Beşiktaş, lider Alanyaspor’u 2-0 yenerek rahat bir nefes aldı. Bülent Tuncay maçı Karar’a yazdı:
Lazım gelen kim?
Mucib… “İcâb eden, lâzım gelen. Bir şeyin peydâ olmasına vesile ve sebep olan. Gereken. Gerektiren, lâzım gelen” demek.
Abdullah Mucib Avcı için soru şuydu, Beşiktaş’a gereken, lazım gelen isim miydi? Oynattığı futbol, alınan sonuçlar Avcı’yı tartışmalı hale getirmişti. Wolverhampton maçı sonrası verdiği röportajda o da bunu söylüyordu, “Kariyerimi tartışamazsınız. Göreceksiniz Alanyaspor maçıyla çıkışa geçeceğiz.” Öyle de oldu, Abdullah Mucip Avcı gerekeni yaptı.
Aslında ilk yarıdaki futbol keyif vermekten uzaktı. Beşiktaş, lige fırtına gibi giren lider karşısında kontrollü oynuyordu. Alanyaspor da çoklu adamla geliyor, oyunu Beşiktaş yarı alanına yığmaya çalışıyor ama savunmada gedik açamıyordu.
Maçın öyküsü ikinci yarıda değişti. İlk yarıda ‘kaçak dövüşen’ ve en zayıf halka olan Ljajiç’in yerine Diaby sahadaydı ve onun girişi ile Beşiktaş 3. bölgede etkisini artırdı. Burak’ın penaltı golü ile de Beşiktaş’a özgüven geldi. Burak ikinci golde de nefis bir orta yaptı ki bu golde Diaby’nin gol koşusu müthişti. Burak gol ve asistle, özellikle de ilk golden sonra kulübedeki masör dahil tüm takımla denetlenerek verdiği fotoğrafla gemisini kurtaran kaptandı.
Burak’tan sonra ön plana çıkan ismler Karius, Lens, Caner ve Atiba’ydı. Alanyaspor lider gibi oynayıp Beşiktaş savunmasına korku dolu anlar yaşattığında Karius kurtarışları ile takımı ayakta tuttu. Burada hemen şunu da söyleyelim, Beşiktaş’ın ana sorunu Burak’ın gelmesi ile 3. bölge olmaktan çıkıyor, buna karşılık savunmadaki sıkıntı gitgide büyüyor.
Bir söz de Lens’e söylemek lazım. Abdullah Avcı onu yorulduğu ya da oyundan düştüğü için değil, 2-0’ı korumak için strateji gereği çıkardı. Lens bu sene farklı ve üstüne koyarak geliyor, bu çok önemli bir kazanma doğru evriliyor.
Sonuç olarak Beşiktaş çok kritik bir maçı kazanarak ateş çemberinden çıktı. Abdullah Mucib Avcı da bir şeylere vesile olacağının ip uçlarını verdi, kendine kredi açtı.
