Recep Güngör, Fenerbahçe- Galatasaray derbisini yazdı:
Bu derenin altından daha çok sular akar…
Son yıllardaki en keyifli derbi maçını izledik. Fenerbahçe toplam 24 şut, Galatasaray 13 şut çekti. Bunların isabet oranı 10/6. İki takımda golü düşünerek futbol adına keyifli bir gece yaşattılar. Geçen yıl yine burada oynanan derbiyi düşündüğümüzde, kalelere isabetli şut yoktu. O yüzde bu geceki ortaya konan performans taraftar adına büyük kazanım.
Elbet her maçın bir galibi vardır. Gecenin kazananı bulduğu pozisyonları değerlendirmeyi başaran Galatasaray oldu.
Sancılı bir transfer sezonu geçiren sarı kırmızılar, gerek fırsat transferleriyle gerek diğer yaptığı hamlelerle oldukçu başarılı transfer adımları attı. Taraftarların ve medyanın ağır eleştirilerine maruz kalan Galatasaray yönetimi bu galibiyet ve arada oluşan 5 puan farkla rahat bir nefes aldı.
Maça iki takımda beklenen 11’leriyle başladı. Fenerbahçe saha avantajıyla coşkulu başlamak istedi ama Okan Buruk dersini iyi çalışmıştı. Orta sahada G.Sara-Mertens-Yunus üçlüsü etkili bir pas trafiği oluşturdu. Bunlara ileride sürekli hareket eden Barış Alper ve Osimhen de ayak uydurunca ataklarda daha organize gözüken taraf Galatasaray oldu. Rakibinin orta sahası karşısında İsmail-Fred-Szymanski üçlüsü daha zayıf kaldı. Maçın başlarında Dzeko’nun ortaya çıkardığı topa Sazmanski daha düzgün vurabilse maçın senaryosu daha farklı olabilirdi. Böylesine dengeli giden maçlarda küçük farklar sonucu belirliyor. Torreira’nın cılız vuruşunu, Livakoviç’in basit bir şekilde yemesi maçın gidişatını daha o dakikalarda belirlemiş oldu.
Fenerbahçe kendi sahasında bir derbi kaybetti. Elbet bu maçta tarihteki yerini aldı. Mourinho ise asıl sınavını bundan sonra verecek. Derbi mağlubiyeti sarı lacivertli camiada derin yaralar açar. Taraftarıyla, medyasıyla acımasız eleştiriler olacaktır. Takımı zinde tutup bir sonraki maça toparlamak onun görevi. Her teknik direktör maç kaybedebilir hatta derbileri de kaybedebilir ama bu uzun maratonda takımı bir arada tutarak geliştirmek ve yarışın içerisinde kalmak teknik direktör becerisine bağlıdır.
Genel olarak bakıldığında Okan Buruk doğru 11’ini bulmuş gibi gözüküyor. Yeni transferlerin oyuna katkıları geçen yıldan daha yüksek. Yeni transfer sayabileceğimiz Yunus Akgün, Kerem Aktürkoğlu’nu aratmayacak kalitede futbol oynuyor. Milli takımdaki yerini hızlıca geri alacaktır. Teknik direktör Montella’nın da ona olan ilgisini zaten biliyoruz.
Fenerbahçe daha doğru 11’i bulabilmiş değil. Tadiç sağda, geçen yıl sol kanatta oynadığı kadar verimli değil. Mourinho’nun bu konuda ısrar etmemesi gerekiyor. İrfan Can bu anlamda daha faydalı olabilir ve şansı hakediyor. Amrabat kaliteli bir oyuncu ve birçok pozisyonda yararlanılabilecek oyuncu olduğunu gösterdi. Gerçi derbide forveti ikilemek için stopere çekilmesine pek anlam veremedim ama o görevi de gayet başarılı bir şekilde yaptı.
Sonuçta Galatasaray 3 puanı alan taraf ve keyifli bir maç sonunda 6. hafta itibariyle rakibi ile arasındaki puan farkını 5’e çıkardı. Fenerbahçe’de 32 maç sonra aldığı bu yenilgiye rağmen yarışı bırakmaz. Beşiktaş’ın da yarışın içerisinde olduğunu düşünürsek bu derenin altından daha çok sular akar…