Galatasaray, Sivasspor’u deplasmanda 2-1 yenerek üst üste 5. galibiyetini aldı ve zirvedeki yerini korudu. Bülent Tuncay maçı Karar için yorumladı:
Anlayan var mı?
Galatasaray’ın maçın geneline hakim olamadığı, sert düşüş yaşadığı bir maçı daha geride bıraktık. Geçen hafta İstanbulspor karşısında kolay maçı zora sokan ve üç puanı biraz da şansının yardımı ile alan Galatasaray, Sivas deplasmanında da benzer bir tempo sorununu yaşadı.
Teknik takımları zora sokacak ağır bir zemin olmasına karşın Galatasaray ilk yarının kontrolünü elinde tutan takımdı. Berkan’la başlayan, Boey’in son çizgiye inmesi ile gelişen atakta Mertens’in golü usta işi bir vuruştu. İlk yarıda maçı koparacak pozisyonda Gomis’in yine topu kalecinin üzerine vurması ise Sivasspor’u devre arasına umutlu gönderdi.
İkinci yarıda ise roller değişmişti. Dirençli bir takım olan Sivasspor oyunun kontrolünü ele geçirdi ve Galatasaray’ı kilitledi. Sarı- Kırmızılı takımın yarı alanında geçen bu devrede gol “Ben geliyorum” diyordu. Nitekim Ulvestad, kalabalık Galatasaray savunmasını aşmayı başardı ama hakem Erkan Özdamar’ı ve VAR hakemlerini aşamadı. İptal edilen golü defalarca izlememe rağmen iptal gerekçesini bir türlü anlayamadım. Keşke hakemlerin konuşma yasağı olmasa da Erkan Özdamar iptal gerekçesini bize anlatsaydı, biz de anlayabilseydik. Galatasaray, bu karambole giden gole rağmen kendine gelemiyor, oyuna ağırlığını koyamıyordu. Erdoğan Yeşilyurt bu tutuk oyunun faturasını keserek skoru eşitledi.
Torreira’nın yokluğunda Oliveria’da performans düşüklüğü yaşanıyor, Gomis ağır kalıyor, Rachica ve Kerem skora katkı sağlayacak patlamayı yapamıyordu. Galatasaray ikinci yarıda kontak kapamış gibiydi. Okan Buruk doğru oyuncu değişiklikleri takıma gençlik aşısı yaptı, önce Barış Alper ve Mitsjö’yü, ardından da Yusuf Demir, Seferoviç, Dubois hamlelerini yaptı. Takımın yarısı değiştikten sonra Galatasaray’ın oyunu da değişti, maçın kontrolü Sarı- Kırmızılı takıma geçti. Abdülkerim’in; Erhan Önal’ı, Popescu’yu anımsatan geriden oyun kuruculuğu ise galibiyet golünü getirdi. Golde Abdülkerim’in rakip savunmanın arkasına indirdiği top kadar, Barış Alper’in koşusu, topu kontrolü ve gol vuruşu da beceri işiydi. Galatasaray bu golle hem maçı, hem de Barış Alper’i kazandı.
Okan Buruk, İstanbulspor maçında yaşanan sert düşüşü ve oyundan kopuşu önleyememişti, bu kez çözüm üretti ama oyun içindeki iniş-çıkışlara daha net çözümler bulması gerekiyor. Tabii MHK’nın da hakem performanslarına istikrar getirmesi gerekiyor yoksa ligin geri kalan bölümünde oyunun kendisinden çok hakemleri konuşmaya devam ederiz.