Recep Güngör, Antalyaspor- Fenerbahçe maçını yorumladı:
Maçlar kazanıldığı sürece sorun yok!
Antalya karşısında da görüldü ki, Fenerbahçeli taraftarların anlaması gereken bir gerçek var. Jose Mourinho taraftarlara şov ve baskılı bir futbol vadetmiyor. O maçlarını kazanmak ve sezon sonu kupa vadediyor. Bunu hafta içi ‘Eylül ayında kupa verilmiyor’ diyerek de vurgulamıştı.
Mourinho’nun Antalyaspor karşısında yine kritik bir kadro tercihi vardı. Orta saha Amrabat ve İsmail Yüksek ikilisinden oluştu. Bu ikili ilk 45 dakikada Fred’siz olmayacağını bir kez daha herkese gösterdi. Fred oyunu çok yönlü oynayabilen bir oyuncu. O sahadayken takım organizasyonları ve defans kurgusu bambaşka bir anlam kazanıyor. Zor maçların Amrabat-Fred ikilisi ile yürüyeceği kesin gibi… İsmail Yüksek’in, defansif anlamda tamam ama ofansif anlamda ekstra çalışmalar yaparak kendisini geliştirmesi şart. Yoksa önce Fenerbahçe’deki daha sonra milli takımdaki formasını kaybeder.
Szymanski’nin maçın hemen başındaki kaçırdığı gol tamamen onun şansızlığı. Çok çalışıyor her alanda var ama maalesef bu yıl sadece 1 gol atabildi. Futbolda gol atamazsan kötü topçusun algısı bizde zirve yapar. İsmail Yüksek ile birlikte Szymanski’nin da bir an önce kendini toparlaması gerekiyor.
Fenerbahçe sezon başından beri topla oynama oranlarında genel olarak geride kalıyor. Bu Mourinho’nun enerjisini daha verimli kullanma anlamında bir oyun öngörüsü. Bunu 3 hafta önce Alanyaspor maçınının bitiminde, ilk yarıdaki baskıyı ikinci yapamamalarını ‘Enerjimiz bitti’ diyerek yorumlamıştı. Enerjilerini maç boyu dengeli kullanmak istiyor bu da genel olarak Fenerbahçe’nin topla oynama oranlarını aşağı çekiyor.
İkinci yarıda Kostiç’i görme şansı yakaladık. 2-0’ı getiren gol direk Kostiç’e yazar. Kendini ofsayttan koruması ve yaptığı etkili orta tecrübesine yakışır nitelikteydi. Maximen kaliteli ve hızlı bir oyuncu ama sarı lacivertli takımın ihtiyacı Kostiç gibi faydadı biri… Formayı Maximen’den alması kesin gibi.
Sonuç olarak Fenerbahçe maçın tamamını kontrol etmedi ama ayakları yere basan rakibe rahat şut şansı vermeyen bir futbol oynuyor. Bunu gösteren en net istatistik Antalyaspor’un kaleyi bulan şutunun sıfır olması. Mourinho maçları kazandığı sürece sorun yok ama herhangi bir puan kaybında başı çok ağrır.
Hakem Cihan Aydın’ın, Dzeko’ya yapılan hamleye penaltı vermemesi ve VAR’daki Alper Çetin’in de devreye girmemesi tam bir komedi. Bir penaltı daha ne kadar net olabilir hayret bir durum. Sahadaki hakem yönetiminin ve saha dışındaki VAR ekibinin kalitesizliği Mourinho’yu da çıldırttı. Hakemleri protesto için elindeki bilgisayarı kameramanın önüne koyması, yarış kızıştıkça Portekizli hocanın da ilginç protestolarını beraberinde getireceğinin garantisi…