Fenerbahçe, Trabzonspor’u deplasmanda 1-0 yendi. Bülent Tuncay maçı Karar için kaleme aldı:
Yağmur bulutları
Beşiktaş ve Galatasaray’ın kazanmasıyla daha da önemli hale gelen bir maça çıktı Trabzonspor ile Fenerbahçe. Normal şartlarda derbiler için ‘kurtarıcı’ olarak görülen beraberlik bu kez handikaba dönüşmüştü. Trabzonspor için serinin devamını sağlamak, Fenerbahçe için çıkışın başlangıcını yapmak önemliydi.
Erol Bulut, henüz hazır olmamasına rağmen Mesut Özil’i ilk 11’e koymuştu yine. Bir hafta önce kendisine oyundan alındığı için el kol hareketi yapan Caner’i Trabzon’a getirmeyerek ilk kez takıma “Patron benim” da demişti. Üstelik sol beki de yokken! Bulut’un Fenerbahçe’si zorlu deplasmanda özellikle ilk yarıda etkili bir futbol oynadı. Sol bekte Szalai bu mevkide sırıtmadığı gibi yüksek performansı ile göz de doldurdu, hatta gol bile atıyordu. Samuel ve Pelkas kanatları etkili kullanıp Trabzonspor savunması üzerinde baskı oluşturdu. Sosa- Mert Hakan ikilisi ise enerjik oyunları ile orta sahayı tuttu.
Mesut Özil bu maçta da serbest oyuncuydu. Türk toplumu süper kahramanları sever. Mesut’tan da bir süper kahraman beklentisi var ama bu beklenti gerçeklikten uzak. Mesut bir sistem oyuncusu ve ne kendisinin sistemin bir dişlisine dönüşecek gücü ne de Fenerbahçe’nin onu içine alıp büyüteceği bir sistemi var. Mesut’un üç haftadır sahadaki varlığı, isminin yarattığı beklentiden ibaret. Bir de “Yıldız futbolcudur, her an bir şey yapabilir” beklentisinden. Gerçekçi olmak gerekirse bu, lüks bir kullanıma giriyor ve Fenerbahçe’yi zorluyor.
Buna karşın çok koşan ve topa hakim olan Fenerbahçe gole de çok yaklaştı. Pelkas ve Szalai’nin peş peşe gelen şutları ve Thiam’ın kafa vuruşu Uğurcan’a takıldı. Uğurcan ikinci yarının başında Gökhan’ın kafa şutunu da çelmeyi başardı.
Trabzonspor ise Ekuban ve Nwakaeme gibi iki etkili kanat oyuncusu olmasına rağmen 3. bölgede baskı yaratamadı. Savunma güvenliğini elden bırakmayan Bordo-Mavililer hücumlarda çoğalamayınca Fenerbahçe’yi sıkıştıramadı. Trabzonspor ancak ikinci yarıda evsahibi olduğunu hatırladı ve oyunu Fenerbahçe yarı alanında oynamaya başladı.
Erol Bulut, Thiam- Valencia ve Mesut Özil- Samatta değişiklikleri ile golü düşündüğünü ve bir puana razı olmadığını net bir şekilde ortaya koydu. Bulut hemen ardından Mert Hakan- Ozan ve Samuel- Ferdi değişikliği ile sahaya taze güçlerini sürdü. Ve Ferdi’nin Serkan’dan kaptığı topu alıp süren Pelkas’ın uzaktan nefis şutu, Fenerbahçe’nin çok istediği golü getirdi.
Abdullah Avcı ise yorulan takımını değiştirmekte geç kalmıştı. Yusuf Sarı ve Yunus Mallı değişiklikleri geldiğinde Fenerbahçe, pozisyonu kısır maçta kritik virajı dönmüştü bile. Bordo-Mavililer’de kanatların yeterinde işlememesi, Bakasetas’ın bu kez kurtarıcı olarak sahne alamaması, topun kontrolünün Fenerbahçe’ye bırakılması ve kulübesinin de çok güçlü olmaması bu yenilginin sebeplerinden biriydi.
Sonuç olarak Fenerbahçe’de Erol Bulut bir “Dönüşte olacak mı?” maçından daha çıkmayı başardı. Erol hocanın bulutları deplasmanda yine yağmurunu bıraktı. Abdullah Avcı ile küllerinden doğan, biraz da Uğurcan’ın elleriyle serpilen Trabzonspor’un şampiyonluk hayalleri ise gelecek sezona kaldı.