Beşiktaş’ın Konyaspor’u 2-0 yendiği maç sonrası, takımın futboluna ve seyircinin futbolcuları yuhalamasına yönelik eleştiriler vardı. Spor yazarlarının değerlendirmeleri şöyleydi:
Erman Toroğlu: “Aboubakar oyuna girerken ıslıklandı. Ben Beşiktaş taraftarının yerinde olsam bu konuda fazla ısrar etmem. İkinci kez alınması yanlıştı ama madem alındı, malı murdar etmeyeceksin. Parlatıp satacaksın. Biraz tepki tamam ama devamı yanlış olur.”
Ali Gültiken: “Her maç Beşiktaş kazanmak bir yana Semih’ten gelecek gollerin heyecanını yaşıyor. Semih bu beklentiye Konyaspor karşısında yine cevap verdi. Hem kendi gelişiyor hem de çevresini geliştiriyor. Rashica ve Cenk Tosun’un da oyuna katılımıyla Beşiktaş maçı istediği gibi çözdü. Siyah-beyazlılar, sadece Semih’in arzusu ve isteğiyle değil, diğer oyuncuların da katkılarıyla ‘bu takım olacak’ duygusunu taraftarına gösterdi.”
Uğur Meleke: “Süper Lig’de son 36 günde Beşiktaş formasıyla gol atan yalnızca iki futbolcu var, Semih ve Cenk. Galatasaray’da aynı dönemde tam 8 farklı oyuncu skor yapmış mesela… Beşiktaş, Fernando Santos yönetiminde Süper Lig’de 7 maça çıktı, bu yedi müsabakanın ilk devrelerinde toplam 1 gol attı (Semih, Trabzonspor’a). Birilerinin Fernando Santos’a şunu anımsatması mı lazım acaba: 1980’lerin sonunda tüm ligler 3 puanlı sisteme geçti. Beraberlik artık galibiyetin yarısı ederinde değil. Bu sistemde bütün maçları 0-0 bitirirseniz küme düşersiniz!”
Oktay Derelioğlu: “Muçi, Al- Musrati gibi yenilerin zamana ihtiyacı var. Rashica‘yı asisti dışında beğenmedim. Cenk de gol attı ama daha fazla oyuna ağırlığını koymak zorunda. Sonuç olarak Beşiktaş, dün bireysel performanslarla Konya maçında 3 puanı elde etti. Kartal, oyun olarak tatmin etmedi.”
Turgay Demir: “Beş oyuncu Samet Aybaba ve Feyyaz Uçar tarafından kadro dışı bırakıldıkları zaman, “Bu karar en sonunda pişmanlık yaratır” demiştim. Manzara ortada, Ghezzal’dan sonra dün Aboubakar da forma giydi son bölümde. Demek ki neymiş; burası Beşiktaşmış, burada aklına her eseni yaparsan sonra geri vites yapmak zorunda kalabilirsin… Nokta!”
Bilal Meşe: “Beşiktaş, sıkıntılı bir süreçten geçiyor; yeni bir hoca, yeni yüzlere zaman gerek ama lig bitecek neredeyse! Zirve treni çooktaannn kaçmış, geriye lig üçüncülüğü ve Türkiye Kupası kaldı. Zor ama imkansız değil…”
Bülent Tuncay: “Kimse bizim stadımızda bizden fazla koşamaz, kimse bizim stadımızda bizden fazla savaşamaz…’ Bu sözler Beşiktaş’ın yeni teknik direktörü Fernando Santos’un Tüpraş Stadı’ndaki ilk galibiyetinden sonra sarf ettiği cümlelerdi. Siyah-beyazlı taraftarlar mücadeleyi yansıtan bu sözlerden hemen etkilenmişti. Ancak anlaşılan o ki bu sükseli sözler futbolculara fazla tesir etmemiş. Dün ilk yarıda Tüpraş Stadı’nda Beşiktaş’tan daha fazla koşan ve Beşiktaş’tan daha fazla savaşan bir rakip vardı. Ve de bu mücadeleye karşılık veremeyen ve kendi evinde topu kontrol edemeyen bir Beşiktaş…”