1993 yılından beri Beşiktaş Kulübü’nde görev yapan futbol A takımı malzeme sorumlusu Erdal Erdem son dönemlerde sosyal sorumluluk projeleri ile bir hayli gündeme geliyor. Erdal Erdem, her Pazartesi 12:00-14:00 arası dinleyenleriyle Radyo Gol’de Baba Yapı sponsorluğunda buluşan “Alper Üstündağ ile Kazan Kaynıyor” programına katılarak sorulan soruları içtenlikle yanıtladı…
“SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ DENİNCE AKLA GELMEK GÜZEL”
Dönemin teknik direktörü Slaven Bilic hocamız ile girdiğim “42km’lik Avrasya Maratonu’nu koşarsın koşamazsın” iddiası sonrası, Uluslararası koşan bir maratoncu haline geldim ve sosyal sorumluluk projelerinin aranan ismi oldum. Sosyal farkındalık için ülkemin dışında dünyanın bir çok yerinde koştum koşmaya da devam ediyorum. İnsanlara dokunmak, onları değerli hissettirmek içime baharlar getiriyor.Bu anlamda onlar güldükçe koşma motivasyonum daha da artıyor. Zaten beni görenlerin koşmamı istemesi beni projelere daha fazla tutunduruyor…
“HAYAL DEĞİL,ERDAL ERDEM
BİR GÜN SPOR BAKANI OLACAK”
Bundan 7 sene önce yine size verdiğim gazete röportajımda ilk kez Spor Bakanı olma istediğimden bahsetmiştim. Bugün yine net şekilde söylemeliyim ki; sporun içinden gelen biri olarak,ülkemde bir gün Spor Bakanı olma hayalimi gerçekleştireceğime inanıyorum…
“SPOR BAKANI OLDUĞUMDA…”
Kanayan yara haline gelen ve aynı yerde sayıklayan alt yapılarımızı ayağa kaldırmamız gerekiyor. Futbolumuza Ajax modelini uygulamak bu kadar zor değil.Kitap rafta durur ama tozlanmayı istemez. Yani, açılıp okunsa tekrarlansa sporun önündeki engeller kalkacak. Spor da başarıları yeniden yakalamanın formülü okullara spor ruhunu kazandırmadan geçiyor,okullararası turnuvaları yine arttırmalı,sokak sporları için alanlar oluşturulmalı. Spor’a el değmesi şart;yapılacak çok iş var güç lazım, yetki lazım,fikirlere açık olmak lazım!
“A LİSANS TEKNİK DİREKTÖRLÜK DİPLOMASINA SAHİBİM”
Tabi doğuştan Beşiktaşlı biri olarak BEŞİKTAŞ kulübünden içeri girmemi sağlayan Sinan Engin ağabeyime minnettarım. Malzemecilikte en alttan başlayıp en üste kadar tırmanmayı başardım. Ama bunu başarırken futbolu çok sevdiğim için başka neler yapabilirimin peşinden koştum.3 üniversite okuyup bitirdim,Antrenörlük diplomasında A’ya kadar geldim. Tabi bu arada çalıştırdığım amatör takımlarındaki yanısıra BJK Bedensel Engelli futbol takımı ile Feriköy bedensel futbol takımını Türkiye şampiyonu yaptım. Bu başarılar ayrı bir gurur bana…
“HER BİR TEKNİK ADAM,FARKLI TECRÜBELER KAZANDIRDI”
30 yılda hem yabancı hem Türk bir çok başarılı teknik adamla çalışmak beni fazlasıyla olgunlaştırdı. Del Bosque,Daum,Feldkamp,Lucescu,
Toshack,Tigana,Bilic,Mustafa Denizli,Rıza Çalımbay, Ertuğrul Sağlam,Sergen Yalçın, Şenol Güneş vs. Hocalığım adına her birinden ayrı ayrı şeyler öğrendim.Birinin kalbini,birinin sevgisini,birinin tekniğini,birinin mütevazılığını vs. aldım birleştirdim ve kendime başarı formülünü oluşturdum,istersem onu da başaracağıma inancım tam. Ayrıca; hem hırslı yapım hem de tip olarak efsane oyuncu Zidane’ye benzettikleri için, beni takımda hala “ZİZU” diye çağırıyorlar…