Hürriyet gazetesi spor müdürü Mehmet Arslan, yöneticisine rolex saat hediye eden futbolcunun hikayesini yazdı:
Bir futbolcu, üstelik kulübüyle olan sözleşmesi yakında sona erecek bir futbolcu yönetim kurulunda bulunan bir yöneticiye saat hediye ediyor. Hadi futbolcu böyle bir jest yapmak istedi. Yönetici kabul eder mi? Ne yazık ki etmiş.
Ttransferi sonrası takım arkadaşına değeri 200-250 bin TL’yi bulan Patek Philippe saat eden futbolcuları biliyorum. Bunlar olur. Sonuçta karşılıklı bir menfaat ilişkisi söz konusu değil. Yapılan bir jestten ibaret. Ama şimdi anlatacağım olayı ilk kez duydum. Ve neredeyse küçük dilimi yutuyordum. AMAN YANLIŞLIK OLMUŞ’
Bir futbolcu, üstelik sözleşmesi yakında sona erecek bir futbolcu yönetim kurulundaki bir yöneticiye saat hediye eder mi? Üstelik değeri on binlerce lirayı bulan Rolex marka saat. Futbolcunun bu saati hediye etmesinin nedeni de ilginç. k “Hakkımı hukukumu korudun. Çok teşekkür ederim.” Hadi futbolcu böyle bir jest yapmak istedi. Yönetici kabul eder mi? Ne yazık ki etmiş. Ve bu hediyeden kulüp başkanının haberi olunca da kıyamet kopmuş. “Aman bir yanlışlık oldu” diyerek saat iade edilmiş. Eminim o kulüp başkanı, yöneticisini de “Kınamıştır.”
EDES-CIVAN ÖRNEĞİ
Not: 1980’li yıllarda iş adamı Selim Edes, Emlak Bank Genel Müdürü Engin Civan’a 3.5 milyon dolar rüşvet vermiş, Civan mahkeme de bunun kanıtlanmasını isteyince de “Rüşvetin belgesi olur mu, P…k ” diye çıkışmıştı. Ben de yaşanılan bu olayın belgesi olmayacağı için isim vermeden yazdım. Ama kahramanları kendilerini çok iyi tanıyorlar.