Recep Güngör, Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi’nde Slavia Prag’ı 2-1 yendiği maçı Futbolmedya.com için yorumladı:

Gecenin rengi sarı lacivert…

Demek ki neymiş lise talebeleri o kadar da küçümsenecek bir takım değilmiş. 2 hafta önce Fenerbahçe’yi mağlup eden lise öğrencileri yaşlarındaki AZ Alkmaar, dün gece de Galatasaray ile karşı karşıya geldi. Maçın 2. dakikasında öne geçen Hollanda temsilcisi maçın ilk yarısında attıkları golün dışında, sarı kırmızılılara karşı net pozisyonlar buldu. İkinci yarıda Nelsson-Metehan Baltacı değişikliği yapan Okan Buruk, Davinson Sanchez’i de defansın ortasına çekti. Sanchez ikinci yarı defansın göbeğinde harika oynayarak, AZ Alkmaar’a gol şansı tanımadı. Galatasaray rakip sahada yarattığı tehlikeli ataklarda, sadece içeri doldurulan toplarda, Osimhen’in bireysel yeteneği ile etkili olabildi. AZ Alkmaar’ın hücuma çıkışı ve geçiş oyununu alıp ülkemizde ders olarak işlenmeli. Yaş ortalaması lise seviyesinde olan bir takıma iki büyük takımızın da birer hafta ile üstünlük kuramaması ligimiz adına utanç verici. Geceden 1 puan ile ayrılan sarı kırmızılı takım 5. maçlar sonucunda yenilgisiz, 3 galibiyet ve 2 beraberlik aldı ve 11 puan ile 4. sırada…
Fenerbahçe’ye gelince o da Galatasaray gibi daha maçın başında 7. dakikada golü yedi. Bu gole 35. dakikada Dzeko’nun muhteşem füzesi ile karşılık verdi. İlk yarıda istekli ve güçlü kalan Slavia Prag takımıydı. İkinci yarıda daha etkili olan ve oyunu kontrol eden takım Fenerbahçe oldu. Saint Maximin kendi karakterine uygun birçok fırsat yakaladı ama pozisyonları o kadar kolay harcadı ki, sarı lacivertlilerin kadrosundaki en faydasız oyuncular sıralamasında birinci sırayı alır. Jose Mourinho’nun biran önce Tadiç’i sol kanada yerleştirerek, İrfan Can’dan daha çok faydalanmalı. 78. dakikada yaptığı En-Nesry-Dzeko ve Maxsimin-İrfan Can Kahveci hamlesi meyvesini değişikliklerden sadece 7 dakika sonra verdi. Tadiç’in her zamanki yaptığı gibi klas dokunuşuna, En-Nesry düzgün vuruşla topu ağlara gönderdi ve takımını 2-1 öne geçirdi. Geceyi 3 puan ile kapatan sarı lacivertliler puan durumunda 15. sıraya yükseldi.
Avrupa Ligi’ndeki bir diğer temsilcimiz Beşiktaş ise İsrail takımı Maccabi Tel Aviv ile oynadığı maçı 3-1 kaybetti. Bu mağlubiyetin derin yaraları var. Olayı sadece futbol olarak görmemek lazım. Maçın İstanbul yerine Macaristan’da oynanması, Beşiktaşlı yöneticilerin Yahudi yöneticilerle protokolde birlikte oturmak istememesi sahada alınan mağlubiyetle tüm anlamını yitirdi. Sadece siyah beyazlı taraftarların değil tüm Türkiye’nin utanç duyduğu bir yenilgi oldu. Siyah beyazlıların son zamanlardaki paraşütsüz düşüşü çok şaşırtıcı. Oysa lige fırtına gibi girmiş sezon başında Galatasaray’a karşı 5-0’lık bir galibiyetle süper kupayı kazanmışlardı. Her şeye rağmen 6 puan ile 22. sırada olan siyah beyazlı takım gruptan çıkmak için umudunu sürdürüyor.
Sonuç olarak Avrupa’da 5. haftayı 1 mağlubiyet, 1 galibiyet, 2 beraberlik ile tamamladık. Başakşehir tek kale oynadığı köy takımına, kalesinde gördüğü tek şut ile 2 puan vermese geceyi oldukça karlı bitirebilirdik. Avrupa liglerinde kalan son 3 maçlar sonucunda dilerim daha olumlu tablolar çizeriz ama benim pek umudum yok…

Önceki İçerikAküzüm: “Amatör Futbolda İade-i itibar ve Reform Dönemini Başlattık”
Sonraki İçerikYılın spor ödülü İBB Spor İstanbul’a

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz