Cumhuriyet gazetesi spor müdürü Arif Kızılyalın, 3. kez dünya şampiyonu olan Rıza Kayaalp’e açık mektup yazdı:
Özür gelmeden ‘Rızam’ yok!
Rıza Kayaalp, 130 kiloda Dünya Şampiyonu oldu. Paris’te Türk bayrağını göndere çektirip İstiklal Marşı’nı okutturduğu için kendisine teşekkür ederiz.
Ne var ki bu madalya, Rıza’nın 2013 yılındaki Gezi Parkı eylemleri sırasında attığı ırkçılık-şovenizm kokan tweet’leri unutturamaz, unutturmamalı da zaten. Çünkü o günlerde ülkenin en az yüzde 50’si sadece ağaçları ve parkı koruma adına canını ortaya koydu. Kimi hayata veda etti kimi gözünden kimi işinden, gücünden oldu… Kabul, balık hafızalıyız ancak toplum vicdanını zedeleyen olayları ayrıntılarıyla dikkate almaz, tepki koymaz, hele o kişilerin sırtını sıvazlarsak yarın öbürgün bir ötekisi çıkar, bu kez başkaları için benzeri söylemlerde bulunur!
Elbette bu demek değil ki Rıza’yı defterden silelim. Sporcular dahil her insana attığı yanlış adımlardan sonra ikinci bir şans verilir, toplum da o şansı zaten Rıza’ya sundu. FILA’nın 6 ay men cezası kestiği Rıza affedildi. Üstüne üstlük Olimpik Kafile Kaptanı yapıldı. Ne var ki hâlâ Gezi Parkı paydaşlarından ve Ermeni kardeşlerimizden özür dilemedi Rıza!
Ve Türkiye’nin en azından ‘yüzde 50’si o özrü bekliyor. Eğer Rıza, toplum önünde (biz) Gezicilerden ve Ermeni kardeşlerimizden özür dilemezse kazandığı altın madalyanın Türkiye’nin başarı hanesine atılan çentik dışında hükmü yoktur!..
Sözün özü genç güreşçi; o lekeyi silmezse Türkiye’nin neredeyse tamamına, “Rızam, Canım, Ciğerim, Kahramanım” dedirtecek bir karakter değildir!..