Spor basınının usta ismi Erdoğan Arıpınar, TSA’daki haftalık yazısında Ersu Şaşma’yı kaleme aldı:
Dağları aştı, Mersin Üniversitesi’ni aşamadı!
Aziz kardeşlerim rahmetli Namık Sevik’ten, Kahraman Bapçum’dan bu yana Milliyet Gazetesi spor servisine özel bir sempatim var. Spor sayfasını yönetenler o spora bakış havasını hala sıcak tutuyorlar. Pazar günleri yayınlanan SPOR ilavesi, spor adına iyi notu hak ediyor. Hafta sonundaki ilavede, genç bir gazeteci kardeşimiz Onur Dinçer’in, ülkemiz sporunda sırıkla yüksek atlamada parlamakta olan, dünya çapında geleceği olan bir yıldız çocuğumuz (Tokyo’da devler arasında finale kalmıştı) Ersu Şaşma ile yaptığı bir röportajı yayınlandı. O röportajın Türkiye sporu için üzücü ve düşündürücü bir örnek olan bölümünü buraya aynen naklediyorum. Karar, ülkede sporu bilen ve seven, yönetici, eğitmen ve okuyucuların olsun!!!
“ATLETİZM DERSİNDEN KALDIM”
“Atletizm Milli Takımında yer alan ve rekorlar kıran bir atletin “atletizm’’ dersinden sınıfta kalması ne kadar ironi değil mi?”
Amma Ersu’nun başına işte böyle bir olay gelmiş. Bakın, milli atlet olayı şöyle anlatıyor:
“Mersin Üniversitesinde antrenörlük bölümünde okuyorum.. Aslında okulu bir an önce bitirip aradan çıkmayı istiyorum. Hiç yardımcı olmuyorlar. Antrenmanlardan dolayı yarışmalara çok sık hazırlandığım için, saatlerini uyduramıyorum. Sınavlara gidemiyorum. Yardımcı olmalarını beklerdim. Atletizm dersinden kaldım. Atletizm dersini alttan alıyorum şu anda. İzinlerim vardı. Sebebi de var. Ancak devamsızlıktan bırakmışlar. Federasyondan izin yazısı yazılıyordu. Buna rağmen kaldım. Oradaki hocalar beni tanımıyorlar da… İnstagramda profilimde Mersin Üniversitesi’nin ismi yazıyordu, bu yüzden onu kaldırdım. En son yaptığım derecelerden sonra bile bence hala tanımıyorlar. Bu okul konusunu, ders konusunu nasıl yapacağız, bilemiyorum. Okula ağırlık vermek istemiyorum.”