Galatasaray Eski Kulüp Başkanı ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Adayı Duygun Yarsuvat merak edilenleri yanıtladı.
İşte Duygun Yarsuvat’ın açıklamalarından satır başları:
“Türkiye Futbol Federasyonu’na Başkanlığı’na aday olmayı, bir gün sabah televizyonda 14 tane kulübün Yıldırım Demirören için imza verdiğini duyduğumda karar verdim. Bunun bir seçim değil tayin olduğuna kanaat getirdiğim için aday oldum. TFF şu an özerk bir kurum değil. Ben TFF’nin özerk bir kuruluş olarak yoluna devam etmesi için aday oldum. Sonra statüyü açtım baktım, Genel Kurul’u oluşturanların beşte biri kadar imza gerekiyormuş, tamam dedim. Daha sonra altta ufak bir yazı daha gördüm, o yazı diyor ki ‘Bir kişi yalnızca bir adaya imza verebilir’. Yani eğer bir aday 231 imza alırsa bugünkü gibi, seçim başlamadan bitti.”
“Haluk Ulusoy’un da o makama oturduğunda eskiden yaptıklarını yapacağını düşündüğüm için teklifini kabul etmedim. Zaten benim karakterimde de yok başka bir ismin listesinde giremem. Ben buraya bir yenilik getirmek, yeni bir pencere, yeni bir nefes, futbola yeni bir heyecan vermek istiyorum.”
“Süper Lig A.Ş. diye komik bir şey çıkardılar ve Federasyon Başkanı bunu imzaladı. Bu olmayacak bir projedir. Bu şirketleşmenin sonucu ne olacaktır biliyor musunuz, bir takım insanlar gelip kulüpleri satın alacaktır. Futbol artık bir spor olmaktan çıkıyor, bir para kazanma aracı haline geliyor. Holdingler için bir oyun sahası haline geliyor. Benim aklımdaki kulüpçülükte böyle bir anlayış yok. Bunlar içinden kendileri de nemalanacaklar, hepimiz biliyoruz. Kulüplerin şahıslara geçmesi çok tehlikeli bir durum.”
“Bana ‘Bu Federasyon seçimini Galatasaray işleriyle karıştırma’ dediler, açıkcası beni tahrik de etti. Sonra baktım ki imkansızlık var. İnsanlara telefonlar edilerek vaatler verilerek imza toplanmış, ben de kimseye telefon açıp imza istemedim ve gereken 60 imzayı toplayamadım. Arkadaşlarım 20 ila 30 arasında bir imza topladı. Görünen o ki seçime giremeyeceğim. Galatasaray da bu durumda beni desteklemiyor, neden bunu da bilmiyorum.”
“Yeterli gerekçe toplayabilirsem, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmayı düşünüyorum. Çünkü bu tutum, seçilme hakkını ortadan kaldırdığı için dava konusudur. Eğer yaklaşık 1, 1.5 yıl sürecek bu davayı kazanırsak, seçim tekrar edilebilir.”

Önceki İçerikRosenborg, antrenmanlarına çıkan Muhammed Demirci için “yetersiz” raporu verdi
Sonraki İçerikAziz Yıldırım, “Paralı köpekler” davasında beraat etti…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz