Spor yazarı Bülent Tuncay, son dönemde sıkça gündeme gelen menajer babaların futbola etkilerini inceledi. İşte Tuncay’ın konuk yazar olarak Şalom gazetesinde yer alan makalesi:
Yeşil sahalardaki akraba evliliği
Futbol dünyasında, menajerlik parasının aile içinde kalması için yakın akrabalar sık sık devreye giriyor. Yüzde 10 ile 20 arasında değişen payları nedeniyle iştah kabartan ´menajerlik´ işleri, paranın ailede kalması açısından ´tatlı´ bir formül. Ama unutulmamalı ki endüstriyel futbol ´profesyonellik´ istiyor.
Bülent Tuncay*
Türk futbolunun Arda Turan’la birlikte en değerli iki futbolcusundan biri olan Hakan Çalhanoğlu’nun yaşadıkları, sadece Türkiye’de değil, dünyada da büyük yankı buldu. Bayer Leverkusen “Altı yıl önceki olayda mağdur neden ben oldum?” diyor, dört aylık cezaya isyan ederken. Bir diğer mağdur ise Türk Futbol Federasyonu (TFF). Dört aylık futboldan men cezası nedeniyle 24 Mart’taki Finlandiya milli maçından forma giyemeyecek Çalhanoğlu. Trabzonspor ise altı yıl sonra gelen ‘adalete’ sevinsin mi üzülsün mü bilemedi; kârı hepi topu 100 bin Euro! Attığı taş ürküttüğü kurbağaya değdi mi bilemiyor muhtemelen.
En şaşkını ise Hakan Çalhanoğlu. 2011 yılında gayri resmi menajerliğini yapan babası Hüseyin Çalhanoğlu’nun Trabzonspor’a imza attırmasının faturasını ağır ödedi. Ve öfkeli. “17 yaşındaydım ve babam imzala dedi. Türk kültüründe babaya itiraz yoktur. Bilemedim. Ama bundan sonra kariyerimle ilgili kararlarda babam olmayacak” dedi Alman basınına.
Oysa Hakan Çalhanoğlu’nun yaşadıkları ilk değil. Muhtemelen son da olmayacak.
Menajerlik parasının aile içinde kalması için babalar dışında eş, abi, kardeş, dayı gibi yakın akrabalar da sık sık devreye giriyor. Güiza’nın karısı, Murat Yakın’ın annesi, Anelka’nın abisi yurtdışından olan ancak bizim de yakından bildiğimiz örnekler. Ancak bu profesyonel olmayan sistem futbolcuların başını sık sık derde de sokuyor. Futbol dünyasındaki profesyonel ilişkilerin en fazla zarar verdiği baba – oğul ikilisi, Mesut Özil – Mustafa Özil olarak göze çarpıyor. Aralarında yaşanan maddi anlaşmazlıklardan dolayı arası açılan ikili, birbirlerine dava açacak aşamaya geldi.
Bir diğer mağdur Lionel Messi. Ünlü yıldız, babası Jorge Messi hakkında vergi kaçırdığı yönünde çıkan iddialar yüzünden mahkemeye çıkmak zorunda kaldı. Barcelona’nın Brezilyalı yıldızı Neymar da ‘velisi’ nedeniyle sıkıntılı günler yaşadı. Neymar’ın babası Neymar Da Silva Santos, oğlunun Barcelona’ya transferi sırasında usulsüz gelir elde ettiği iddiasıyla hakim karşısına çıktı. Barcelona’nın o zamanki başkanı Rosell istifa etmek zorunda kaldı.
Türkiye’de de oğulları adına karar veren, imzalar atan çok sayıda menajer – baba örneği var. Bu konudaki son örnek Mehmet Ekici’de yaşandı. Mehmet’in Fenerbahçe ile anlaşmasına karşın babası Hacı Ekici’nin oğlu adına Beşiktaş ile anlaşması genç yıldızın Trabzonspor’da kadro dışı kalmasına yol açan süreci başlattı.
Yüzde 10 ile 20 arasında değişen payları nedeniyle iştah kabartan ‘menajerlik’ işleri, paranın ailede kalması açısından ‘tatlı’ bir formül. Ama unutulmamalı ki endüstriyel futbol ‘profesyonellik’ istiyor. Babaların ‘proje çocukları’nı 20’li yaşlarında bile kontrol etmeye çalışması da sistemi tıkıyor. Bu karmaşayı gidermek için bir dönem menajerlik lisansını şart koşan FIFA bile pes etti, katı yaklaşımını esnetmek durumunda kaldı.
Peki, Hakan Çalhanoğlu’nun altı yıl sonra gelen cezası, diğer babalara ders olur mu? İşte buna hiç ihtimal vermiyorum. Yeşil sahalardaki akraba paslaşması, çocuğun ‘yetişkin’ olmasına kadar devam eder gider…
*Bülent Tuncay kimdir?
1989 – 2000 yılları arasında Hürriyet’te, 2000 – 2006 yılları arasında Yeni Binyıl, Sabah, Fotomaç, Kanal 1’de muhabir, foto muhabiri, editör, yayın yönetmeni, müdür yardımcısı, programcı olarak çalışan Bülent Tuncay, şu anda Karar Gazetesi Spor Müdürlüğü görevinin yani sıra Marmara Üniversitesi BESYO’da Öğretim Üyeliği yapıyor.
Tuncay 2016 yılında TRT’de yayınlanan ‘Spor Manşet’ isimli programın sunuculuğunu, Sabah gazetesinin çıkardığı ‘Şut’ dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Fotoğraf dalında 3 ödülü bulunan Tuncay’ın Yapı Kredi Yayınlarından çıkan ‘Galatasaray Tarihi’ isimli bir kitabı mevcut.