“Tak Bi Mavi Kravat” prostat kanseri için köprüyü maviye boyadı
Türk Tıbbi Onkoloji Derneğinin, ‘Tak Bi Mavi Kravat, Prostat Kanserine Dikkat!’ sloganıyla prostat kanserine dikkat çekmek için dört yıldır yürüttüğü kampanya, bu yıl yeşil sahalara inerken, iki yakayı birbirine bağlayan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü de mavi ile ışıklandırdı.
Ülkemizde ve dünyada erkeklerde en sık görülen kanser türleri arasında olan prostat kanserine karşı farkındalık yaratmayı hedefleyen “Tak Bi Mavi Kravat!” kampanyası devam ediyor. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD), Türkiye Spor Yazarları Derneğinin (TSYD) desteğiyle yeşil sahalara taşıdığı kampanyaya; geçtiğimiz hafta sonu oynanan Beşiktaş – Öznur Kablo Yeni Malatyaspor, Fenerbahçe – Demir Grup Sivassporve Göztepe – Medipol Başakşehir maçlarında sahaya asılan “Prostat kanserine dikkat! Kontrollerinizi aksatmayın!” pankartlarıyla başladı. Maçlarda mavi kravat takarak kampanyaya destek veren spor yazarları ve spor basını, sosyal medya paylaşımları ile prostat kanserine dikkat çekti.
FATİH SULTAN MEHMET KÖPRÜSÜ MAVİ RENK İLE IŞIKLANDIRILDI
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği olarak prostat kanserinde farkındalığı artırmak için yaptıkları çalışmalardan bahseden TTOD Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer ise bugüne kadar “Tak Bir Mavi Kravat” kampanyası kapsamında, İstanbul’da Galata Kulesi’ne, Ankara’da Tarihi Tren Garı’na, İzmir’de ise THK Paraşüt Kulesi’ne dev boyutlu mavi kravatlar taktıklarını belirterek, “Bu yıl da İstanbul’un iki yakasını birleştiren Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü, prostat kanserine dikkat çekmek için mavi renk ile ışıklandırdık” dedi.
40 YAŞ ÜSTÜ ERKEKLER DÜZENLİ OLARAK KONTROLLERİNİ YAPTIRMALI
Prostat kanserinin daha çok ileri yaşlardaki erkeklerde görüldüğünü belirten Prof. Dr. Dinçer, 40 yaş üstü erkekleri düzenli olarak kontrollerini yaptırmaya davet etti. Hastalığın belirti vermeden gelişebileceği gibi sık idrara çıkma, idrarda kan görülmesi, ileri safhalarda kemik ve sırt ağrıları, idrar kaçırma gibi belirtiler de gösterebileceğini hatırlatan Prof. Dr. Dinçer, “Hastalığın her aşamasında tedavi yöntemleri mevcut. Prostat kanserinin tedavisinde hastaya kemoterapi vermeden de uygulayabildiğimiz hormon baskılayıcı tedavi yöntemleri bulunuyor. Bunun dışında nükleer tıbbı da tedavide kullanabiliyoruz” dedi. Prof. Dr. Dinçer ayrıca prostat kanseri ile ilgili her yıl yeni ilaçlar geliştirildiğinin altını çizerken; erken teşhisin hayat kurtardığını, hastalığın her aşamasında tedavisinin mümkün olduğunu ve yeni ilaçların yaşam kalitesini yükselttiğini söyledi.
