Galatasaray 2. Başkanı Abdurrahim Albayrak, Diyanet TV’de katıldığı Ramazan programında çok konuşulacak açıklamalara imza attı.
Corona virüse yakalandığı dönemde yaşadıklarını anlatan Albayrak, kadınlara yönelik tartışma yaratan ifadeler kullandı. Sarı kırmızılı kulübün yöneticisi, “Şimdiki kadınlara bakıyorum, her gün kontrole gidiyorlar, bilmem kaç ay kala çalışma olmuyor, o günkü kadınlar hem çay topluyor, hem gidiyor doğum yapıyor, bebeği eline alıp geliyor, akşam eve gidiyoruz” ifadelerini kullandı.
İşte Albayrak’ın gündem yaratan açıklamaları:
“1963’lerde falan oruç tutmaya başladım. Bizim Rize’de ilkokula giderken bile oruç tutarsın. Hiç unutmuyorum, ufak çocuktum, İstanbul’dan bir taksi gelmişti, İstanbul plakalı ama bizim köylü biri. Sigara içerken görmüşler, herkes birbirine böyle bir şey nasıl olabilir diye koşuyordu. O gün akşama kadar insanlar bunu çevrelerine söylediler.”
“ŞİMDİKİ KADINLARA BAKIYORUM…”
“Annem o kadar çalışkan bir kadındı ki, bir Ramazan günü iftara doğru annemin de sepeti çok doluyordu, 70-80 kilo oluyordu ki çayı çok satalım. Annem ‘sen çayları sat geleceğim’ dedi. Annem gitti, çayları sattım, baktım annem geliyor, elinde bir bebek. ‘Anne bu ne?’ dedim, annem gitmiş, hamile haliyle beraber, 4-5 saat sonra doğum yapacak anneciğim doğum yaptı, bebeği verdiler kucağına, ‘al sana kız kardeş getirdim’ dedi. Şimdiki kadınlara bakıyorum, her gün kontrole gidiyorlar, bilmem kaç ay kala çalışma olmuyor, o günkü kadınlar hem çay topluyor, hem gidiyor doğum yapıyor, bebeği eline alıp geliyor. Yüce Allahım, ülkemiz nerelerden nerelere geldi, şükretmeyi bilmemiz lazım, Allah şükredenlerden eylesin bizi.”
“BÖYLE BİR AĞRI OLAMAZ”
“İlk Covid olduğumda kimse böyle bir şey bilmiyordu. Diz ağrılarım vardı, kramp giriyordu ayağıma, kramplar düzelmiyor falan, hastaneye gittim. Başkanımız Mustafa Cengiz geldi, bütün yönetim geldi. Bir ağrı çekiyorum, bir bağırıyorum, yer yerinden oynuyor, böyle bir ağrı olamaz. Bir şey yok diyip Parol verdiler, gittim. 2-3 gün sonra hanımda bir şey olmaya başladı, gidelim hastaneye dedi. Bir aldılar bizi, ciğerlerimizi kaplamış. Koydular bizi bir odaya, iki gün sabah öğle akşam Parol içirdiler. Şimdi herkes Allah’a şükretsin, hemşire, doktor bir düğmeye basıyor, 1. günden 7. güne kadar ne ilaç alacağınızı söylüyor.”