Futbolmedya yazarı Recep Güngör, Çekya- Türkiye maçını ve EURO 2024’ü yorumladı:
Bir başkadır benim memleketim
EURO 20242’te tarihi bir gece yaşadık. Gürcistan’ın Portekiz karşısında ilk dakikalarda öne geçmesi bizi de maç içersinde çok gerdi. Çekya’nın 20. dakika itibariyle 10 kişi kalması işimize gelmiş olabilir ama diğer maçtaki skor bizi maç boyu tedirgin etti. Hakan Çalhanoğlu’nun harika golüyle 1-0 öne geçince rahatladık fakat Mert Günok’a yapılan net faule rağmen hakemin orta sahayı göstermesi ile maç 1-1 oldu. O dakikadan sonra bir gol yememiz bizi eve yollardı, neyse ki Montella’nın yerinde müdahaleleri ve defans yapamıyor denen milli takımımızın sağlam durması, istediğimiz sonucu almamızı sağladı.
Gürcistan’ın Portekiz’i yenmesi gecenin sürpriziydi, hatta bırakın geceyi turnuvanın sürpriziydi. O skor, yenilsek bile 3. olur çıkarız dediğimiz gecede korkulu anlar yaşamamıza sebep oldu. Genel olarak maç bizim kontrolümüzde geçti. Zaman zaman karşılık vermeye çalışan Çekya bir kaç net pozisyon buldu ama Mert Günok soğukkanlılıkla bu tehlikeleri savuşturdu.
Şimdi rakip Avusturya ve onlarla görülmesi gereken bir hesabımız var. 2 Ay önce oynadığımız hazırlık maçında 6-1 gibi farklı bir skorla yenilmiştik artık o skorun bir hazırlık maçı skoru olduğunu gerçeğin öyle olmadığını göstermeliyiz.
Uluslararası turnuvalarda ilk hedef orada olabilmektir, ikinci hedef gruptan çıkmaktır ve biz bu ikisini de başardık. Bundan sonra geriye 16 takım kaldı ve onlar Avrupa’nın en iyileri… Ne yaparız nasıl sonuçlar alırız bilemeyiz ama buraya gelene kadar başarılı sonuçlar alan millilerimizi tebrik ediyorum.
Mert Günok golde kendisine faul yapıldı kabul ama garanti oynayıp topu yumruklamalıydı. Barış Alper ikinci yarı daha etkili ve boş alan buldukça öne çıktı… Attığımız golde büyük katkısı vardı. Ferdi her zamanki gibi şık ve kaliteli oynadı. Fenerbahçe’nin yedek sağ beki Mert Müldür maç boyu hatasızdı ve sahada güven verdi. Samet-Merih ikilisi hava toplarında etkili olan Çekya forvetlerini durdurmayı başardı ve alkışı hakettiler. Hakan Çalhanoğlu attığı gol özelinde söylemek istediğim o vuruşu başkası yapamazdı, klas ve köşeye garanti bir vuruştu helal olsun… Arda Güler bir iki pozisyon buldu ama gününde değildi. İsmail Yüksek’in milli takımdaki yeri her zaman garanti. Kendisini kesinlikle kaptırdığı toplar konusunda geliştirmeli oynadığı pozisyon itibariyle basit ve garanti oynaması şart… Bunu aşabilirse dünya çapında önemli bir oyuncu olacaktır.
Sonuç olarak takımımızda eleştirilecek biri yok. Zor bir gecenin mutluluğunu yaşıyoruz. Artık rakip Avusturya ve turnuvanın flaş takımlarından biri. Zor bir gruptan lider çıktılar bunu bilerek ve ona göre hazırlanmalıyız…
Yolunuz açık olsun…
Milli takım seviyesi başka bir seviye. Bazı oyuncular bu seviyeler için kesinlikle uygun değil. Maalesef bizler milli takım seviyesinde inanılmaz bir kuküpçülük yapıyoruz. Milli takımın başına geçen hiç bir hoca rahat çalışamıyor. Hangi takımın kendi takımında başarılı oyuncusunu kadroya almasa linç ediyoruz. Bu hastalıktan kurtulabilsek takımların başındaki adamları futbolcu seçimlerinde rahat bırakabilsek koskoca ülkeden, gurbetçilerden ve Anadolu’dan muhteşem oyuncular çıkacak. Belki devamlılık büyük başarıları da getirecek ama milli takımın başına geçen teknik direktörleri hiç rahat bırakmıyoruz.
Hakan Çalhanoğlu hiçbir zaman milli takım oyuncusu olamadı. İnter’de harikalar yaratabilmiş olabilir ama ben Milli takımda vasatı geçtiğini düşünmüyorum.
İlk yarıda sahada sivrilen oyuncumuz İsmail Yüksek’ti. Sahanın her yerinde o vardı. Hele ilk 45 dakikanın kendi ceza sahası önünden koşup rakip kaleciye pres yapması muhteşemdi. Bu örnekten de çıkaracağımız gibi milli takım seviyesi budur. Yeri gelir ciğerini verirsin…
