Süper Lig’in 29. Hafta açılış maçında Galatasaray, Çaykur Rizespor’u 6-2 yendi. Spor yazarları maçı yorumladı:
Uğur Meleke: “Kerem Demirbay, Türk futbol kamuoyunun iştahla öveceği türden bir orta saha tipi değil. Gösterişten uzak. Toplu oyun kadar topsuz oyunun da ustası. Oyunu izlerseniz, Kerem’i göremeyebilirsiniz. Ama Kerem Demirbay’ı izlerseniz, oyunu anlarsınız. Geçtiğimiz hafta derbi yazısında onun Beşiktaş orta sahasına karşı nasıl fark yarattığını ifade etmeye çalışmıştım. Beş gün geçti, o sükseli performansının üstüne goller ekledi Kerem. Onun stilini İlkay Gündoğan’a benzetiyorum. Sadelikte usta her ikisi de.”
Erman Toroğlu: “Galatasaray oturmuş bir takım, bu senenin takımı değil. Geçen sene kurulan bir takım. Başta Zaha, Ziyech ve Ndombele olmak üzere aslında bu sezon alınanlar da geçen seneki futbolculara gerekli yardımı göstermediler. Zaten çoğu da oynamıyor. İstanbul’da Galatasaray ve Fenerbahçe’den puan alacaksan kontrollü defans yapacaksın, çok geriye gömülmeyeceksin, orta sahayı kalabalık tutup enerjini çabuk yapacağın kontrataklara harcayacaksın. Yani az gol yiyeceksin. Yakalayınca gol atmaya bakacaksın. Rize gibi oynarsan sonun dün geceki gibi oluyor.”
Engin Verel: “Galatasaray için zor görünen bir maç gibi duruyordu. Ama bu kadar ustan varsa, zoru kolaya çevirirsin. Bu kadar da yürekten isteyen ve çaba gösteren oyuncuların varsa vurduğun gol olur. “
Ömer Üründül: “Galatasaray’da Mertens vasattı. Kerem Aktürkoğlu etkisizdi. Zaha bildiğiniz gibi fizik açıdan yetersizdi. İcardi yürüyerek oynadı ama Rizespor bu duran santrfora bile gol attırdı. İşte ligimizin hali. G.Saray’ın dün rahat kazanmasında en büyük pay sahibi 7 kişiydi. Geri 4’lü bunların içinde. Nerede görev verilirse aksatmadan işini yapan Berkan Kutlu, Torreira ve Demirbay. Yaptığı büyük taktik hatayla da İlhan Palut bu maçtan ders almalı.”
Levent Tüzemen: “Sahada mücadele eden kadronun çoğu şampiyonluk yaşamış oyunculardı. Yani Okan hoca final haftalarına girilirken bu havayı koklamış oyuncuları tecrübeyi, uyumu ve kaliteyi sahaya sürdü.”
Ahmet Çakar: “Haftalardır suskun olan Icardi, Galatasaray penaltı kazandığında topu Kerem Demirbay’a verdi. Bu olgunluk, bu alçak gönüllülük kolay bir şey değil. Son dakikalarda da tabii Allah Icardi’nin gönlüne göre verdi, o da golünü yaptı.”
Mehmet Özdilek: “Galatasaray artık son düzlüğe girdi. 6 maçı İstanbul’da ve ben Kasımpaşa ve Pendikspor bunları deplasman olarak saymıyorum. 5 puanla rakibine adeta gözdağı verdi. Bu moralle oyunu bitirdi.”
Rıdvan Dilmen: “Kerem Demirbay’ın bu sezon Galatasaray’ın transfer ettiği en iyi iki oyuncudan birisi olarak görüyorum.”
Bülent Tuncay: Galatasaray’ın en zor anlarda, sakatların sağlamlarla yarıştığı zamanlarda bile ayakla kalmasının sırrı ise 5. golü getiren penaltıda saklıydı. Mertens’e yapılan faulle kazanılan penaltıda topu İcardi almış ama durdu ve atışı Kerem Demirbay’ın kullanmasını istedi. Bir santrfor hayatında 8-10 kez üçleme yapabilir, hatta daha fazla; ama bir ön liberonun bir maçta çift gol atması bile çok enderdir. Kerem Demirbay’a daha önce yaşamadığı, muhtemelen kalan futbol hayatında da yaşamayacağı bir mutluluğu yaşamasına izin verdi. Kerem Demirbay da golü atar atmaz minnetle pembe saçlı, mütevazi santrfora koştu. İşte Galatasaray’ın başarısının büyük sırrı bu; arkadaşlık, dayanışma, paylaşma. İcardi gibi bir dünya yıldızı, golsüz geçen haftalarına rağmen atışı arkadaşına bırakıyor. İşte takım olmanın, başarının perde arkasında bu vardı.