Bülent Tuncay, Fenerbahçe’de Ali Koç’un zaferi ile sonuçlanan seçimi ve bundan sonra neler olabileceğini Karar’a yorumladı:
Fenerbahçe’de yıkılmaz denen kale yıkıldı. Hem de Roma’nın Kartaca’yı temellerine kireç döküp tarihten silmesi gibi bir yıkımla gitti Aziz Yıldırım. Eserleri değil ama itibarı bir daha geri gelmeyecek şekilde silindi. Peki Ali Koç’un, 20 yıllık başkan Yıldırım’ı 4’e katlayarak ezip geçmesinin sebebi neydi?
Aziz Yıldırım’ın hemen herkesle, rakiplerle, kurumlarla, kulüp içi muhalefetle ve kendi taraftarıyla sürekli çatışması camiayı yordu. Tek haklı olduğu kavga FETÖ’yle olandı ve kongre bu süreçteki 3 seçimde de Aziz Yıldırım’a açık destek vererek yapması gerekeni yaptı. Hatta cezaevindeyken Yıldırım’ın ceketi kazandı. Ama hiçbir destek sonsuz değildir. Hele uygun bir rakip çıkarsa işler değişir. Aziz Yıldırım işte bu değişim sürecini okuyamadı, desteğinin sonsuz olduğunu sandı. Oysa tüm işaretler bırakmasının zamanının geldiğini gösteriyordu. Süleyman Seba tribünden gelen ‘Ahmet Dursun Seba gitsin’ şeklindeki ilk tepkiyi hemen analiz etmiş, doğru yorumlamış ve bırakmıştı. Yıldırım tribündeki mesajı doğru yorumlayamadı ya da yorumladı fakat bırakamadı.
Peki bundan sonra ne olur? Aslında Türk sporu için tarihi bir fırsat doğdu. Diğer kulüplerde de karşılığı olan saygınlıkta biri başkan seçildi.
Fenerbahçe’yi doğru yapılandırması, kurumsallaştırması, güçlendirmesi diğer rakiplerini de kendine getirtip ileri taşıyacaktır. Ama mesele Ali Koç’un bunu nasıl yapacağı? Zafer konuşmasında yargıya aba altından sopa göstermesi barış güvercini olarak lanse edilen Koç’un şahin tarafını gösterdi. Bir diğer konu da Fenerbahçe’ye aktaracağı söylenen 150 milyon dolar iddiaları. Böyle büyük bir para girdisini M.City ve PSG’ye yapmaya çalışan Araplar ağır para cezası almıştı. Türk sporu benzer bir ‘haksız rekabet’ yaratacak para transferine hazır mı?
