Beşiktaş’ın Hoffenheim’dan transfer ettiği Andreas Beck, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Beck, “Günde 2 antrenmanla, yoğun şekilde çalışıyoruz. Ağırlıklı olaraksa topla çalışıyoruz ve taktiksel idmanlar da yapıyoruz. Antrenman kalitesi ve yoğunluğu beni şaşırttı çünkü yeni sezon hazırlıklarının ilk döneminde Almanya’da çok temel çalışmalar yapılır ve idmanlar koşu ağırlıklı olur. Burada ise zaman kaybetmeden topla idmanlar yapmaya başladık, bu da çok hoşuma gitti. Akşam olduğunda ikinci idmandan sonra kendimi çok yorgun hissediyorum, bunun da iyi bir gösterge olduğunu düşünüyorum” dedi.
Beşiktaş’a transfer süreci hakkında konuşan Beck, “Yaklaşık 10-11 sene Bundesliga’da oynadım. Şimdi buradayım. 28 yaşındayım ve böyle bir kararı vermemin zamanı gelmişti. Hoffenheim, Bundesliga’da sıralamada 7-13 arası yer tutan bir takım. Böyle bir takımda, uluslararası seviyede ve milli takımda oynama şansınız olmuyor. 10 gün önce teklif geldi ve belki hayatta bir kere gelecek bu teklifi değerlendirip buraya gelmeye karar verdim” ifadelerini kullandı.
Oyun mantalitesi anlamında Almanya’da son senelerde topsuz oyunun önem kazandığını belirten Beck, “Çok iyi duygulara, izlenimlere sahibim. Toplu oyunda çok yüksek yetenekli oyuncular var, Almanya ile bu anlamda farklılıklar var. Son birkaç yıldır, Almanya’da top rakipteyken oynanan oyuna odaklanılmış durumda. Topa sahip olmada çok yüksek yüzde istenmiyor, daha çok presle geçiş oyunu üzerine kurulu.. Burada ise topa sahip olmamız isteniyor, dar alan oyunlarında topla çok iyi işler yapıyor oyuncularımız, sevdiğim bir oyun stili. Kariyerim boyunca kenarlar da dahil birçok farklı pozisyonda oynadım, kendimi adapte ettim” dedi.
Gelmeden önce Hilbert’le konuştuğunu söyleyen Beck, “Roberto’yla konuştum. Çok yakın bir arkadaşım. Bana burayla ilgili tamamen olumlu şeylerden bahsetti. Gelmemde önemli etkisi var. Tayfun Korkut’tan, Serdar Taşcı’dan önemli bilgiler aldım. Beşiktaş’ın hedeflerinin farkındayım. Buraya gelme sebebim de bu” şeklinde konuştu.
Hoffenheim’da orta sıralarda mücadele ederken, Beşiktaş gibi şampiyonluğa oynayan bir takımın formasını giyecek olmasının kendisi üzerinde bir baskı yaratıp yaratmayacağının sorulması üzerine Beck, “10 sene Bundesliga’da forma giydim. Milli takım deneyimim de var, Dünya Kupası eleme maçları da oynadım. Dolayısıyla baskının ne demek olduğunu biliyorum. Bundesliga’da da baskı çok yüksek olabiliyor. 2-3 maç kazanmayınca baskıyı daha da hissediyorsunuz. Buna hazırım” yanıtını verdi.
Hücumcu oyun şeklini sevdiğini belirten Beck, “Bundesliga’da bir denge tutturmanız gerekiyor defansla ofansif oyun arasında çünkü rakiplerin üst düzey oyuncuları var. Burada önceliğim iyi savunma yapabilmek. Beşiktaş gibi bir takımda ofansif rolünüz de var, ben işçi olarak görüyorum kendimi. Arkadaşlarıma koşularla alanlar yaratmam ve gereken noktalarda ortalarla onları beslemem gerekiyor. Onlarla iyi iletişim halinde olmam gerekiyor. 4 asistle oynadım geçen sezon, bu sezon da aynısı veya daha fazlası olabilir” dedi.
Alman oyuncuların Beşiktaş’ta çok iyi deneyimler yaşadıklarını bildiğini söyleyen Beck, “Bu kulübün, ailenin bir parçası olmak büyük onur. Hem kişisel anlamda başarılı olmak hem de takıma katkıda bulunmak istiyorum” ifadelerini kullandı.