Fenerbahçe‘de tam 5 yıl forma giyen Uruguaylı savunmacı Diego Lugano, beINSPORTS’a açıklamalarda bulundu. Lugano, kariyerindeki en güzel yılları sarı lacivertlilerde geçirdiğini söyledi. 2018 Ocak ayında futbol kariyerine sonlandıran Uruguaylı, Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra yaşadığı ilginç olayı da anlattı.
İşte Diego Lugano’nun açıklamaları:
Çok farklı tecrübeler yaşıyoruz. Kimse bunun böyle olacağını tahmin edemezdi. 3-4 gün önce Uruguay’a geldim. Sao Paulo’da durumlar çok kötü. Uruguay’da önlemler daha etkin şekilde alındı. Şu an hayat biraz daha normale döndü.
Türkiye ve Fenerbahçe’yle ilgili söyleyebileceğim çok şey var. Güney Amerika’da yaptığım bütün röportajlarımda Fenerbahçe yıllarımdan övgüyle bahsediyorum. Futbol hayatımın en güzel 5 senesini orada geçirdim. Muhteşem bir atmosferde oynadım. Çok büyük zaferler kazandık. Üzüntüler, sevinçler oldu. Bir sürü şey öğrendim. Yeni bir kültür öğrendim. Yeni bir kültür öğrenmek çok değerliydi. Futbol olarak da bir sporcu olarak çok şey öğrendim. Her zaman aklımın en güzel köşesinde Fenerbahçe ve Türkiye kalacak.
Sık sık Türkiye’ye ziyarette bulunuyorum. Fenerbahçe’yi ve Türkiye’yi her zaman çok iyi anıyorum.
Hep yapmak istediğim bir şeydi kılık değiştirerek derbiyi izlemek. Futbolculuk tarafında çok fazla derbiye çıktım. Bu atmosferi, Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin atmosferini yaşamak, bunu görmek için tek yol kılık değiştirmekti. Maçtan saatler önce Kadıköy sokaklarında taraftarlarla birlikte yürüyüp, tezahüratlar yapma imkanı buldum. Beni tanımadılar. Stada birlikte yürüdük. Stadın içine maçtan önce girdim. Derbi tutkusunu yaşamak, hayallerimi süsleyen bir olaydı. Maçın skorundan bağımsız, ambians, görsel şovlar, taraftarlarla tezahüratlara eşlik etmek, beni çok mutlu etti. Çocuklarıma, belki torunlarıma anlatacağım çok güzel anılar olarak kaldı.
Fenerbahçe’den ayrıldığım günü çok iyi hatırlıyorum. Benim için zor bir karardı. Belki sessiz sedasız ayrılacakken, havalimanına gittiğimde yüzlerce, belki daha fazla taraftarın beni uğurlamak için orada olduğunu gördüm. Muhteşem bir törenle beni omuzlarda Paris’e yolcu ettiler. Hayatımda gördüğüm en güzel atmosferlerden ve duygu dolu anlardan biriydi. Fransa’ya havalimanına indiğimde, Fenerbahçe tezahüratları duymaya başladım. Herhalde çok fazla duyduğum için kendi kendime söylemeye başladığımı düşündüm. Hayır, öyle değildi. 200-300 Fenerbahçe taraftarı beni Paris’te karşıladı. PSG taraftarı yoktu ama beni orada da Fenerbahçe taraftarları omuzlarına aldılar, taksiye binene kadar eşlik ettiler. Hala şaşırıyorum.