Recep Güngör, Fenerbahçe- Gaziantep FK (3-1) maçını Futbolmedya için değerlendirdi:

Kadro derinliği Fenerbahçe’den yana

Bir gün önce Galatasaray’ın, Eyüpspor karşısında aldığı sürpriz beraberlik, Fenerbahçe’nin Gaziantepspor maçını daha anlamlı hale getirdi. Maçı kazanmak demek aradaki puan farkını da 3’e düşürmek demekti. Bunun dışında Icardi gibi bir oyuncunun yokluğunda gol bulmakta zorlanan rakibinin puan kaybetmesi de ayrı bir motivasyondu. Icardi sarı kırmızılı takım için olmazsa olmaz bir oyuncuydu. Son iki senede kazanılan şampiyonluklarda Arjantinli oyuncunun katkısı Eyüpspor karşısında iliklerine kadar hissedildi.
Fenerbahçe, Kadıköy’de beklendiği gibi Gaziantep karşısında maça hızlı başlayarak kontrolü ele aldı. Bu baskı maçın 3. dakikasında meyvesini vererek golü buldu. Etkisini kısa bir süre devam ettiren sarı lacivertliler, daha sonra oyunu geniş alana yayarak baskıyı bıraktı. Fakat bu oyunun geniş alana yayılması Gaziantepspor’un işine daha çok yaradı. Her ne kadar net pozisyon bulamasa da orta sahada daha etkin olan taraf Gaziantep’ti. 41. dakikada Ndiaye’nin yaptığı ortada Okereke, Samet’in arkasında topu göğsüyle kontrol etti ve golü bularak maçı 1-1’e getirdi. İki stoperin arasından topu göğsü ile kontrol edip dar alanda Livakoviçi avlayan Okereke alkışı hak etti.
Fenerbahçe’nin ilk yarı sonunda yediği gol Mourinho’yu ikinci yarı tedbir almaya itti ve Amrabat-Saint Maksimin ikilisini sahaya sürdü. Özellikle İsmail Yüksek’in yerine gire Amrabat orta sahayı toparladı. Dönen bütün toplar onda kaldı ve sakinliği ile oyunu Fenerbahçe’nin kontrol etmesini sağladı.
Sol kanatta oyuna dahil olan Maximin etkili ve faydalı oynadı. Her ne kadar gol yollarında etkisiz olsa da rakibin çıkmasına mani oldu.
Fenerbahçe’nin ikinci yarının başından beri kurduğu baskı bir türlü meyvesini vermezken maçın sonlarına doğru ‘Acaba bir gün önce yaşanan senaryo bu gece tekrar mı yaşanacak’ diye düşündürtmeye başlamıştı. 78. dakikada kullanılan kornere ceza sahasında boş kalan Becao, düzgün bir kafa vuruşuyla golü buldu ve takımını 2-1 öne geçirmeyi başardı. Bu gol aynı zamanda büyük bir rahatlamanın habercisiydi. O dakikaya kadar rakibinin puan kaybettiği haftada kayıp yaşamak düşüncesi kafalarda yer etmişti.
Kalan dakikalar da yine Fenerbahçe’nin baskısı ile devam etti ve 89. dakikada Fred’in uzun topuna muhteşem bir vuruşla golü bulan Dzeko geceye noktayı koydu 3-1.
Fenerbahçe, Gaziantepspor karşısında aldığı galibiyetle önemli bir üç puan daha hanesine yazdırdı. Sarı-lacivertliler, özellikle hücum hattında sergilediği etkili performansla taraftarını bir kez daha mutlu etti. Bu galibiyet, takımın liderlik yarışında ne kadar iddialı olduğunu gösterirken, moral motivasyon açısından da büyük önem taşıyor.
Galatasaray’ın ise sahasında Eyüpspor ile berabere kalması zirve yarışını daha da heyecanlı hale getirdi. Fenerbahçe, bu sonuçla rakibiyle arasındaki farkı kapatma adına kritik bir adım attı. Artık şampiyonluk yarışı iyiden iyiye kızışmış durumda.
Fenerbahçe’nin bu süreçte en büyük avantajı, hem kadro kalitesi hem de takımın sürekli yükselen form grafiği. Ancak unutmamak gerekir ki liderlik yarışında asıl belirleyici olan, istikrar ve zorlu maçlarda gösterilecek mücadele olacak. Sarı-lacivertliler için her maç bir final niteliği taşırken, Galatasaray cephesinde de bu puan kaybının nasıl bir reaksiyona yol açacağını görmek ilginç olacak.
Bu tablo, Süper Lig’de son haftaların oldukça çekişmeli geçeceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Şimdi gözler önümüzdeki hafta lider Galatasaray’ın soğuk ve zor bir deplasmanı Sivas ile Fenerbahçe’nin de Beşiktaş derbisi için gittiği Dolmabahçe’de olacak.

Önceki İçerikGalibi olmayan maçın kazananı… Bülent Tuncay yazdı…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz