Spor basınının usta ismi Fatih Kuşçu, Analiz gazetesindeki köşesinde Dünya Kupası’nı yazdı:
Yeşil top izi
Katar’da bile yapılsa dünya kupası, futbolun yüksek cazibesini sergilemeye devam ediyor. Ev sahipliğinin veriliş sürecinden harcanan paralara, insan hakları ihlallerinden gereksiz inşa edilen statlara, sorgulamalar bitmiyor.
Turnuva 8 statta yapılıyor.
Bir stat vardı, yenilendi; yedi yeni stat daha yapıldı.
Yüzlerce km yol yapıldı.
100 yeni otel yapıldı.
Yapıldı da yapıldı.
Peki tüm bunlar yapılırken, dünyanın “sıfır karbon” hedefi ne kadar gözetildi?
Verilen sözlere rağmen, beklentinin üç katı karbon emisyonu gerçekleştiği iddia ediliyor.
Konuk taraftarların büyük çoğunluğu Abu Dabi ve Dubai gibi yakın şehirlerde kalıyor, hava yoluyla, maçlara servis uçuşlarıyla gelen taraftar sayısının yaklaşık 1,2 milyona ulaşacağı öngörülüyor.
BBC’nin kıdemli muhabirlerinden Jocelyn Timperley, Katar’daki turnuvayı, çevre faktörleriyle incelediği müthiş bir dosya sundu. Röportajlar verilerle birleşince bakın ne mesajlar çıkıyor:
-Turnuvanın karbon ayak izinin söylendiği gibi üç kat değil sekiz kat daha yüksek olacağı…
-Bir analiz, yeni stadyumlara atfedilen karbon ayak izinin gerçekte yaklaşık sekiz kat daha yüksek olduğunu buldu.
-FİFA’nın karbon nötrlük iddialarını desteklemesiyle ilgili olarak birçok Avrupa ülkesinde bir dizi reklam şikayeti yapıldı, çok sayıda futbolcu FIFA’ya açık bir mektup göndererek iddiayı “çözmesini” istedi.
Son üç Dünya Kupasının her birinin 2,2 ila 2,8 milyon ton karbondioksit eşdeğeri (MT CO2e) ürettiği tahmin edilmektedir. Ancak bu turnuva farklı. Katar2022’nin 10 milyon ton CO2e üretebileceği hesaplandı. Bu rakam Belçika’nın yıllık tüketimine yakın bir miktar.
Dünya, emisyonların 2030’a kadar bir bütün olarak yarıya indirmeyi hedefliyor.
FIFA’nın da en azından 2030’a kadar emisyonlarını yarıya indirmesi gerektiğini savunuluyor.
Dünya Kupası’ndan kaynaklanan iki önemli çevresel etki alanı, ulaşım ve konaklama.
Hava yoluyla ulaşım inanılmaz derecede yoğun karbon salımı üretiyor. Her büyük uluslararası spor etkinliğinde aynı salım oluşuyor. Dahası yüzbinlerce taraftarı barındıracak ulaşım ağları ve oteller ile birlikte yeni stadyumlar inşa etmek, devasa enerji ve malzemenin karbon ayak izi var.
Yeni binalar, statların çevresel etkilerini azaltmak için yapılabilecekler var. Galatasaray’ın stadındaki örnek, güneş panelleri önemli bir karbon azaltıcı. Enerji tüketiminin tamamı yenilenebilir enerjiden gelmelidir” diyenler var. Ama aynı zamanda, örneğin stat ışıklandırmasındaki projektörler için LED’ler ve enerji açısından verimli cihazlar gibi düşük tüketimli cihazlar kullanarak süper verimli olmak gerekiyor.
Elektrikli otobüsler, elektrikli arabalar, kişisel hareket kabiliyetine sahip scooter’lar veya sadece yürümeye öncelik verilmesi, emisyonların düşürülmesine yardımcı olabilir.
İngiliz Sürdürülebilir Spor Derneği başkanı Russell Seymour, statlarda karbon azaltmanın birinci yolu, onları inşa etmemek diyor. Finallerde yer alan takım sayısını azaltmayı öneriyor.
Sport Positive zirvesinin kurucusu Claire Poole, maçların mevcut stadyumlar ve enerji tasarruflu altyapının yanı sıra ulaşım yollarıyla iyi bağlantılara sahip yerlerde de yapılabileceğini söylüyor.
————-
Çok stat değil hiç stat!
FIFA’nın Dünya Kupası için kalıcı bir sahası olabileceği bile öneriliyor.
Slogan şu: “En düşük karbonlu stadyum veya en çevreci stadyum, inşa edilmemiş stadyumdur.”
Uzun vadede dünya, alternatif yenilenebilir yakıtlar (hatta kısa mesafelerde elektrikli uçaklar) yoluyla havacılığın daha yaygın bir şekilde karbonsuzlaştırılmasını görebilir.
Ancak mevcut turnuva anlayışı, sürekli hareket eden takımlar ve taraftar seyahatlerini, turizm gelirleri açısından destekliyor.
Bir başka başlık da dengeleme.
Bir ülke, kuruluş veya kişinin yaydığı emisyonları azaltmak veya bazen absorbe etmek, harici bir projeye ödeme yapmak anlamına gelebilir. Ancak bazıları, çoğu durumda amaçlandığı gibi yürümüyor. Örneğin, bir ormanı ayakta tutmak veya bir yenilenebilir enerji santrali inşa etmek için yatırım yapmak gerekiyor. Çevreciler, dengelemelerin gerçekten ihtiyaç duyulandan farklı bir alana yönelip tehlikeli bir “dikkat dağıtma” işlevi görebileceğinden endişe duyuyorlar.
Green Sports Alliance’ın yönetici direktörü Roger McClendon, “Yeşil aklama konusunda dikkatli olmalı ve yaptığınız şeyi abartmamalısınız” diyor. Bu, örneğin emisyonların yalnızca %30’unun inandırıcı bir şekilde azaltıldığını veya başlangıçta dengelendiğini kabul etmek anlamına gelse bile, ilerleme konusunda şeffaf olmak anlamına geleceğini söylüyor.
Dünya Kupası’nın karbon ayak izini azaltması ne kadar önemli olsa da, büyük erişimi bir ay süren etkinliğin kendisinden çok daha geniş ve daha uzun süreli etkileri olabileceği hesaplanıyor.
Spor, küresel kültürde son derece önemli ve birçok yönden benzersiz bir yere sahiptir. Etkileşim ve iletişim gücü, sonraki adımlara yönelik potansiyel bir “oyun değiştirici” olarak görülüyor.
Ulaşım ve konaklama kadar tüketilen yiyecek de karbon salımında önemli etki yapıyor. Futbolcuların formalarından stadyumun etrafındaki pankartlara ve TV reklamlarına kadar her şeyin etkisi var. Bir spor etkinliğinin “karbon nötr” olduğunu duyup katılmakla havayolları ve fosil yakıt şirketlerinin forma reklamını görmek arasında büyük bir uyumsuzluk olduğunu vurgulanıyor.
——–
Özel jete binmeyin!
Gerçek ve inandırıcı iklim eylemini gözle görülür bir şekilde benimseyen ve destekleyen bir Dünya Kupası görülemiyor. FIFA, Katar’daki insan hakları konularını tartışmak yerine “futbola odaklanın” talebinde bulunduğunda, bu yüzden tepki görüyordu. FIFA, 200 spor organizasyonu ile birlikte BM’nin İklim İçin Spor Eylem Çerçevesi’ne imza attığı için, atılan her adımda sorumlu tutuluyor. Ayrıca, çevreden sosyal alana etki gücü çok yüksek. Futbolcular rol modeller, yüz milyonlarca insana ilham veriyorlar. Yaşananların da zincirleme etkileri oluyor.
Bu nedenle, gerçekten yeşil bir Dünya Kupası, için, FIFA gibi, ev sahibi ülke gibi, futbolcuların da örnek olması gerekiyor. Özel jet kullanmamak, lüks tüketim içinde, abartılı konuk partilerinde görünmemek gibi…