Eski hakem ve futbolarena yazarı Murat Fevzi Tanırlı, haftaya damgasını vuran hakem Ali Palabıyık’ın kararlarını yorumları:

Meşhur cümleyi yazarak başlayalım: Tarihe geçecek bir derbiyi daha geride bıraktık. Son yıllardaki derbilere göre adrenalin ve kazanma isteği en üst seviyede bir maç izledik ama yine de yaşananları görünce trajikomik geliyor insana.

***
8 aylık süreçte 2 ayrı vaka. İlkini de yine FutbolArena sayfalarında sizlerin huzuruna sunmuştuk.

1.PERDE – ŞUBAT 2017…

Van Persie ve Alper’in, Oğuzhan merkezli tahrik edici el ve ayak temasları…

Tosic’le güreşe tutuşan ve kasığına basan Van Persie…

Van Persie’nin tuzağına yenik düşen Tosic’in anlamsız kafası…

Souza’nın bariz gol şansını inanılmaz bir bayrakla kesen yardımcı hakem…

Tribüne doğru dilini titreştiren Van Persie…
Sarıdan kırmızıya dönmesi gereken Şener faulleri…

Önce oyna deyip, ardından Süper Lig tarihine geçecek nitelikte zeka dolu atılan F.Bahçe’li Lens’in golünü iptal eden Ali Palabıyık…

Van Persie’nin Tosic’e bakarak cinsel uzvuyla ilgili hareketleri…

 

Ofsayt bayrağına çıldıran F.Bahçe teknik kadrosunun anlamsız şekilde neredeyse saha içine girip tepkisi…

Üç dakika forma şansı bulabilmek adına haftalarca kenarda bekleyen yedek oyuncu Aras’ın saha içine girerek Lens’e saldırısı…

“Sahada bir sen eksiktin” dedirtecek cinsten bir seyircinin girişi..

Fenerbahçe yöneticisi Hasan Çetinkaya’nın yarılan başı ve dikişler…

Kaleci Volkan’ın rahat tuttuğu bir topun ardından halüsinasyon görerek havuza atlar edasında tahrik edici hareketleri…

Fenerbahçeli yöneticilerin hesap soran tweetleri…
Şenol Güneş’in sıradan bir kupa maçından sonra tepkilere istinaden taa 3 Temmuz’a anlamsız göndermeleri…

Şenol Güneş’in niyetinin anlaşılamadığı Kjaer’in yanağını sıkması…

Fikret Orman’ın Süt Kupası tanımlamaları…

***

2. PERDE – EYLÜL 2017…

Maç öncesinde iki kulüpten de Ali Palabıyık ismine dair etkileme hevesiyle “sözümona” tedirgin olduklarını belirten cümleler…

Maçın daha ilk “taç atışı” ve ilk “faulü” ile birlikte BJK’li ve FB’li oyunculardan oluşan hakemin etrafında kümeleşmeler ve gereksiz itirazlar…

 

Medel’in Janssen’e yaptığı müdahale ve penaltı ile FB’nin 1-0 öne geçişi… Penaltı, doğru karar…

Ricardo Quaresma’nın daha ilk sarı kartı gördüğü pozisyonda ciddi faullü oyundan ihraç edilmesi gerekirken Ali Palabıyık lütfuyla 1 dakika daha oyunda kalabilmesi…

Daha neredeyse 1 dakika geçmemişti ki Quaresma’nın sorumsuzca hareketi ile 2.sarı kartı getiren net pozisyon ve BJK’nin 10 kişi kalışı… Doğru karar…

 

ATİBA’NIN PENALTISI DOĞRU KARAR

Neto’nun rakibinin bariz gol şansını engelleme gerekçesiyle oyundan ihracı… Doğru karar…

Atiba’nın kaleye vurulan şutta eline gelen topla penaltı kararı ve 2. sarı karttan ihraç… Doğru karar… (–İlginiz dahilinde değildir ama Oyun Kuralları der ki, kaleye vurulan şutta her ne şekilde olursa olsun elle kesilen vuruşların disiplin cezası sarı karttır.—Aynı vuruşu Atiba taç çizgisi kenarında taca giden bir top için yapsaydı sarı kart ile cezalandırılmayacaktı. Bu bir yorum değil, bilgidir–)

Ozan’ın vücuduna bitişik pozisyonda kol-omuz bölgesine gelen top… Doğru karar… Devam…

İsmail Köybaşı’nın tabanıyla gelip kaval kemiğine doğru yaptığı harekete istinaden gördüğü kırmızı kart… Doğru karar…

Pepe-Valbuena arasındaki basit bir faul pozisyonu nedeniyle hakeme küfür boyutunda tepkisi nedeniyle Şenol Güneş’in tribüne gönderilişi… Doğru karar…

Yardımcı hakem Cem Satman’ın BJK’nin Negredo ile gol olan pozisyonunda hatalı ofsayt tespiti… Yanlış karar… Gol olmalıydı…

Cenk Tosun’un FB ceza alanında Hasan Ali tarafından arkadan aşil tendonuna doğru basıldığı pozisyonda devam kararı yanlış… Penaltı olmalıydı…

Tolgay ile Babel’in birbirlerine horozlanmaları…

Maç bitmiş, Oğuzhan’ın bitmeyen ısrarlı çenesi… İkinci sarıdan ihraç… Doğru karar…

Sonuç: FB 2 BJK 1… 9 sarı 5 kırmızı…

***

FUTBOL BÖLÜMÜ

Mücadele isteği ve seviyesi üst düzeydeydi. Futbol adına konuşulacak sürenin hangi aralıklar olduğu tartışılır belki ancak heyecan seviyesi “derbi” tadında oldu. Valbuena Mehmet Ekici, Josef, Ozan, Janssen FB adına gayet iyi gözüktüler. FB’nin 10 kişi kalmasından sonra Mehmet Ekici’nin de çıkışıyla BJK ikinci yarıda ve hele son 20 dakikada neredeyse tek kaleye çevirdi. BJK’nin etkili olduğu ve tek kaleye çevirdiği bölümlerde FB’nin kontraları da şüphesiz etkiliydi.

 

Beşiktaş’ta Negredo’nun girdikten sonra yarattığı olumlu etki, Caner’in bindirmeleri, ortaları ve arzusu dikkat çekerken, Medel’in ve Talisca’nın etkisizliği, Oğuzhan’ın klasik derbi performansı olumsuz tabloydu. İki takımın da eksik kalmadığı dönemlerde orta alanda Aykut Kocaman’ın iyi taktiği Atiba-Oğuzhan verimliliğini çok aşağıya çekti. FB atmosfer olarak da özlediği Kadıköy’de 3 puanı almayı başardı.

***

QUARESMA

Fayda hanesi ile zarar hanesi her daim sorgulanan Quaresma’nın enteresandır ki kendisinde kabahat bulmuyorum. Çok donanımlı ve özel yeteneğe sahip bir yıldız oyuncu olduğunu tekrarlamaya gerek yok. Diğer yandan bir gerçek daha var ki, sorumsuzluk konusunda tescilli. Hal böyleyken onu yönetmek ve maksimum fayda konusunda dizginlemek teknik adama düşüyor. Dün gece yaptığı ilk faulden sonra oyunda kalması Allah’ın lütfu iken, BJK’yi 11 kişi kalacak şekilde korumak Şenol Hoca’nın göreviydi. 41’de sinyali vermişti çünkü Quaresma. 43’te atıldığı ana kadar 2 dakikası vardı. Şenol Hoca ve ekibi, ilk yarıyı tamamlamasını bekliyor olsa da saha içinde kendisine bir şekilde mesaj iletmeliydi.

 

***

Daha birkaç hafta önce Karabük’teki maçta Ali Palabıyık’ın koşu yolunu özellikle takip ederek omzuyla vuruş anını ters kameradan izlediğinizde maç içindeki ruh halinin hangi noktalara geldiğini anlamak zor değil Quaresma için.

***

ŞENOL GÜNEŞ PSİKOLOJİSİ

Son 2 sezondaki çok iyi futbol ve şampiyonluklara rağmen BJK’nin derbi performanslarının üst düzey olamaması Şenol Hoca’yı gerginleştiriyor. Takım kadrosu, teknik ve taktik beceri, mevcut oyuncu performansı, takımının birbirini neredeyse ezberlemiş iştahlı oyunu, hele hele Porto gibi bir deplasmandaki harika galibiyete rağmen, maçın adı derbi olunca sanki başka bir teknik adam izliyoruz.

 

Beşiktaş’taki son 2 sezonu ve Bursa’da oynattığı futbol, kalpleri fethetti. Övgüyü sonsuz kere yaptık sevgili Şenol Güneş’e. Ancak, gönlümüzde 2002 Dünya Kupası’ndan bu yana özel yeri olan bu seviyede bir teknik adamın ihracına neden olan faul pozisyondaki ekrana yansıyan sözleri hoş değil. Muhtemelen kulüp bünyesinde hali hazırda anlaşmalı bir kurum olabilir ama iyi bir psikolojik danışmanlık hizmeti, Lig-Avrupa serüveninde teknik kadro ve oyuncuların yanında olmalı. Çünkü bu takım, bu oyun anlayışı ve kadroyla Avrupa’da da iş yapabilecek kapasitede. Hal böyleyken, okyanusu geçip derede boğulmaya gidecek reaksiyonların yeri olmamalı. Quaresma, Atiba ve Oğuzhan gibi 3 temel taşın kırmızı kart görecek noktaya gelmeleri, Şenol Hoca’nın tribüne gönderilmesi açıklanabilir bir ruh hali değil. Daha sakin, daha profesyonel ve büyük hedeflere odaklanılmalı. Şu anki yapısıyla BJK lig serüveninin zaten açık ara en büyük favorisi. Biz, Avrupa’da daha iyi yerler bekliyoruz kendisinden.

***

KOCAMAN HAYAL KIRIKLIĞI

“Takımımız son derece yetenekli oyunculardan kurulu. Bu takım ilerleyen zamanlarda daha da iyi olacak. Eğer şahsım, yönetim ve futbolcular çok önemli hatalar yapmazsa, bütün takımları yenebilecek güçte bir takımız ama hakemleri yenme şansımız yok. Son derece olumsuz kararlar olan, ağırlığı bizim aleyhimize verilen kararlar olan kötü bir maçtı.” dedi saygı duyup beğendiğim teknik adamlardan Aykut Kocaman.

 

***

Bu açıklamaya ilave bir söze gerek yok. Ligin felsefik analizini de iyi yaptığını her daim söylediğimiz, futbol zihniyetimizin düzelmesinde umut beslediğimiz nadir teknik adamlardan Aykut Kocaman da nalıncı keseri düzene dönerse vay bizim halimize! Hakemlere yaklaşımını saha dışına art niyet olarak hiçbir zaman taşımayan Abdullah Avcı, sabır ve inatla yalnızları oynayacak sanırım bu davada…

***

HADİ GÖRELİM BAKALIM, KOLAYSA ASTIRIN!

Maç öncesi iki tarafın da yayın organlarında şu bilgiler geçiyordu:

Ali Palabıyık, Beşiktaş’ın 11 maçını yönetti. Beşiktaş bu karşılaşmalarda 5 galibiyet alırken, diğerlerinde de 3 beraberlik ve 3 mağlubiyetle sonuçlandı.
Ali Palabıyık, Fenerbahçe’nin 15 maçını yönetti. Fenerbahçe bu maçlarda 9 galibiyet alırken, diğerlerinde de 3 beraberlik ve 3 de mağlubiyet aldı.

***

Maçın ardından eski futbolcu ve bazı takım yazarlarından “BEYLİK SÖZLER” hemen peydahlandı:

“Ali Palabıyık asacak düdüğü! “
“Astır başkan düdüğü!”

***

Bu hastalıklı zihniyet ne yazık ki temizlenemeyecek. Hatta destekleyici sözleri her sezon bıkmadan usanmadan 3 büyüklerden dinliyoruz. Bu algı ve nefret operasyonundan zevk aldıkları ya da menfaatlerine göre doğru yaptıklarını düşündükleri kesin. Değişik bir haz sanırım bu. Kısır döngü en az 30 senedir sürüp gidiyor.20 yıl sonra da olacak. Altı boş şekilde dinleyeceğimiz aşikar.

 

***

3 Temmuz özel sürecini devre dışı bırakarak 3 büyüklerin mensuplarının ve taraftarının dönem dönem aşağıdaki cümlelerinden “kusacağız” artık.

-BİZİ AŞAĞIYA ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR, ŞUNU YARIŞA DAHİL EDİYORLAR, ŞUNU BİLMEM NE YAPIYORLAR!

Kim? Yıllardır bir cevap verebildiniz mi?
İşte şu diyebildiniz mi? Yoksa karanlıkta denize bir taş attınız, dalgası ne çıkarsa mı dediniz?
Kulüp boyutu ayrı, taraftar boyutu apayrı.

“TFF ve DİGİTURK YETKİLİLERİ BÖYLE İSTİYOR” diye on yıllarca attığınız çamur karşılığında bir konuşma metni, bir hakeme dair bilgi, bir hakeme ait ses kaydı, yazışma, bir emare var mı?

Yoksa hakemler ses geçirmez, teknoloji düşmanı özel odalarda mı eğitiliyor maç öncesinde?
Devletin en güvenli odalarının konuşmalarının bazı dönemlerde çarşaf çarşaf ortalarda dolaştığı, bir vatandaşın 7 ceddinin seceresinin çok kolay şekilde gezindiği teknoloji manyağı memleketimde bir hakeme dair bahsettiğiniz yakışıksız yaklaşıma dair son 10 yılda bir gram kaydınız var mı? Yok.

***

ŞİKE DAVALARI geldi geçti, bir hakeme dair bir cümle bir şey çıkmadı. Çıktı da yoksa sakladınız mı? PEYGAMBER miydi hakemler! Yine yok.
Ahmet Çakar ya da Erman Toroğlu gibi “hakem mesajı almıştır” heyulasına mı kapıldınız? O takdirde kendileri o mesajların nasıl olabileceği konusunda, kimlerden muhtemel olarak gelebileceği konusunda kılavuzluk etsinler. Gizemli hedefin çapı azalsın.

***

Klavyenin arkasına saklandığınız ve sosyal medya canavarlığı yaptığınız şovmenlikler ise gani. Klavye mastürbasyonu olarak ettiğiniz binlerce küfür, bilmukabale sizlere zevkle iade olmaktadır. Karşındakini nasıl bilirsin demişler? Kendim gibi demiş. Demek ki yaptığınız yakıştırma da sizi yansıtıyor. İyi ya da kötü her ne diyorsanız siz de demek ki o tanımlardan bünyenizde barındırıyorsunuz.

***

Nihayetinde Avrupa ve Türkiye’den onlarca maç izliyoruz her hafta. En üst seviye maçlar da dahil bir müsabakada 90 dakikada olabilecek ortalama kritik pozisyon sayısının çok üstünde pozisyon yaşandı derbide. Sadece futbol içinde kalsa hakemin teknik değerlendirmesiyle sınırlı kalabilirdik. Ama işin bir de abartı disiplin kararları sayısı var.

***
Her maçın içinde gerilimin arttığı, tartışmalı pozisyonların yaşandığı bölümler olur. Ancak dünkü derbi gibi 90 dakika boyunca adrenalinin yüksek olduğu, kritik karar sayısının neredeyse maksimumda olduğu bir maç son zamanlarda Avrupa dahil yaşanmadı. Zorluk seviyesi sadece futbol olarak değil, gerilim olarak da çok yukarıdaydı. Bir maç oynandı ve bitti, hepsi bu.

 

***

Bir dönem Kayserispor Onursal Başkanı Mehmet Özhaseki’nin, “Bir hakem Fenerbahçe maçında bizimle uğraştı, haksızlık yaptı, onun düdüğünü ve formasını duvara astırtık. Bu çirkinlikler sürerse daha çok düdüğünü astıracağım adam çıkar” deyip sonuçlarını ne yazık ki gördüğümüz günleri unutmadık Hakan Sivriservi olayında. Benzer şekilde o dönem kulübün basın sözcüsü Yücel Şahin’in ağır suçlamalar içeren konuşmaları da malum. Hakemlik müessesesi adına utanç dolu günlerdi aynı Trabzon’da gece 03.30’a kadar mahsur kalınan günlerde yaşananlar gibi.

***

En azından o dönemler bir daha yaşanmayacak. Diğer yandan bu MHK’nın skandal atamalarını, başarısız hakem yönetimini ve yanlış uygulamalarını söylemekten dilimizde tüy bitti. Bu ayrı bir boyut. Ancak her ligde dağlara taşlara hatalar olmakla birlikte SAYGI ve NEFRET konusunda bizdeki seviye hiç birinde yok. Sokaktaki insan ilişkimizin geldiği nokta hakemlere bakışa da yansıyor neticede. Hakemlik müessesine saygınlık kazandırıp, bu şekilde saldırıları ve sürekli günah keçisi konuşmaları dizginleyecek yeni kurallar ve ağır cezalar gelmeli sonraki 10 yıllar için.

***

TFF’den beklemiyorum bunu elbette. Boşa kürek çekmek olur. MHK ya da Hakem Derneği’nden de beklemiyorum. Allah muhafaza, koltuklarına zeval gelmesin! Ama en azından 2002’den bu yana herhangi bir bireysel istekte bulunmadığım sayın Cumhurbaşkanımızdan ilk isteğimi spor alanında arz ediyorum. Stadyum isimlerinin değişme hızındaki gibi tek söz ile müdahale edebilecek bir güce ve hıza acil ihtiyaç var bu ülkede. “HAKEME SAYGI” başlığı altında ceza ve uygulamalar yeterli olsa gerek. Yoksa bu kötü görüntüleri her derbide yaşamaya devam edeceğiz. İpin ucu çok ama çok kaçtı.

Süper Lig’de yaşanan son dakika gelişmeleri için Süper Lig Haberleri özel sayfamızı takip edebilirsiniz.

Murat Fevzi Tanırlı
@mftanirli

Önceki İçerikAslan’ın hızını Bursaspor da kesemedi! Tudor’un çılgın bir tercih yaptığı maçı Feghouli döndürdü
Sonraki İçerikWolfteam Türkiye Kupası 2017 sahibini buluyor

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz