendiya takımı Türkiye de ilk üçü zorlar.
Ya Vardar takımı?
Vardar zaten köklü bir takım?
Şu an ligde lider kim?
Şkendiya lider, ikinci sırada Vardar var. Bir de Akademi takımı var. Onun başında da bir dönem Galatasaray’da da forma giyen Goran Pandev var. Onlar da üçüncü sırada.
HEDEFİMİZ UEFA AVRUPA LİGİ
Biz ligde beşinci sıradayız. Takımı aldığımda son sıradaydı. Bizim hedefimiz UEFA ya gitmek, inşallah onu da başarırız.
Kaç tane takım var orada?
10 takım var. 4 kere oynuyoruz. Yani 36 maç yapıyoruz. Her takımla dörder kere oynuyoruz. Onların statüsü de böyle. Genelde Balkan liglerinde 10 takım oluyor. Bosna’da, Sırbistan’da, hatta Danimarka, Norveç’te hep 10 takımlı ligler var.
Takımında ya da başka takımlarda ünlü oyuncu var mı?
Daha çok orada Arnavut, Makedon milli takımında oynayan oyuncular var. Bize göre ünlü değiller tabi. Bütçe olarak ta buradaki bütçelerle kıyas edilemez. Çok para kazanmıyorlar yani.
Gözünüze kestirdiğiniz oyuncu var mı, Türkiye’de oynayabilecek?
Var tabii. Mesela benim takımımda 9 tane 17 ile19 yaş aralığında futbolcu var. Bunlar sürekli forma şansı bulan oyuncular. 17 yaşında Suel diye bir oyuncumuz var. Sürekli oynuyor. Gençlere önem verirsen her zaman iyi oyuncu bulursun. Türkiye’de maalesef gençlere kimse önem vermiyor.
Hedefin nedir teknik direktörlük yolunda?
Bu işlerde biraz tecrübelenmek lazım. Ben Amerika’da da çalıştım ama benim burada hem yabancı dilim gelişiyor hem daha zor şartlarda çalışarak tecrübe kazanıyorum. Zorlukları aşınca Türkiye’de teknik direktörlük yapmak daha da kolaylaşacak.
TÜRKİYE’DE Kİ KULÜPLER İFLAS ETMİŞ DURUMDA
Şu anda Türkiye’deki kulüplerin finansal durumu çok kötü. Kulüplerin %90’ı iflas etmiş durumda. Ayrıca %80’inde de transfer yasağı var. Nasıl olacak bu iş? Bunun önüne geçmemiz lazım. Birisinin dur demesi lazım artık bu krize. Hala borçlanma yapıyorlar. Böyle olmaz
Yasanın çıkması lazım değil mi?
Yasa mı çıkar, yasak mı gelir artık? UEFA finansal Fair-play kurallarını yerine getiriyor. Bu kurallar çok iyi. Ama biz bu kurallara uymuyoruz. Yani hala para harcıyoruz. Milyon avrolar harcanıyor sonuçta. Oyuncu gönderemiyorsun. Herkes devletin eline bakıyor. Devlet olmazsa belki de çoğu takım kulübe kilit vuracak. Hatta yavaş yavaş kilit vuran kulüpler de var.
TAKIMLARI SATACAKLAR!!!
Bu iş böyle gitmez. Ya da takımları satacaklar. Biliyorsunuz bir ara Manchester City’i Araplara sattılar, niye satıldı diye kıyamet koptu? Ama şimdi üst üste şampiyonluk gelince kimse ağzını açmıyor. Bu işler böyle
Türkiye’de o yöne gidiyor herhalde.
Mecburen gidecek yoksa nasıl düzelecek bu iş? Devlet yarın öbür gün bana borcunuzu ödeyin derse ne yapacaklar? Devlet dur dedi mi futbolu komple kapatacak duruma geleceğiz. Bu böyle olmaz. Kulüplerin bu rakamlardan vazgeçmesi lazım. Kulüp sahipleri bireysel borçlanıyorsa kulübü adam gibi yönetecekler. Kulübe borç yapıyor. Kulübü kendine borçlandırıyor. Ayrıldığında borcunu istiyor. O zaman yöneticilik yapma.
FUTBOL FEDERASYONUNU FUTBOLCULAR YÖNETMELİ.
Bir kere futbolda şu değişimi yapmamız lazım. Federasyonu futbolcular yönetmeli. Bu değişim basketbolda ve voleybolda yapıldı. Bunu artık futbolda da yapmamız lazım. Artık yeter!
Ya Almanya’da futbolu kim yönetiyor? Eski futbolcular yönetiyor.
BİZİM YÖNETİCİLER İNŞAAT YAPSIN.
Biliyorsun en son 2024’e adaydık ama alamadık. Almanya’ya karşı kaybettik. Nasıl kaybettik peki? Örneğin ben UEFA ya da FİFA başkanıyım. Almanya cephesine bakıyorsun karşımda oturan kişiler Franz Beckanbauerler, Rumennigeler. Bizim tarafa bakıyorsun Nihat Özdemir, Ali Dürüst. Tamam bunlar çok iyi iş adamı ama ben orada olsam derim ki kardeşim bunlar inşaat yapsın, bunlar da turnuva düzenlesin. Bu iş ne yazık ki böyle. Artık bunlardan vazgeçmeliyiz ve futbolculara yönelmeliyiz. Yani artık futbol federasyonunu da futbolcular yönetmeli.
Değişime federasyondan başlamalıyız. Federasyon başkanı futboldan anlamayabilir buna bir şey demiyorum ama altındaki bütün ekip UEFA ile iletişim kuracak ekipten ya da disiplin kurulunda futbolcuların olması lazım. Yoksa Türk futbolu düzelmez.
Peki gelelim Süper Lig’e. Süperlig’i takip ediyor musun? Takımların performanslarını nasıl değerlendiriyorsun?
LİGİMİZİN KALİTESİ ÇOK DÜŞÜK.
Süper Lig’in kalitesini siz görüyorsunuz. Benim bir şeyi söylememe gerek yok. Sen benden daha çok maçlara gidiyorsun. Maçlarda kalite yok, futbol yok. Profesyonel futbolcu sağdan sola top atamıyor. Yani bunu ilkokulda öğreniyorduk sağdan sola top atmayı ama yok bizim ligin kalitesi çok düşük. Zaten bu Avrupa maçlarında da iyice belli oldu. Galatasaray ile Fenerbahçe UEFA Kupası’nda devam diyor ama umut vaad edecek bir şekilde devam etmiyorlar. Bunun nedeni hep yanlış transfer politikası.
FENERBAHÇE’NİN FORVETİ EVLERE ŞENLİK.
Fenerbahçe’ye bakıyorsun. Böyle olmaz, olmamalı. Bir santraforları var (Slimanı) evlere şenlik. Ben şaşırıyorum!
Yok olamaz! Bu oyuncu nasıl Fenerbahçe’de oynuyor? İnsan üzülüyor. Galatasaray sezon başı Gomis’i gönderiyor santrafor alamıyor, sonrada gol sıkıntısı çekiyor. Bakıyorsunuz Porto maçında 2 tane net yüzde yüz gol pozisyonu var topu kaleye sokamıyorlar. İlk maçta da aynı. Sen onları atsan Şampiyonlar Ligi’ne devam edeceksin. Yani kimse Galatasaray şampiyonlar liginde kötü oynadı demesin ama pozisyonları gole çeviremezsen kazanamazsın. Burası Şampiyonlar ligi hata affetmez. Sonra böyle Avrupa Ligi’ne devam edersin.
Eren’de çok tartışılıyor.
Benim beğendiğim tarzda bir oyuncu değil. Vuruşları zayıf. Bir tek ön direk koşularını iyi yapıyor. Seyirci tepkisi de aldığı için fazla bir varlık gösteremiyor. Bundan sonra kafasını da toplaması zor olur.
Fenerbahçe’nin performansı hakkında neler söyleyeceksin? Ligin sonlarında pek alışık olmadığımız bir durum.
FENERBAHÇE’NİN KADROSU GERÇEKTEN KÖTÜ.
Şimdi şöyle bir şey var. Fenerbahçe’nin kadrosu gerçekten çok kötü. Fenerbahçe’nin sezon başı kadrolaşmasını çok yanlış buluyorum.
Galatsaray’ın da kötü değil mi?
Galatasaray’da şunu dersin bazı maçlarda çok güçsüzlerdi. Acaba fiziksel olarak bir eksik var mı? diye eleştirebilirsin ama. Fenerbahçe’ye Frey diye bir oyuncu alıyorsun. İmkanı yok Fenerbahçe’de top oynayamaz. Bunlar benim düşüncem tabi. Kimseyi eleştirmek istemem ama bence burada en önemli konu yabancı bir sportif direktörün getirilmesi. Türk futbolunu bilmeyen bir insanı getirmek bana göre en büyük yanlışlardan biri.
Comolli yanlış seçim miydi yani?
Büyük yanlıştı. Çünkü adam yıllardır menajerlik yapıyormuş. Ne yapacak? Tabi kendi tanıdığı oyuncuları getirmek isteyecek. Herkes yapar bunu. Bu çok doğal bir şey ama bana göre Türkiye’ye uymadı.
Volkan Ballı da var şimdi.
Bence doğru karar Türk futbolunu bilen bir isim. Daha önce Hasan Çetinkaya vardı. O da çok iyi biliyordu Türk futbolunu ama gönderdiler. Türk futbolunu bilmek ayrı bir şey.
Ali Koç’un Cocu tercihini nasıl değerlendiriyorsun peki?
Cocu çok önemli bir isim ama Avrupa futbolu için. Reijkaard da çok önemli bir isimdi. Ama Hollandalı teknik direktörler Türkiye’de tutunamıyor. Çok örnekleri var. Bir çok örneği var Hiddink, Advocat vs… Neden tutunamıyorlar peki? Nedeni şu adam Hollanda’da yaşıyor. Hollanda dünyanın en demokrat ülkelerinden birisi. Ne babasından dayak, ne de annesinden fırça yemiştir. Sen şimdi buradaki futbolcuya da baskı yapmazsan olmaz. Bizim dönemimizde biliyorsun Reijkaard Galatasaray’da kampı kaldırdı. Biz Türkiye’de rahat olanı değil de masaya yumruğunu vuranı seviyoruz.
Şampiyonlukta kim favori sizce?
Baktığımızda Başakşehir favori gözüküyor. Kendilerine has bi futbol oynuyorlar. Abdullah Avcı sistemini orada oturttu. Kimse artık durduramaz. Bazen iyi, bazen kötü futbol oynasalar da kazanmasını biliyorlar. Önemli olan da bu. Belli bir seviyenin altına hiç düşmüyorlar. Yaptıkları transferler de iyi. Yetenekli oyuncuyu da buluyorlar. Son örneği Cengiz. Roma’da oynuyor. Transferden para da kazanıyorlar. O yüzden Başakşehir şu anda favori gözüküyor.
Peki şampiyon olabilirler mi bu sezon?
Onu bilemem ama şu anda favori onlar.
Mustafa Denizlili Kasımpaşa ne yapar?
YORULABİLİRLER….
Kasımpaşa çıkışa geçti. Bakıldığında Kasımpaşa’nın iyi oyuncuları var ama kadrosu yeterli değil. Kadro genişliği yok. Bu yüzden götüremeyebilir.
Forvette Diagne var gol krallığında lider durumda.
İyi oyuncu. Trezege de iyi oyuncu. İyi oyuncuları buldular. Nokta transferler yaptılar ama yorulabilirler. Süre uzun. Devre arası 2-3 transfer takviyesi yaparlarsa bilemem tabi. Ama Mustafa Hoca bu konuda başarılı bir teknik direktör. Mustafa hocayı hepimiz seviyoruz.
Ya Galatasaray’ın şansını nasıl buluyorsun? Fatih Hoca, yardımcısı Hasan Hoca ve birçok oyuncuya ceza verildi.
Bu cezaların ağır olduğunu düşünüyorum. Federasyonun özellikle Fatih Hoca’ya karşı tepkili ya da sert davrandığını düşünüyorum.
Galatasaray’ın yolunu kesmek için yapılıyor diyenler var.
Bence Galatasaray’ın yolu değil de, Fatih Hoca’nın yolu kesiliyor gibi. Sonuçta Galatasaray’ı Fatih Hoca yönetiyor. İkisi bir gibi sayılıyor aslında ama bence burada en büyük sıkıntının Fatih Hoca olduğunu düşünüyorum.
Cezalar ağır diyorsun.
Evet çok ağır. Ha yaptıkları doğru mu? Değil. Hasan (Şaş) çok fazla abartıyor bazı olayları. Ama bu kadar da olmamalı bence.
Fenerbahçe maçında çıkan olaylar için neler söyleyeceksin?
Çok doğru bulmuyorum ama orada biraz da bizim seyircimizin hatası var diye düşünüyorum. Çok dikkat etmeleri gerekiyordu bence. 55. dakikada ”oley” çekmelerini hoş karşılamadım. Karşındaki takım Fenerbahçe. Maç 2-0 giderken bu skor en tehlikeli skordur futbolda. Ha skor 3-4 olsa istediğini yap. Bekle biraz daha sabret. Öyle yaparak takımın temposunu düşürdüler. Seyirci takımı durdurdu. Orada temponun devam etmesi lazımdı. Belki Galatasaray taraftarı bunu kabul etmez ama ben hep açık konuşurum. Maç sonundaki provakasyonlarda Fenerbahçe’nin ayıbı.
”VAR” sistemi bu sezon uygulamaya girdi ama çok tartışılıyor. Bu konuda neler söyleyeceksin?
”VAR”A PEK SICAK BAKMIYORUM.
(Gülerek)”VAR” ı bir tek bizim ülke tartışıyor. Biz nasıl bir ülkede oynuyoruz ki bir tek bizim ülkede tartışılıyor. Şampiyonlar liginde ”VAR” kullanılmıyor. İngilizler, Almanlar kullanmıyor. Niye kullanmıyorlar? Futbol sonuçta bir hata oyunu. En azından hakem hata yaptığı zaman ”VAR”a gidiyor. Orada bir hata daha yaptığı zaman ”VAR” diyorsun. Normalde futbol zaten bi hata oyunu. Maç sonu hakem yanlış gördü deyip devam edersin. Şimdi bunun yorumunu yapamıyoruz. Bazen öyle bir pozisyon oluyor ki, sen dersin penaltı ben değil derim. Oyuncu golü atıyor seviniyor ondan sonra da ”VAR” dan çıkacak kararı bekliyor, “gol mü değil mi?” diye. Futbolun akışını durduruyor. Hoş bir şey değil bu. Bana göre çok saçma bir şey. Ben pek sıcak bakmıyorum, bu ”VAR” sistemine.
Beşiktaş’ın durumu hakkındaki düşüncelerin.
Beşiktaş’ın da işi kolay değil. Beşiktaş en azından genç oyunculara yer veriyor. Yeni oyuncular çıkardılar. Güven olsun Dorukhan olsun çok iyi oyuncular. En azından böyle hamleleri yapıyorlar bu da Türk futbolu açısından çok önemli. Bunlar gelecek vaad eden oyuncular. Beşiktaş’ın oturmuş bir sistemi vardı fakat o takım artık yaşlandı. Yavaş yavaş bir değişim lazım Şenol Hoca da bu değişimi yapıyor. Artık yeni oyunculara gençlere önem vermemiz lazım.
Galatasaray’da da genç oyuncular var.
Evet. 2000 doğumlu jenerasyon geliyor. Onlara artık gereken güveni vermeliyiz. Güvenmeliyiz. Onların oynaması lazım. Oynadıkça tecrübe kazanacaklar.
Ozan Kabak takıma oturdu.
Tabi oyuncuyu oynatırsan oynayabilir. Bir maç hata yaptı diye kenara almamalısın. Olmaz bu. Hata yapacak ki tecrübe kazansın.
Teknik direktörlük kariyerinle ilgili düşüncelerin nedir? Orada devam mı edeceksin? Türkiye var mı hedefinde?
Ben bu takımı aldığımda Lig’de 4 puanla son sıradaydı. 10 maça çıktık orada 5 galibiyet, 3 beraberlik, 2 mağlubiyet aldık. Şu an 5. sıradayız. 2 maç daha alırsak UEFA hedefine ulaşmış olacağız. Benim hedefim takımı UEFA Kupası’na taşımak. İnşallah UEFA kupasına katılırız. Büyük bir fark kalmadı 4-5 puanlık bir farkımız var, diğer takımlarla onu da kapatırsak ikinci yarı inşallah seneye UEFA’da bir Türk takımı ile eşleşmek isteriz.
Galatasaray’ı ister misin?
Çok isterim tabii. Galatasaray’a a karşı bir Avrupa kupası maçına çıkmak hazırlık maçı bile oynamak isterim. Galatasaray’a karşı. Benim için çok keyifli olur. Çok güzel bir anı olur.
Türkiye’de çalışmayı düşünüyor musun?
Her şeyin zamanı var diye düşünüyorum. Tabi Türkiye’de sürekli bir teknik direktör değişikliği yaşanıyor. Aynı hocalar bir yerlere gidiyor. Artık bundan da vazgeçmemiz lazım. Yeni nesile de şans verilmesi lazım. Hep aynı yüzler teknik direktörlük yapıyor.
FUTBOL MODERNLEŞİYOR BİZ HALA AYNIYIZ.
Bakın Malatya’da Erol Bulut ne güzel hocalık yapıyor çok ta başarılı. Sivasspor’a Hakan Keleş, Antalyaspor’a Bülent Korkmaz bunlar olmalı. Hep aynı isimler, bilindik yüzler olmamalı artık. Bir bakıyorsun teknik direktörün birisi 8 maç kaybediyor, kovuluyor. Ertesi gün başka bir takımla anlaşıyor. Nasıl oluyor bu iş? Anlayabilmiş değilim. Birilerinin desteğiyle bir yerlere gitmesinler artık. Başarısıyla bir yere gitsin. Eski futbolcularla bir tesis açılışına katıldık. Bakıyorum eski futbolcuların hepsi orada. Hiç biri çalışmıyor. Böyle bir durumda nasıl çalışacak. Bunların önü açılmazsa nasıl çalışacaklar? Bakın futbol modernleşiyor ama biz hala eskilerle devam ediyoruz.
LUCESCU TERCİHİ DE YANLIŞ
Biliyorsunuz Galatasaray’da iken benim Lucescu’ya ayrı bir sevgim vardı ama her şeyin bir zamanı var. Bana göre Lucescu tercihi yanlış. Bu yaştan sonra işleri çok zor. Bakıyorsunuz düştüğümüz durum çok üzücü. Bir Türk hocası olsaydı başta merak ediyorum ne olurdu? Yerden yere vururlardı. Düştüğümüz grupta artık Arnavutluk falan var. Bilmiyorum, ne olacak Türk futbolunun hali?