THY, Fransa için nasıl adım atacak?
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in Fransa’daki Euro 2016’da başarılı olacağına inananlardanım. Bu takımın 13 maçtır yenilmemiş olması da bunun göstergesi. Fatih Terim ve öğrencilerinin bu turnuvaya adını başarıyla yazdırmasını bekliyoruz. Milli Takıma gönül veren pek çok Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Trabzonsporlu da Fransa’ya giderek stadın içinde ya da dışında takıma destek verme arzusunda. Ne var ki THY maç günü için henüz maçın oynanacağı şehirlere ek sefer hala koymadı. Mevcut uçak bileti fiyatları ise el yakıyor. Türkiye’nin 12 Haziran’da Paris’te yapacağı maça gitmek için bilet fiyatı 1300 TL’den başlıyor. 17 Haziran’da Nice’deki İspanya maçına gidecekseniz de 2200 TL’yi gözden çıkarmanız gerekiyor. İşin ilginç yanı, THY, Euro 2016’nın resmi sponsoru. THY Yönetim Kurulu Başkanı ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı ile Aralık ayında şampiyonanın imza töreni için Paris’deydik. Aycı, bu turnuva ile Fransa’ya yolcu hareketliliğin artacağını dile getirmişti. Bu turnuvada öncekilerden farklı olarak, önceden maç bileti almayanların oraya gidip karaborsadan bilet bulma şansı yok gibi gözüküyor. Güvenlik nedeniyle biletlerin üzerinde isimler yazıyor ve stada girerken kontrol yapılacak. Maç biletlerinin satışı da tamamlandı. Lakin maça giremeyecek olsa bile fan-zonelarda toplanarak o atmosferi yaşamak isteyen bir sürü futbolsever var. Gerek Fransa’daki tur operatörleri gerekse Türkiye’den bu maçlara bireysel gidecek futbolseverler, THY’nin bir an önce ek seferlerini açıklamasını bekliyor. Belki de Fransız yetkilerin henüz izin vermemesinden kaynaklanan bu sorunun bir an önce çözümünü bekliyoruz.
4.5 G de ne?
Elinizde tuttuğunuz gazetenin sizlere ulaşabilmesi için pek çok insanın emeği geçiyor. Böyle teknolojinin olmadığı yıllarda maçların filmleri, devre arasında stattan araba ya da motosikletle yola çıkarılır, banyo edilip karta basılır, maçların yazıları da jetonlu telefonlarla gazetelere yazdırılırdı. Özellikle Anadolu’ya giden gazetelerin maç sonuçlarını da içerebilmesi için maç bitiminde yazılar anormal bir hızla tamamlanarak sayfaların size ulaşması sağlanırdı. Önce telefoto denilen cihazlar çıktı. Telefoto cihazı, karta basılmış fotoğrafı çamaşır makinasının merdanesi gibi bir şeyin üzerine konarak gazete merkezine iletmeye başladı. Ve şimdi günümüzde geldiğimiz nokta. Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, “4.5 G ile herkes naklen yayın yapabilir artık“ deyince ister istemez nostalji yapalım dedim. 4.5 G’de öyle hızlar öyle kapasiteler olacak ki naklen yayın aracı olmaksızın herkes dilediği yerden naklen yayın yapabilecek. Belki önümüzdeki yıllarda teknoloji öyle bir gelişecek ki, naklen yayınlanan şeyle ilgili veriler de sisteme yüklü olacağından, program kişiyi veya nesneyi otomatik algılayacak, kendi seslendirmesiyle yayınını gerçekleştirecek.
Statlar niye dolmaz?
Statlarımızın doluluk oranı yüzde 28. Bu yıl 14 stat daha bitecek ve koltuk kapasitesi daha da artacak. Mevcut doluluk oranının daha da düşmemesi için yetkililerin çözümler üretmesi gerekiyor. Antalyaspor Başkanı Gültekin Gencer, “Stat kirası çok yüksek, eski stadımıza dönebiliriz” diyor. Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman’ın yeni hizmete açılacak olan Vodafone Arena’da nikah salonu açması gibi yeniliklere ihtiyaç var. Maç günü bile dolmayan statların, kulübe para kazandırması için kulüplerimizin genç ve dinamik beyinlere ihtiyacı var. Barcelona Kulübü’nün stadını gezen on binlerce insanın bıraktığı nakit parayı taşımak için her gün 2 zırhlı arabanın stada geldiğini Türkiye’de de gördüğümüz gün, Türk futbolu rahat nefes alacaktır. Gerek Kulüpler Birliği’nin gerekse Futbol Federasyonu’nun kulüplerimize bu yönde de çalışmalar sunmasını bekliyoruz.
AYBARS HÜNALP- GÜNEŞ
