Karar Gazetesi Spor Müdürü, Beşiktaş-Galatasaray derbisini yazdı.
İşte o yazı;
Riekerink maçtan 2 gün önce meydan okumuş ve “Bir puan yetmez, galibiyete gidiyoruz” demişti. Takımının yıldızlara dayalı sonuca gitmesi ve ekibinin düşük oyun temposu nedeniyle algı operasyonu yaptığını düşünmüştüm. Belki de öyle yaptı. Bu özgüven gösterisi ilk yarıda meyvesini de verdi.
Riekerink’in ilk 11 tercihi sürprizler içermiyordu, taktiği de basitti. Fiziksel gücü daha yüksek olan Beşiktaş’a karşı topa sahip olup tempoyu ayarlamak ve rakibin hatasını kollayıp bunu fırsata çevirmek. Sabri-Quaresma eşleşmesinin zayıflığı dışında Beşiktaş’ı oyundan düşürecek planı tıkır tıkır işledi. Eren’in ikram gibi gelen golü atmasının ardından işi daha da kolaylaştı. Sneijder’in karşı karşıya kaçırdığı fırsat, Bruma’nın rakip savunmayı ipe dizerek attığı gol, ilk yarıda pozisyonu bile olmayan Beşiktaş’ın teslimiyetini gösteriyordu.
Galatasaray takım olarak orta sahanın iyisiydi. Bruma’nın sürati, Eren’in golcülüğü, Sneijder’in tecrübesi ve Tolga’nın ciğeri ilk yarıda Galatasaray’a fazlasıyla yetti.
Beşiktaş’a gelirsek, ilk yarıda şaşırtan bir Kartal vardı. Bir kere aşırı gergindi. Caner, Olcay, Cenk’te bunu izledik. İkincisi Şenol Güneş’in tercihleri ilk yarıya da ikinci yarıya da damga vurdu.
Şenol Güneş’in benim gördüğüm 3 oğlu var: Tolga, Cenk ve Olcay. Tolga mahalle baskısına kurban gitti. Cenk ve Olcay sahadaydı ama ilk yarıda etkisiz elemandı. Bir de Oğuzhan var tabii. Sosa’nın rolü ona büyük geldi. O da kontenjandan oynayanlardandı ve şansını kullanamadı. Güneş ikinci yarıya Olcay-Oğuzhan’ı çıkartıp, Talisca ve Abubakar ile başladı. Özellikle Talisca’nın girişi ve Quaresma’nın etkinliğini arttırması maçın seyrini değiştirdi.
Ve en önemlisi Güneş takımı yüksek tempoda oynattı. Topun kontrolünün Beşiktaş’a geçmesi tamamen farklı bir ikinci 45 dakikayı da ortaya çıkardı. Beşiktaş kalesinde pozisyon da gördü ama ikinci yarıdaki müthiş geri dönüşünü 3 puanla da taçlandırabilirdi. Güneş’in bu hamlesi ile çırağı sayılabilecek Riekerink karşısında çırak çıkmaktan son anda kurtardı.
Bir söz de deplasman yasağının kalkmasına. Küfür hariç, böylesi daha güzel…