Kör kurşun
Sezonun kilit maçını taktiği iyi olan, stres yönetimini beceren ve kazanmayı daha çok isteyen alacaktı. Öyle de oluyordu. Marcelo’nun santrası olmayan 90+4’te gelen ters kafa şutu olmasa…
Bir kere şunu baştan söyleyelim, Şenol Güneş dersine iyi çalışmış. Fenerbahçe sezon başında Beşiktaş’a kaptırdığı iki bekinin yerini dolduramamıştı. Güneş de tam iki gün Quaresma ve Babel’le kanat çalışması yaptırdı takımına ve dün ilk 45 dakika planı tıkır tıkır işledi. Babel ilk 45 dakikada sağ bekte oynayan Hasan Ali’yi penaltı olabilecek pozisyon dışında çok zorlayamadı ama Quaresma sol bekte sahaya çıkan İsmail Köybaşı’nı darmadağın etti. Sağından geçti, solundan geçti, bir ara galiba içinden de geçti. Fenerbahçe’nin çöken sol kanadına Sow’dan da yeterli takviye gelmeyince iki günlük Quaresma- Aboubakar antrenman çalışması 45.dakikada golü getirdi.
VOLKAN DEMİREL DEVREDE
Beşiktaş ilk yarının mutlak hakimiydi. Gol için strateji geliştiren, bastıran ve oyunu kontrol edendi. Fenerbahçe ilk maçta olduğu gibi stresi yükselterek sahadaki zayıflığını dengelemek istedi ve bu kez Van Persie’nin yerine Volkan Demirel bu görevi üstlendi. Ama Beşiktaş bu kez hazırlıklıydı. Başta Oğuzhan olmak üzere ‘bu tuzağa’ düşmediler, oyundan kopmadılar ve kontrolü ellerinde tutmayı sürdürdüler.
Advocaat ikinci yarıya İsmail’in yerine Ozan’ı, Mehmet Topal’ın yokluğunda sırıtan Neustaedter’in yerine de Salih Uçan ile başladı ama sorun kişilerde değil takım sistemindeydi. Doğal olarak bu hamle bir sonuç vermedi. Ama son çeyreğe girilirken Emenike’nin sahaya girmesi ve Tolgay’ın oyundan alınması ile Beşiktaş’ın bocalaması Fenerbahçe’yi cesaretlendirdi.
Aslında Beşiktaş ‘ne olur ne olmaz’ diyerek ikinci gol için çok bastırmıştı ama o ikinci gol gelmeyince atamayana atarlar kuralı işledi. Emenike’nin şutu dışında net pozisyonu bile olmayan Fenerbahçe, Marcelo- Fabio anlaşmazlığı ile, 9 kişi kalmasına rağmen mucizevi bir şekilde puan aldı.
Atiba’nın yokluğunda etkili oynayan ve golün hazırlayıcısı olan Tolgay, serinkanlılığı ile takımını toparlayan Oğuzhan, savrukluğuna rağmen ileride hep bir tehdit olarak duran Aboubakar ve tüm ‘şımarıklığına’ rağmen Quaresma öne çıkan oyunculardı. Bu maçta Atınç’ı da beğendim. Eğer Şenol Güneş Tolgay ve Aboubakar’ı sahadan çıkarmakta bu kadar acele etmese o mucize de olmazdı.
Fenerbahçe için söylenecek çok fazla bir şey yok. Sahada 11 kişi bile kalamıyorlar. Bir puan aldılar ama bu, futbollarının hakkı asla değildi. Durmuş saat günde 2 kez doğruyu gösterirmiş, öyle bir şey oldu.
BÜLENT TUNCAY- karar