Hayallerinde engel tanımadı, dünyadaki iki ralli pilotundan biri olmayı başardı

Yüksekten düşme sonucu 16 yaşındayken boynu kırılan Kübra Denizci, tekerlekli sandalyede sürdürmek zorunda kaldığı hayatında, hiçbir “engele” teslim olmadı. Açık Öğretim lisesi okudu, iki üniversite bitirdi, ehliyet aldı ve yıllarca fizik tedavi gördü. 2 yıl önce motor sporlarında ralli pilotu olmayı kafasına koydu ve aylar sonra bu hayaline kavuştu. Motor sporlarında engelli engelsiz, herkesin aynı kategoride yarıştığını vurgulayan Denizci, Türkiye’de yarışan ilk engelli kadın pilot oldu. Dünyada da omurilik yaralanması sonrası ralli yapabilen iki kadın pilottan biri olan Denizci’nin bu başarısı, Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu (FIA) tarafından tüm dünyaya duyuruldu.

En büyük hayali olan motor sporlarında başarılı olabilmek için dik oturabilmesi, el ve kol kaslarını güçlü tutması gerekiyordu. Romatem Bursa Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde aylarca robotik fizik tedavi, ergoterapi, havuz terapisi ve çeşitli egzersizler alarak, zorlu pilotluk sürecine hazırlandı. Motor sporları için sıkı bir sürücü eğitiminden geçti; takımı, ona özel ralli otomobilini tasarlayıp modifiye edebilmek için aylarca uğraştı. Denizci, sonunda ilk yarışına çıktı ve Türkiye’deki ilk engelli kadın ralli pilotu olarak adını motor sporları tarihine yazdırdı.  Ralli pistlerinde tanıştığı erkek arkadaşı Ahmet Keskin ise önceki gün gerçekleştirilen 47’nci Yeşil Bursa Rallisi’nin açılış seremonisinde, ona sürpriz bir evlenme teklifi yaparak mutlu anlar yaşattı.

“KÜBRA, BÜTÜN ENGELLİLER İÇİN UMUT IŞIĞI” 

Onun ralli pilotu olma hayaline kavuşmasındaki en büyük payın, 19 yıl boyunca hiç aksatmadığı fizik tedavi süreci olduğunu vurgulayan Romatem Bursa Hastanesi’ndeki doktoru Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Esin Selimoğlu, Denizci’nin hastanedeki tedavisine her zaman kendi arabasıyla ve refakatçisi olmadan geldiğini anlatarak şu bilgileri verdi: “Kübra, yüksekten düşme sonucunda bizim tetrapleji dediğimiz, kol ve bacakların hareket edememesi ile seyreden bir tablo nedeniyle takip ettiğimiz bir hastamız.

6

Bolca fizyoterapi eğitimi, robotik rehabilitasyon, havuz eğitimleri ve ergoterapi alıyor. Kübra’nın bir özelliği de omuriliği kısmi yaralanması nedeniyle üst ekstremitesi dediğimiz el ve kollarında çok fazla his kaybı olmamasıydı. Omurganın C-7 seviyesinde yaralanıp da bu hale gelebilmiş nadir hastalardan aslında. Tekerlekli sandalyeye bağımlı ancak robota bağladığımızda hiçbir uzvunda ya da ekleminde bir kontraktür (sertleşme), zorlanması yok. Bütün egzersizleri rahatlıkla alabiliyor. Bu şekilde yaşamayı kabullenmiş bir birey artık. Ama bu haliyle yapabileceği bütün sınırlarını zorluyor. Bence bütün engelliler için gerçekten bir umut ışığı. Hepimiz engelli olabiliriz ama insanın hayallerini gerçekleştirmesi için her zaman dört uzvuna da ihtiyaç yok. Burada önemli olan, bu bireylerde fizik tedavi rehabilitasyon sürecinin hiçbir zaman bırakılmaması ve ömür boyu süreklilik arz etmesi.”

Önceki İçerikSerhat Ulueren: Güntekin Onay bir gün geldi, “Hepinizi zengin yapacağım o… çocukları” dedi
Sonraki İçerikLa Liga ırkçılığın gölgesi altında! Ancelotti, Vinicius’a ”Maymun” diye tezahürat yapılmasına isyan etti

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz